61 yıllık Baas Partisi iktidarı, 54 yıllık Esad hanedanlığı çöktü. Şam düştü. Bundan sonra Suriye’yi kurtaracak olan federatif ya da konfederatif bir sistem üzerinde mutabakattır. Ki muhtemel, Sünni Arap-Türkmen, Şii Arap, Kürt, Dürzi bir harita olacak
Mehmet Ali Çelebi
Mezhepsel bir distopya peşindeki ülkeler HTŞ ve SMO üzerinden Suriye’de mezhepsel harita yaratmaya çalışıyordu. 1946’dan beri sık sık darbelerin olduğu, 8 Mart 1963’teki darbeden beri Baas partisinin iktidar olduğu bir ülkeydi Suriye. Hava Kuvvetleri Komutanı ve Savunma Bakanı Hafız Esad’ın 13 Kasım 1970’te iç darbeyle iktidarı devralmasıyla hanedanlık başlamış, 24 yıldır da oğlu Beşar Esad koltuktaydı. HTŞ ve SMO, 27 Kasım 2024 Çarşamba günü II. Halep Savaşı’nı başlattı. Oysa 11-12 Kasım 2024 günlerinde Astana-22 yapılmıştı.
Donald Trump başlamadan bir oldu-bitti yaratmak isteyen HTŞ, SMO, dokuzuncu gün 9 Aralık’ta Aramilerin Hamath Krallığı’ndan beri bilinen antik şehir Hama’yı işgal etti. Son bir yıldır sık sık Esad’la görüşmek istediğini söyleyen, toprak bütünlüğünü savunduğunu kaydeden AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ertesi gün Üsküdar’da Cuma Namazı çıkışı açıklaması dikkat çekiciydi: “İdlib, Hama, Humus ve hedef tabii Şam. Temennimiz kazasız belasız bir şekilde Suriye’deki bu yürüyüş devam etsin.” (AA/06.12.2024) 11. gün Şam’ın güneyinde İsrail sınırındaki Dera ve Kuneytra, Lübnan sınırındaki Süveyda, 12. gün 8 Aralık 2024 sabahı Şam düştü. 24 saat bile sürmedi başkentin teslim olması. Esad ve yakınlarındakiler kaçtı. 61 yıllık Baas Partisi iktidarı, 54 yıllık Esad hanedanlığı çöktü. Suriye’nin ömrü 78 yıl sürmüş oldu.
Nasıl 12 günde çöküş yaşadı?
1- Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Atilla Ateş’in Hatay’da Suriye sınırında konuşup Suriye’yi tehdit etmesi ve Süleyman Demirel, Bill Clinton ve Hüsnü Mübarek üçlüsünün oluşturduğu konsepte boyun eğerek Ankara’ya tavizler vermesi Suriye’yi kırılganlaştırmıştı.
2- En önemlisi, paslanmış üniter yapıda, tekçi ulus devlet yapılanmasında ısrardı. Kürtlerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Çerkeslerin, Rumların eşitliğini, anadilde eğitimi, yerel yönetimleri, şeffaf seçimleri, basın özgürlüğünü Anayasal güvenceye almamak halklar arasında duygusal kopuş yaratmıştı.
3- Kuraklık etkisi ve Türkiye’nin Fırat suyunu sık sık azaltmasıyla tarımsal alanlardan şehirlere göçü artırmasıyla artan yoksulluk, elektriksizlik halkın öfkesini bilemişti. ABD ambargosu, insanca yaşatacak gıdaya ulaşma bezdirmişti. Suriye JİTEM’i Şebbiha (Hayalet), uyuşturucu ticareti ülkeyi zehirlemişti.
4- İç savaş 2011’den beri orduyu yıpratmış ve yormuştu.
5- Esad dahil herkes Şam’dan çıkarken Başbakan Muhammed Gazi El-Celali’nin Şam’da kalması, hükümeti devralacakları kişileri beklediğini söylemesi dikkat çekiciydi. Esad’ın 24 Eyl 2024’te atadığı Başbakan Gazi El-Celali ve bazı komutanların HTŞ’nin Truva Atı olduğu, cesaret verdiği, kale kapısını açtığı anlaşılıyor. Ecevit’in, Genelkurmay’a atadığı Kenan Evren’in, Allende’nin atadığı Augusto Pinochet’in darbe yapması gibi bir tablo vardı.
6- 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı’nda İran’ın Hamas’ı öne itmesi, Lübnan Hizbullahı’nın da destek için İsrail’e roket atması, silah-lojistik hattının Suriye üzerinden kurulması üzerine İsrail yeni bir strateji devreye sokmuştu. Bu suikastler ve rejimlerin karakterini değiştirme stratejisiydi.
7- Suriye ve İran Astana-Soçi tuzağına çekilmişti. Rusya’nın Türkiye, Suriye ve İran’dan uzun vadeli kapitülasyonlar almak, nüfuz genişletmek adına cihadistleri otobüslerle Doğu Guta, Halep, Arsal’dan İdlib’e taşıması ve Astana formatı oluşturması Esad’a ve İran’a karşı tuzağa dönüşmüştü. HTŞ ve SMO’ya katılanlar I. Halep Savaşı’nın intikamını almak için hazırlık yapmıştı.
8- İdlib’deki yapıların oksijen koridoru Bab el Hava Kapısı’nın Hatay tarafındaki kapısı Cilvegözü Sınır Kapısı’nın açık tutulması sağlanmıştı.
9- Rusya’nın İran’ın etkisini kırmak için İsrail’in Şam dahil birçok kentteki silah depolarını ve İran milislerini, Hizbullah milislerini vurmasına izin vermesi direnç arenalarını zayıflatmıştı.
10- Rusya uçakları, İran yerine kendi namı yürüsün, Rusya nüfuzu artsın diye HTŞ’nin İdlib karargahlarına fazla yüklenmemişti.
11- Ukrayna’da oldukça yıpranan, Kuzey Kore askerlerini getirmek zorunda kalan Rusya eskisi gibi oyuna hakim olamıyor, kartları istediği gibi dağıtamıyordu. İsyan eden paramiliter Wagner’in Suriye’den çekilmesi de karasal boşluk yaratmıştı. II. Halep Savaşı başladığında da Rusya bir süre izledi. Halep içine toplanınca hava saldırılarını artırdı Rusya. Ancak bir süre sonra Suriye ordusunun direnmediğini gören Rusya da çok asılmadı.
12- İran Devrim Muhafızları generalleri, İran milisleri Şam’da, Beyrut’ta öldürülüyordu. Nakil sırasında konvoyları vuruluyordu. İran da generallerini azaltmıştı.
13- İran’ın ateşe attığı Lübnan Hizbullah’ına da ağır darbe vurulmuştu. Suriye’de Şam, Halep gibi yerleri ayakta tutan Hizbullah, Lübnan’a çekilince denge değişmişti. İran, anlaşıp resmen ordu gönderebilirdi, göndermedi, Esad’ı da ateşte bıraktı.
14- HTŞ ve SMO içindeki bazı gruplar, Erdoğan sık sık Esad’la görüşme çağrısı yapınca tedirgin olmuşlardı. Donald Trump döneminde ne ile karşılaşacakları belirsizliği de endişe kaynağıydı. Görüşme olmadan, Trump başlamadan bir oldu-bitti yaratmak istiyorlardı.
15- İsrail-Lübnan-Hizbullah ateşkesi 27 Kasım’da yapılır yapılmaz, Hizbullah geri dönmeden operasyonun düğmesine basılmıştı. ABD-İsrail, Irak’tan zırhlı araçlı Haşdi Şabi konvoylarını, Lübnan’dan Hizbullah geçişlerini sınır kapılarını vurarak önlemişti.
16- Baştan beri Şam’da Emevi Camii’nde namaz kılacağını ilan eden Türkiye ve desteklediği SMO, Suriye ordusunu rezonansa itmişti. Esad, Erdoğan’ın çağrılarına asker çekme şartı ile karşılık verince Türkiye de Trump dönemi başlamadan bir şey yapmak istiyordu. Madem cihadist yapılar Halep için çok hevesliydi, o zaman Kürt statüsüne onlar üzerinden son verme hedefi devreye konabilirdi. Onlara Halep için destek verecekse, onlar da Minbic, Til Rifat, Kobanê gibi yerleri ele geçirmeliydi.
17- Halep sonrası açıklamalar Türkiye, İsrail, ABD, İngiltere, Katar gibi devletlerin de HTŞ ve SMO ile görüşmeler yaptığına, yol verdiğine işaret etti. Rusya’nın ayağını sıcak denizlerden kesmek isteyen ABD ve İngiltere; Rusya ile İran güçlerini yıprattığı ve Türkiye-Rusya zıtlaşması beklediği için HTŞ’ye dokunmuyordu. Doğrudan ortak bir masa kurulmasa da bu ülkelerin diplomatik mesajlarla, tutum yansıtan bazı adımlarla HTŞ ve SMO’ya “önleyici olmayacağız” güvencesi sundukları söylenebilir.
18- Bölgeye yakın yaşayan Süryani/Bethnahrin Yurtseverler Birliği Partisi Politbüro Üyesi Sarbel (Şerbil) Hannan’a sordum. Fırat Nehri’nin güneyinde ve güneybatısındaki Dêrazor merkeziyle Mayadin gibi kentlerdeki Baas güçlerinin anlaşmalı olarak çekildiğini, 6 Aralık’ta Dêrazor merkezinin, Irak sınırındaki Ebu Kemal Sınır Kapısı’nın DSG’ye geçtiğini anlatırken çarpıcı bir başlık daha veriyordu. Hannan, İran’ın Afganistan ve Pakistan’dan getirdiği Fatimiyun Tugayı ve Zeynebiyun Tugayı’nın Şam’ı korumak için batıya yönelmeleri gerekirken tersini yaparak Irak’a geçtiğine işaret etti. Bu çekilme de Şam’ın düşüşünü kolaylaştırmıştı.
Hedef Minbic, Tabka, Kobanê
Bundan sonra Suriye’yi ve Kürtleri ne bekliyor? Suriye haritası Türkiye-HTŞ-SMO bölgesi renkleri, kanton renkleri, Akdeniz kıyısındaki Rusya kontrolündeki Lazkiye, Tartus ve Banyas renkleri ve El Tanf gruplarının renklerine büründü. Gözler Kürtlere, tüm halkların katılımıyla oluşan Kuzey ve Doğu Suriye kantonlarına çevrildi. Kürtlerin pozisyonu tarihi dönemde ‘Tabula Rasa’nın doldurulmasında belirleyici olacak. Minbic, Tabka havzası, Kobanê ateş kıyısında. Şam’ı almanın moraliyle psikolojik üstünlük sağlamak isteyen SMO, 8 Aralık Pazar öğleden sonra bölgedeki TSK topçuları ve SİHA’larla Minbic’in güneyinden şiddetli saldırı başlattı. Geçişte IŞİD’in 25 Haziran 2015’te Kobanê’de uyguladığı uyuyan hücre yönteminin benzerini sahneleyip Minbic içinde uyuyan hücreleri harekete geçirdi. Rusya Şam düşene kadar uçak uçuşuna engel olmuştu. Rusya derdine düşünce uçaklar aynı gece Minbic Meclis binasını vurdu. HTŞ Şam’ı domine etmişken, SMO bu ivmeyle Minbic, Tabka, Kobanê’yi ele geçirme hedefinde. Koalisyon ortağı MHP Başkanı Bahçeli’nin partisinin Meclis Grup toplantısında “ümit ederim ki, sırayı Menbiç almıştır” dedikten (AA/03.12.2024) sonra SMO Minbic etrafına batıdan ve güneyden yoğun sevkiyat yapmıştı. SMO, 4-7 Aralık 2024 arasında kuşattığı Minbic’in çok sayıda köyünü tank, obüs, havan atışı altına almıştı. Minbic Askeri Meclisi kayıplar verse de kent dışındakileri püskürtmüştü. Saldırılarda siviller de hayatını kaybetmişti. Tişrin (Teşrin) Barajı, El Babiri Su İstasyonu, El-Bu Asi Sınır Kapısı ve Tabka Barajı SMO’ya geçsin isteniyordu. Tarım için, Tabka, Kobanê, Halep elektriği için önemli olan su havzası ve barajlar stratejikti
Tabka ve Minbic’in önemi
Halep düşünce, Türkiye ambargosu altındaki Minbic ile Tabka arası kara koridorun ne kadar hayati olacağı görülmüş, bunun için 1 Aralık 2024 günü Tabka Askeri Meclisi, Demokratik Suriye Güçleri harekete geçmişti. HTŞ ve SMO’nun Baas güçlerinin denetimindeki Halep’in kuzeydoğusunu ele geçirerek Minbic ile Tabka kara bağlantısına yerleşmesini önlemek için hamle başlatılmıştı. Hamlenin bir amacı Fırat Nehri’nin dirsek yaparak dönüş yaptığı ve en geniş haline ulaştığı Tabka’nın güneyinden Minbic’e karadan bir koridor oluşturmaktı. Böylece Kuzey ve Doğu Suriye yönetimine bağlı kantonların kale kapısını ve omurgasını kırıp domino sarmalına alınmak istenen Minbic korunacaktı.
İlk günlerde Suriye yönetimi güçlerini Şam’a doğru çekince Debsi Faraj, Al-Ghamamiz, Debsi Afnan, Cerrah Askeri Havalimanı, Tuwayzan, Al Ajar, Khirbat, Hanna Safar, Dibsi Faraj, Mushrifat, Khirbat Madinat, Khirbat Huwaydat, Raddat Saghir, Abu Hasan, Maskanah, Al Ghari, Khirbat Abidan, Nafiyah, Jarah Kabir, Durubiyah, Baylan, Al İdrisiyah gibi yerler Tabka Askeri Meclisi’ne geçti. Minbic Askeri Meclisi de 5 Aralık günü Minbic’in güneydoğusunda Deir Hafer, Maskanah, Khafsah bölgesinde SMO unsurlarıyla çatışıp bazı yerleri aldı. Minbic’in savunması, Tabka, Rakka, Kobanê’nin güvenliği için, milyonlarca kişinin su ve elektrik ihtiyaçları için önemli görülüyordu. HTŞ-SMO, daha Halep’e girip büyük moral kazanmadan, savaşın ikinci ya da üçüncü günü Minbic’ten Til Rifat’a koridor açılabilseydi, belki de tarih daha farklı yazılacaktı. Minbic ile Tabka karadan buluştuğunda ve birbirini beslediğinde SMO’nun çok gerilere itilmesi kaçınılmaz olabilir.
Şam güçleri Şam’a doğru çekilmeye başlayınca Dêrazor ve Ebu Kemal Sınır Kapısı’nın kontrolü de DSG tarafından alındı. 6-8 Aralık’ta DSG, Fırat Nehri’nin güneyine ve güneybatısına geçerek Dêrazor Askeri Havaalanı, Al-Rasafa, Hasrat, El Şahil, Bakras, Mayadin kasabalarını, Dêrazor merkezini ve Tabka’ya kadar alanı denetime aldı. Irak’taki El Kaim Kapısı’nın karşısındaki Ebu Kemal Kapısı; İran, Suriye, Humus, Lübnan bağlantı yolu üzerinde. Yani hem insan hem lojistik hem ticari geçişler için stratejik bir alan. KDP oyunlarıyla sık sık Semalka Sınır Kapısı kapatıldığı ve Musul’a açılan Til Koçer Sınır Kapısı (Al Yarubia) kapalı tutulduğu için Ebu Kemal Sınır Kapısı ambargoyu aşmada oksijen koridoru olabilecekti. 6 Aralık 2024 gece yarısına doğru Suriye, Qamişlo Havalimanı ve çevresinden, Heseke’de kalan yerlerden çekildi. Böylece Heseke ve Qamişlo’da rejim gücü kalmadı.
İsrail: İran ve Rusya’yı sınırlamak
İsrail’in bir hedefinin 1967’de aldığı Golan’ın kalan kısmını da almak olduğunu vurguluyorduk, konjonktürü fırsat yaptı. Lakin İsrail, yol verip cihadistlere sınırdaş olduğuna pişman olabilir. Nitekim İsrail ordusu 8 Aralık’ta Kuneytra ve Cis Rakka’ya geçti. İsrail uçakları da Şam’ı, Kuneytra’ya yakın yerleri, Dara’nın batısındaki İnhil’i bombaladı.
İsrail, 1974 anlaşmasıyla tampon bölgede olan Hermon Dağı’nın Suriye tarafını da ele geçirdi.
Bağlarsak, ABD, İsrail; İran ve Rusya’yı sınırlamak istiyordu. Türkiye ve cihadistler iştahlı olunca Esad, İran ve Rusya’yı Ukrayna, Aksa Tufanı, Lübnan’a sevkiyatlar gibi gerekçelerle cezalandırdılar. 24 yıldır koltukta olan Beşar Esad da vizyonsuzluğunun, tarihi ve Kürtlerin özgül ağırlığını okuyamamanın bedelini ödedi. Kuzey ve Doğu Suriye’deki halkların Demokratik Meclisi’nin çağrılarına yanıt verip Kürt, Arap, Ermeni, Süryani, Türkmen, Çerkes, Rumların eşitliği temelinde bir süreç inşa edebilseydi dramatik tabloyla karşılaşmazdı.
Şam’a varana kadar diplomasiyi de öne çıkarıp dikkatli hareket eden HTŞ, Halep’te Kürt mahalleleri Şêx Meqsûd ve Eşrefiye’de DSG ile çatışmaya girmedi. HTŞ, İdlib’le sınırdaş olan Rusya kontrolündeki Lazkiye’ye de yürümedi. HTŞ ittifakı, güneyde isyanın ilk başladığı Dera ve Suveyda merkezlerini ve çevresini ele geçirerek kuzeye ilerlerken İsrail kontrolündeki Golan’ı pas geçti. Gazze’de en az 44 bin 664 kişi öldürülürken, Şii Hizbullah Gazze için ağır bedel öderken de HTŞ ve SMO İsrail’e tutum almamıştı. Çünkü İsrail’in hışmına uğrayabilirdi.
Irak, Mısır ve Ürdün de riskli bir istikrarsızlık durumuyla karşı karşıya kalabilir.
Bundan sonra Suriye’yi kurtaracak olan federatif ya da konfederatif bir sistem üzerinde mutabakattır. Ki muhtemel, Sünni Arap-Türkmen, Şii Arap, Kürt, Dürzi bir harita olacak.
Soru şu: Suriye’de demokratik seçim isterken belediyelere, üniversitelere kayyım atayan, seçmeli derslerle oyalanıp anadilde eğitim taleplerini dinlemeyip kulağının üstüne yatan, Cemevi’nin istenen statüsünü tanımayan, kadın özgürlük alanlarını, sendikaları, basını cendereye alan Türkiye, dramatik döngüden, Suriye’nin çöküşünden dersler çıkarır mı? Ne zaman? İran da Türkiye de Suriye’den ders çıkarıp halklarıyla eşitlik temelinde barışamazsa ağır sonuçlarla karşılaşabilir.