“Ziman Stargeha Gelan e” panelinde konuşan yazar Dr. Dilawer Zeraq, Türkçe konuşarak Kürtçe üzerindeki asimilasyonu durduramayacaklarını söyledi
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Wan Şubesi, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) konferans salonunda “Ziman Stargeha Gelan e (Dil, halkların korunağıdır)” paneli düzenledi. Panele konuşmacı olarak yazar Dr. Dilawer Zeraq katıldı.
Dilimiz sembolize edildi
Panelde konuşan Zeraq, dilin yaşamın temeli olduğunu söyleyerek, “Birkaç gün sonra okullar açılacak ve anadilde eğitim tartışmaları başlayacak. Bu tartışmalar nasıl yürütülecek? 2000 yılından bu yana dilimizden uzaklaştık. Eskiden bir umut vardı, 2000 yılından önce, bu umut giderek kırıldı. Bunun iç ve dış etmenleri var. Devlet dilimizi bir sembol haline getirdi, bu nasıl bir sembol? Geçtiğimiz günlerde bir uygulama geldi ve 5 dil var ama Kürtçe yok, bazıları ‘olmasın, ne olacak ki’ diyor. Devlet bu uygulamayla dilimizi sembolize etti, dilimiz su içilen bir bardağa dönüştü, su içip attığımız bir bardağa” ifadelerini kullandı.
Devlet sistemi içinde Kürtçe serbest hale geldi
Devletin Kürtçe’ye yönelik politikalarına verilen yanıtın yetersiz olduğunu söyleyen Zeraq, “Seçmeli dersin önemli olduğunu söylüyoruz fakat bunu neden istediğimizi açıklayamıyoruz, sadece istiyoruz. 2000’den sonra devlet eliyle bir kanal açıldı. Devlet sistemi içinde Kürtçe serbest hale geldi fakat bu onların istediği çerçevede gerçekleşti. Devlet istemediği sürece tek kelime bile Kürtçe kullanamayacak hale getirildik. Kürtçe’nin durumu da budur” diye konuştu.
Kürtçe kullanmıyoruz artık
Devletin, Kürtçe’yi farklı yollarla baskı altında tutmaya çalıştığını belirten Zeraq, “Buna karşı yeni yollar üretmemiz gerekiyor. Dilini unutan kişiler asimilasyona uğruyor. Bunu dünyada birçok ülkede görüyoruz. Günlük hayatımızda Kürtçe kullanmıyoruz artık. Temel söylemleri bile Türkçe kullanıyoruz. Herkes Kürtçe’nin önemine vurgu yapıyor fakat bir açıklama olunca Kürtçe selamlamadan sonra, ‘Herkesin anlaması için ortak dile geçiyoruz’ diyor. Bunu söyledikten sonra Kürtçe için ‘şirine, rengine’ demeye gerek yoktur” sözlerini kullandı.
Bu anlayışla asimilasyonu durduramayız
Kürtçe’ye yönelik söylemlerin artık sloganlaştığını söyleyen Zeraq, “Kürtçe tatlıdır diyorlar, baklava da tatlıdır. Bu bir şeyi ifade etmiyor. Kürtçe’nin onurumuz olduğunu söylüyoruz fakat ‘onur’ tanımını bile yapmıyoruz. Türkçe konuşuyoruz, Türkçe yazıyoruz, günlük yaşantımız Türkçe. Bu anlayışla asimilasyonu durduramayız, 100 tane Kürtçe kursu açsan, 100 tane kurum açsan Kürtçe’yi bu şekilde kurtaramayız. Çözüm toplumun içinde Kürtçe’yi zihniyetlere işlemektir. Anne-baba Kürtçe konuşmuyor fakat çocukları Kürtçe konuşsun istiyor. Böyle bir şey mümkün mü? Çocuklar konuşmaları taklit eder, büyükler hangi dilde konuşursa çocuklar o dilde büyür” şeklinde konuştu.
Panel soru-cevap kısmıyla tamamlandı.
Kaynak: MA