SYKP Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu, EHP MYK üyesi Sanem Deniz Kural, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılara karşı ortak mücadele çağrısı yaptı
El Kaide’nin Suriye kolu Heyet Tehrir el-Şam (HTŞ) ile Türkiye’ye bağlı paramiliter güçler, 26 Kasım’da Suriye’nin Halep kentinin büyük bir kısmını herhangi bir dirençle karşılaşmadan ele geçirdi. Bu saldırılara eş zamanlı olarak Türkiye ve desteklediği paramiliter gruplar Minbic ve Kobanê köylerini bombalıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılara ise birçok kesimden tepkiler geliyor.
Saldırılara karşı İstanbul’da yapılan eyleme müdahale eden polisler 100’den fazla kişiyi gözaltına alırken, bunlardan 8’i çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu ile Emekçi Hareket Partisi (EHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Sanem Deniz Kural, Türkiye destekli paramiliter grupların Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Asıl hedef Rojava’
Feray Mertoğlu, AKP-MHP iktidarının savaş, ırkçılık ve düşmanlıktan beslendiğini belirterek, Suriye’de yaşananların sürpriz olmadığını kaydetti.
Saldırıların asıl hedefinin Rojava olduğunu ifade eden Feray Mertoğlu, “Bu saldırılar, Rojava’yı boğmak için cihatçı çeteler ve ÖSO’yla birlikte yapıldı. Saldırılarla Ortadoğu’da yeni bir süreç başladı. Yeni bir paylaşım süreci söz konusudur. Savaş katmerlenerek devam edecek” ifadelerini kullandı.
ABD’nin etkisi
Amerikan seçimlerinde Trump’ın seçilmesinin nüans farkı yaratacağını belirten Feray Mertoğlu, “Amerika ve İsrail’in işbirliğiyle bu saldırılar gerçekleşiyor. Türkiye’nin de haberinin olduğunu düşünüyoruz. Ortadoğu’da dengeler gerçekten çok karışık. Dolayısıyla halkların birbiriyle dayanışma içerisinde olmalıdır. İsrail’in Gazze ve Lübnan’da yaptığı gibi burada da sivil katliamların yaşanması, çocukların, kadınların bu savaş koşullarından zarar görmesi insanlık dramıdır. Bu drama dur demek gerekiyor” dedi.
‘Savaşa karşı durmalıyız’
Suriye’deki çatışmaların Türkiye’yi çok etkileyeceğine işaret eden Feray Mertoğlu, “Tayyip Erdoğan, ‘emperyalistlere karşı bir mücadele yürütüyoruz ama bizim yanımızda olmayanlar vatan hainidir’ diyecek. Kendine iki yıllık bir zaman aralığı açacak. Anayasayı gündeme getirerek kendi iktidarını kalıcılaştırmaya çalışacak. Gündemimiz geçim, ekonomik krizken ve yoksullukken, AKP’nin savaşa bütçenin ayırmasını, ekonomiyi talan etmesini ve halkların yaşamına saldırmasını doğru bulmuyoruz. Bütün halklar bu savaşa karşı durmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘ABD destekli gruplar’
Suriye’deki paramiliter grupların saldırılarının yeni olmadığını ifade eden Sanem Deniz Kural, “Bu gruplar ABD ve diğer emperyalist ülkeler tarafından destekleniyor. Aslında bu yaşananlar hem Amerika’nın hem İsrail’in Ortadoğu üzerinde nasıl bir hakimiyet kurmaya çalıştığının bir göstergesidir. Nitekim yapılan açıklamalar da bunu doğruluyor. Şu anda emperyalist güçlerin desteklediği bu cihatçı çeteler, halklara karşı ciddi bir tehdit oluşturuyor. Suriye’de yaşayan halkların hem özgürlüğüne hem de o bölgenin özel yapısına yönelik ciddi bir tehdit oluşturuyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’nin rolü var’
Türkiye’nin saldırılarda doğrudan rol oynadığının altını çizen Sanem Deniz Kural, “Yapılan açıklamalarda cihatçılar için ‘Halep’in öz evlatları’ deniliyor. Elbette bir arka çıkma, koruyup-kollama var. İktidar, Ortadoğu’da hakimiyetini karmak için birtakım çıkarlar peşindedir. Türkiye bu şekilde hem ABD hem de İsrail’in safında yer almış oluyor. O yüzden de bu cihatçı çetelere hamilik yapıyor. Bölgesel savaşı tırmandırıyor. Dolayısıyla hem cihatçı çetelere yönelik mevcut desteğin hem de Suriye’deki savaş politikalarına yönelik desteğin derhal sona erdirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
‘Savunmaya devam ediyoruz’
Türkiye’nin her gün sınır ötesi saldırılar yaptığını belirten Sanem Deniz Kural, sözlerini şöyle sürdürdü: “Savaşa karşı mücadele edilmelidir. Savaş ve saldırganlık bizim sınırlarımızın dışında diye sessiz kalamayız. Bu saldırılar göç hareketlerini de tetiklemeye başladı ve daha çok tetikleyecek. Halkların payına bombaların ve ölümlerin düştüğü bir coğrafyada biz bunun karşısında konumlanmak zorundayız. Cihatçı çetelerin buralarda egemenlik kurmaları emperyalist güçlerin işine geliyor. Saldırıların başta Kürt halkı olmak üzere farklı etnik kimliklerin özgürlüğünü ve varlığını tehdit edecek bir pozisyona gelmemesi için mücadele etmemiz gerekiyor. Çünkü kazanımla kolay kolay elde edilmiyor. O yüzden bu bölge cihatçı çetelerden temizlemeden halklar rahat yüzü görmeyecek. Suriye’deki halkların kardeşliğini ve eşitliğini savunmaya devam etmeliyiz.”
Kaynak: MA