Uzun süredir direnen Uğur Tekstil işçileri kazandı
Urfa Uğur Tekstil işçilerinin direnişi kazanımla sonuçlandı. Sendikalı oldukları için işten çıkarılan 97 işçi koşulsuz olarak işe geri alınacak, 3 aylık kayıplar ödenecek ve işçiler sendika üyesi olarak işbaşı yapacaklar.
DİSK/Tekstil’in yetkili olduğu Uğur Tekstil’den atılan ve sendikal tazminat davası açan işçiler, patron ve sendikanın kendilerini davadan vazgeçirmeye çalıştığını söylemişti.
Uğur Tekstil patronu, DİSK/Tekstil’in yetki almasıyla 300 işçiyi birden işten atarak fabrikayı kapattığını söylemiş, işçilerin direnişi sonucu fabrikanın üretim yaptığı ZARA’nın da devreye girmesiyle atılan tüm işçiler yeniden işe alınmıştı. Fabrika yeniden açıldıktan sonra ise DİSK/Tekstil Merkezi, Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen’i görevden almış, daha sonra 100 sendikalı işçi yeniden işten atılmıştı.
Hem fabrikanın önünde hem Urfa merkezde eylemler yaparak, sendika merkezine mücadelelerine sahip çıkması için çağrı yapan işçiler, sendika yönetiminin ise çağrılarını yanıtsız bıraktığını, telefonlarına bile cevap vermediğini söylüyordu.
DİSK/Tekstil sahip çıkmayınca
16 Şubat 2022 günü Topçu Meydanında yapılan açıklamada işçiler adına konuşan Erdal Ayata, üyesi oldukları sendikanın kendilerine arka çıkmadığını ve çalıştıkları fabrikanın patronuyla iş birliği içinde olduklarını söyleyerek, verdikleri mücadeleden geri adım atmayacaklarını söylemişti.
İşçiler, DİSK Tekstil Genel Başkanvekili Mehmet Ali Başak’ın mahkemede işçilere karşı şahit listesinde olduğuna, sendikanın işçilerin gönderdiği yazılara cevap vermediğine ve işyerinde yeterli çoğunluğun sağlandığı tarihteki üye sayısını bakanlığa bildirmediğine ilişkin belgeleri de basınla paylaşmıştı.
Kazım Doğan ve M. Ali Başak’a öfke
Ayata, sendikanın işçilerin fabrikaya açtıkları davadan vazgeçirmeye çalıştığını kaydederek şöyle devam etmişti: “İşçilere ihanetiniz, satılmışlığınız keşke yalnız bu kadarla kalsaydı. Ama kalmadı. Bu ihanetiniz yetmezmiş gibi, bizler işe geri dönmek için mücadele ederken, sesimizi markaya, küresel sendikaya duyurmaya çalışırken, siz patron adına işçileri tek tek kandırıp davalarını geri çektirmeye çalışmakla uğraştınız. İşçileri arabulucuya götürerek patronun elinize verdiği belgeleri ve orda yazılı olan utanç verici maddeleri imzalatmaya çalıştınız. Bununla da yetinmediniz, bizim işe geri dönmemiz için uğraşan, bize destek olan küresel sendika temsilcisi Sayın Kuvvet Lordoğlu’nu patronla birlikte hedef haline getirdiniz. Bununla da yetinmediniz, küresel sendika, İspanya’daki sendikacılar ve Zara markası dahi bizim işe geri alınmamız için çaba sarf ederken, bizim üyesi olduğumuz sendikanın genel başkanı ve genel merkez yöneticileri olarak sizler patronla birlikte markaya bizi suçlu göstermek ve işe aldırmamak için uğraştınız. Resmi kayıtlarla ve bakanlık belgesiyle de kesinleşmiş bir bilgi olmasına rağmen, DİSK/Tekstil sendikası genel merkezi mahkemeye gönderdiği yazıda, 18 Kasım’dan önce işyerinde üye sayısının sadece 53 olduğunu, bizim, yani tamamı sendika üyesi olan 97 kişinin işten atıldığı 18 kasımdan sonra ise sendikanın üye sayısının 70’e çıktığı bilgisini vermektedir. Yani DİSK/Tekstil sendikası bu yalanı ve sahtekarlığı yaparak, mahkemeye şunu demek istemektedir, ‘bu işyerinde hiçbir haksızlık olmamıştır. Sendikal nedenle kimse işten atılmamıştır. İşten atılmadan dolayı üye sayımız azalmamış aksine artmıştır. Sendikanın mahkemeye verdiği bu yazı, DİSK/Tekstil Genel Başkanı Kazım Doğan’ın, M. Ali Başak’ın ve diğer merkez yöneticilerinin ‘onur ve namus’ belgesidir.”
URFA