İktidarın son çılgın projesi Ay’a çıkma tartışılırken, ekonomik krizle artan fiyatlar şimdiden uzay tarifesinde!
Reyhan Hacıoğlu
Kayseri’de ucuz elma ve karnabahar kuyruğu, İstanbul’da ekmek, evlerde ‘yağlı’ tiktok videoları ve manşetlerde “ucuz alışveriş tüyoları” ile AKP’nin yok dediği kriz Türkiye’de distopya gibi görünse de hemen her gün sokağa yansıyan manzaralar yoksulluktan başka bir şey olmuyor.
Yerel seçim yatırımı
2019 yerel seçimleri öncesi AKP’nin büyük bir reklam çalışması ile duyurduğu tanzim satış noktalarında 2 liraya satılan biber bugün tezgâhta neredeyse 25 TL’yi bulmuş durumda. İktidar ise yurttaşı muhtaç ettiği bir kuru ekmeği bile çok görür noktada. Şubat 2019’da manşetlere taşınan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve damadı aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın reklamını yaptığı “Vatandaş ucuz sebze, meyve alacak” söyleminin üzerinden 2 yıl geçerken, “Ucuzluğun” yerini bugün yokluk kuyrukları almış durumda.
Ankara ve İstanbul
8 Şubat 2019’da Albayrak’ın İstanbul’da 50, Ankara’da 30 noktada ucuza sebze meyve satışı başlayacağını duyurması ile kısa süre içinde ise satışlar başladı. Yurttaşların uyguna aldığı sebze ve meyvelerin haberleri sıkça yapılırken, bu proje özellikle 30 Mart 2019 yerel seçimleri öncesi çok kullanıldı.
PTT’de daha ucuzu var!
Tanzim satışlar yapıldığı süreçten sonra bugün ayçiçek satışı ile adını yeniden duyuran PTT üzerinden yapılmaya başlandı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, yurttaşların “www.epttavm.com”dan e-Tanzim’e tıklayarak her ürüne ulaşabileceğini iddia etmişti. Buna göre, 8 çeşit ürün sipariş edilebilecek, tek üründen en fazla 3 kilogram sipariş verebilecekti. Fiyatlar ise şöyle belirlenmişti: Biber çeşitleri 6 lira, patlıcan 4.5 lira, salatalık 4 lira, domates 3 lira, soğan ve patates 2 liradan satışa sunulacaktı.
Tanzimden kuyruğa
Ancak büyük bir gürültü ile reklamı yapılan tanzim satışlar, 30 Mart 2019 yerel seçimlerinin özellikle Ankara ve İstanbul’da kaybedilmesi ise sessiz sedasız ortadan kaldırıldı. Ve ucuz satış denilen tezgâhların yerini bugün yoksulluk ve utancın kuyrukları almış durumda. Birkaç örnekle dahi yaşanan yoksulluğu ve AKP’nin ülkeyi getirdiği noktayı göstermeye yetecektir.
Karnabahar kuyruğu
11 Ocak’ta HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu tarafından paylaşılan bir video, uzaya çıkmaya hazırlanan AKP iktidarının yarattığı utancın ve kalesi gözüyle baktığı bir kentte yaşanan yoksulluğun görüntülerinden sadece biri. Gergerlioğlu’nun paylaştığı videoda, Kayseri’nin Melikgazi ilçesi İldem semtinde uzun mu uzun ucuz karnabahar kuyruğu oluşmuştu.
Bu uzun kuyruğun sebebinin ise 1 lira 25 kuruşa satılan karnabahar olduğu kısa sürede içinde anlaşıldı. Twitter hesabından görüntüleri paylaşan Gergerlioğlu paylaşımında, “Sıralar, sıralar… ‘Karnabahar sırası, vay anasına’ 1.25 TL’den satılan karnabahar kuyruğu… Rahmetli Ecevit’e laf söyleyenler utanır mı? Hiç sanmıyorum. Bin bir surat olanlarda utanma duygusu olmaz…” ifadelerini kullandı.
-4 derecede elma kuyruğu
Yine başka bir görüntü ise CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık tarafından paylaşıldı. Arık, 18 Ocak’ta yine Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı İldem Mahallesi’nde yurttaşların markette kilogram fiyatı 5 lirayı bulan elmanın bir esnaf tarafından 2.5 liraya satıldığını öğrenmesi üzerine sabahın erken saatlerinde soğuk havaya rağmen oluşturduğu uzun kuyrukları paylaştı. Eksi 4 derece soğukta kuyrukta bekleyen yurttaşlarla görüşen Arık, AKP iktidarının 18 yılın sonunda Türkiye’de insanları ucuz ekmek, ucuz sebze meyve kuyruklarına mahkûm ettiğini söyledi.
1 TL için kuyruk
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan 1 TL’lik ekmek uygulaması da yine bu süreçte en çok ses getiren görüntülerden oldu. İstanbul’un birçok ilçesinde özellikle mobil araçlarla yapılan ekmek dağıtımı ile birçok yurttaş ekmek alırken, iktidar bu kez mobil araçta ekmek satışını yasaklamaya çalıştı. Ancak gelen tepkilerle geri adım atmak zorunda kaldı. Yine de mobil araçlarla dağıtım fiilen engelleniyor.
Liste uzayıp gider
Asgari ücretin 2 bin 825 TL 90 kuruş olduğu Türkiye koşullarında bugün, elma en az 11 TL, patlıcan en az 9 TL, ayçiçek yağı en az 85 TL, biber en az 15 TL, yumurta 30’lu en az 22 TL, 3 kg yoğurt en az 18 TL, simit 2.5 TL ve bir çakmak bile 1 TL…
AA uzaydan bildiriyor!
Her haberi ile pes dedirten Anadolu Ajansı yaşanan ekonomik krizi görmezden gelme konusunda yine kendine yakışan bir haberciliğe imza attı. “AA, Japonya esnafının dertlerini dinledi: Zor durumda” ve “Almanya’da restoran ve kafe sahipleri salgının getirdiği belirsizlikten şikâyet ediyor” haberleri bu süreçte akılda kalan haberleri oldu. Samsun’da eline aş ve iş yazan yurttaşın intiharından, marketlerde peynire konan kilide kadar yaşananları görmezden gelen AA belli ki yurttaşlarına destek üstüne destek sağlayan Almanya ve Japonya’daki ekonomik krize bir hayli önem veriyor.
Havuzda pişkinliğin dibi
En az iktidar kadar pişkin olan havuz medyası da krizi fırsata çevirerek, yurttaşa daha “ucuz” alışveriş yapmanın tüyolarını verdi. Takvim gazetesi, manşete taşıdığı “Bu haberi okumadan markete girmeyin, çıkarken üzülmeyin” başlıklı haberde, okurlarına market alışverişlerinde “fazla harcama yapmamaları” için ipuçları verdi. Takvim’in hazırladığı ipuçları arasında “Cazip kokular yoldan çıkarmasın, alışverişe çocuklarla çıkmayın, sepet kullanın” gibi maddeler yer aldı.
Türkiye’de gıda fiyatlarındaki artış ve hayat pahalılığı tartışılırken Takvim gazetesi “Çıkarken üzülmeyin” ifadeleriyle okurlarını uyardığı haberde marketlerde “fazla harcama” yapmamanın ipuçlarını verdi.
“Satışı artırmak isteyen marketler, müşterilere türlü türlü psikolojik tuzaklar kuruyor” denilen haberde, markete gidenlere şu pişkin uyarılarda bulunuldu:
“*Alışverişe tek başına ve tok karnına çıkın. Çocuklar olmasın.
* Cazip kokular yoldan çıkarmasın. Evde hiçbiri kalmaz.
*Büyük araba doldurmaya teşvik eder, sepetten şaşmayın.
* Ürünlere dokunmayın. Sahiplik duygusu almaya zorlar.”
AKP’nin iddiası yurttaşın yaşadığı!
Gıda fiyatlarının yanı sıra işsizlik ve geçim sıkıntısı konularında da sokağa yansıyan ile AKP’lilerin söyledikleri çok farklı. Sadece iki örnek bile yaşananları ortaya koymaya yetecektir. *Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 20 Ekim 2020’de partisinin 7. Olağan İl Kongresi için gittiği Malatya’da bir yurttaşın “İşsiziz. Evimize ekmek götüremiyoruz” sözlerine Erdoğan, “Bu biraz bana abartılı geldi. Çok abartılı geldi bana” diyerek “keyif çayı” fırlatmıştı.
-DİSK Genel-İş Sendikası, “Türkiye’de Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk” raporunda, Avrupa ülkeleri içinde gelir eşitsizliğinin en çok olduğu ülkenin Türkiye olduğunu ve yurttaşların bir yılda bin 500 dolar fakirleştiğini ortaya koydu. Yoksul sayısı ise son 2 yılda yüzde 8.4 arttı. Buna göre, dünyada çalışan yoksulluğu yüzde 9, Türkiye’de yüzde 14.4’ü buldu. Her 10 kişiden 7’si borçlu. Yoksulluk riski Türkiye’de diğer ülkelere göre yüksek. Kadınların yoksulluk riski, erkeklerden fazla. Her iki çocuktan biri yoksulluk riski altında.
*Erdoğan “Bazı dostlar geldi, ‘Dükkânlar kapanıyor’ dedi, işte rakamlar ortada, kapanan filan yok” açıklamasının aksine,
-CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasına Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi verileriyle yanıt verdi. Ağbaba’nın verdiği bilgilere göre, sadece 2020’de her gün ortalama en az 273 esnaf iflas etti, geçen yıl toplam en az 99 bin 588 esnaf sicilini sildirerek kepenk kapattı.
Biz değil marketler suçlu!
AKP iktidarının 18 yılda dışa bağımlı hale getirdiği tarım ülkesi Türkiye’de bugün neredeyse pazarda hiçbir şey alınacak fiyatlarda değil. İktidar kendi sorumluluğunu görmek yerine ise suçu ya marketlere ya da esnaflara atma peşinde. Erdoğan neredeyse her açıklamasında fiyat arttıranlara karşı mücadele edeceklerini söylerken, marketlerin ise tek suçlu olduğunu ileri sürüyor.
‘Yürekleri ısıtan’ yoksulluk!
Havuz medyası bütün imkânları ile yoksulluk ve fiyat güzellemesi yaparken, birçok yurttaş ne evine ekmek götürebiliyor ne de alışverişe çıkabiliyor. Takvim gazetesi ve TRT’de yayınlanan atık gıdalardan beslenme yöntemlerinin bir benzeri ise HaberTürk’te yer aldı. Taksim Alt Geçit’te yerde yatan evsiz bir yurttaşın battaniyede yatan kedi ile görüntüsü “Yürekleri ısıtan görüntü” diye servis edilirken, özellikle çok sayıda sosyal medya kullanıcısı habere tepki göstererek, asıl yoksulluğun görülmesi gerektiğini vurguladı.