Qamışlo sınırındaki nöbet eyleminin en dikkat çeken yüzlerinden biri olan Emine Koç, ‘Ben herkesten önce burada olurum. Barış, özgürlük, birlik ve beraberlik için mücadele edeceğiz’ diyor.
Mêrdîn’nin (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde bulunan Qamişlo sınırında Türkiye ve ona bağlı Suriye Milli Ordusu’nun (SMO), Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik devam eden saldırılarına ilişkin 13 Aralık’ta başlayan nöbet eylemi aralıksız devam ediyor. Her gün çevre il ve ilçelerden gelen destekçilerle devam eden nöbet eyleminde birçok kadın yer alıyor. Nöbet eyleminin en belirgin ve dikkat çeken yüzlerinden biri olan Barış Annesi Emine Koç ise her gün sabahın erken saatlerinde Nisêbîn’e bağlı Menderê (Çölova) köyünde bulunan evinden kalkıp nöbet eylemine katılmak için yola koyuluyor.
65 yaşındaki Emine Koç, nöbet alanına ilk gelen isimlerden biri. Mavi gözleri, başındaki beyaz tülbendi ve güleç yüz ifadesi ile herkesin dikkatini çekerken, evinden getirdiği ve ceplerine doldurduğu şekerleri, basın emekçilerine ve omuz omuza mücadele verdiği Barış Anneleri’ne dağıtıyor.
‘Herkesten önce burada olurum’
Yaşamının 50 yılını mücadele ederek geçiren Emine Koç, her Newroz kutlamasında yer aldığını belirterek sözlerine başlıyor. Sabahın erken saatlerinde evinden çıkıp nöbet alanına gelen Emine Koç, şunları dile getiriyor:
“Ben geldiğim zaman burada kimse olmuyor. Ne polisler ne de başka bir insan. Köyden buraya geliyorum, ama geldiğimde Nisêbîn’de yaşayan kimse burada olmaz. Herkes toplanana kadar yaklaşık 2 saat burada bekliyorum. Köyümüz buraya 10 km uzaklıktadır. Her gün köyden caddeye kadar yürüyorum, oradan da gelen arabalardan biri beni alıyor ve buraya geliyorum. Bugün de geldiğimde tanıdık birine denk geldim. Beni ilçe merkezine kadar getirdi. Gittim bir akrabamın evinde oturdum. İnsanlar toplanmaya başlayana kadar bekledim. Birkaç kişi geldikten sonra beni aradılar, ben de kalkıp geldim. Her gün böyle evimi bırakıp buraya geliyorum. Hayvanlarım, tavuklarım var. Onları da bırakıp geliyorum. Akşam nöbet eylemi bitene kadar burada kalıyorum. Eylem bittikten sonra da bir araba bulup eve gidiyorum. Bazen akşamları araç da kalmıyor.”
‘Barış için mücadele edeceğiz’
Mücadelesini barış için verdiğini söyleyen Emine Koç, “Biz Barış Anneleri olarak barış istiyoruz, savaş istemiyoruz. Rojava’dan ne istiyorlar? Bizim birbirimizden bir farkımız yok. Hepimiz kardeşiz. Eğer aramızda bir fark varsa, bu farkları düşmanlar ve hainler aramıza koyuyor. Yarın nerede kötü bir şey olursa biz orası için burada olacağız. Kanımızın son damlasına kadar barış, özgürlük, birlik ve beraberlik için mücadele edeceğiz. Elimizden geldiği sürece ayakta olmaya devam edeceğiz” sözlerini kullanıyor.
‘Bize ‘siz teröristsiniz’ diyorlar’
Dokuz çocuğu olduğunu söyleyen Emine Koç, “Bir oğlum şehit düşüt, biri gerilla, biri cezaevinde, biri de yurt dışında. Sadece bir oğlum şu an burada. O da öğretmendi ama işinden atıldı. Bize ‘siz teröristsiniz’ diyorlar ve hiçbir şey yapmamıza izin vermiyorlar. Ne yapalım artık biz? Biz de elimizden geldiği sürece mücadele edeceğiz. Biz birlik istiyoruz. Birimiz de bir parça ekmek varsa hepimiz bölüşüyoruz. Birbirimize her konuda yardımcı olmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullanıyor.
‘Bize ne yapabilirler?’
Emine Koç, son olarak şunları dile getiriyor:
“Biz barış olsun diyoruz. Cezaevlerinin kapılarını açsınlar. Rojava’daki savaş son bulsun. Hiçbir yerde savaş ve ölümler olmasın. Her zaman talebimiz budur. Muhakkak kazanacağız. Buradan bütün halka da sesleniyoruz. Herkes bize katılsın. Kimse korkmasın. Bize ne yapabilirler? Zaten ellerinden geleni yapıyorlar.”
Haber: Neslihan Kardaş\JINNEWS