Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine dönük saldırılara karşı eylem seferberliği başladı. Bugün yapılan protesto eylemlerinde ‘Rojava onurumuzdur’ mesajı verildi
Türkiye ve bağlı Suriye Milli Ordusu (SMO) adlı paramiliter grubun Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları sürüyor. Saldırılar, bugün de Kürdistan’ın birçok kentinde protesto edildi.
Êlih
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (TJA) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Êlih’te saldırıları protesto etti. DBP İl Örgütü binası önünde yapılan açıklamaya “Kobanê rûmeta me ye (Kobanê onurumuzdur)” pankartı açıldı. Açıklamaya, görevden alınan Êlih Belediyesi Eşbaşkanları Gülistan Sönük, Yeşil Işık, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve çok sayıda yurttaşın katıldı.
Açıklamada konuşan DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı Songül Korkmaz, Kürt halkına dönük bir saldırı politikasının yürütüldüğü söyleyerek, buna karşı mücadeleyi büyütülmesi gerektiğini ifade etti.
Ortak açıklamayı yapan DBP Êlih İl Eşbaşakanı Resul Çetin, Suriye’de 61 yıllık BAAS rejiminin çöktüğüne işaret ederek, “Suriye’de demokratik bir yönetimin ülkeyi yönetmesini arzuluyoruz. Suriye’de kurulacak geçici demokratik bir sürece geçişin hazırlıklarını yaparak bunu dünyaya deklare etmelidir. Suriye, Suriyelilerindir, Suriye halkının ortak iradesine bütün güçler saygı göstermelidir. Suriye’de yaşayan bütün halkların ve inançların haklan demokratik bir anayasayla güvence altına alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Mücadeleyi büyütme çağrısı
Mücadeleyi büyütme çağrısında bulunan Resul Çetin, “Biz demokratik kamuoyu olarak Türkiye’yi yönetenlerin Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve Rojava Kürtleriyle savaşı, çatışmayı değil; barışı ve diyaloğu esas alması gerektiğini vurguluyoruz. Savaş ve yok etme stratejisinin hiç kimseye bir fayda getirmeyeceğini yineliyor, onurlu barışın herkese kazandıracağını ve militarist politikaların değil onuru barış ve müzakere sürecinin başlaması gerektiğini, bu anlamda da be an önce Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak görüşmelere başlanmasının önemini güçlü bir şekilde ifade ediyoruz” diye konuştu.
Açıklama, “Katil DAİŞ işbirlikçi AKP”, “Bijî berxwedana gelê Kurd”, “Bijî berxedana Rojava” ile “Direne direne kazanacağız” sloganları ile son buldu.
Amed
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu saldırılar nedeniyle yaşam hakları ihlal edilen çocuklara ilişkin yazılı açıklama yaptı. BAAS rejiminin sona ermesinin ardından dünya ülkeleri ve “birtakım çetelerin” saldırıları sonucu Kuzey ve Doğu Suriye halklarının yaşam haklarının ihlal edildiğinin belirtildiği açıklamada, bu ihlallerin çoğunun çatışmanın tarafı olmayan çocuklara yönelik olduğuna dikkat çekildi.
Eyn Îsa ve Kobanê’ye yönelik düzenlenen iki saldırıda çoğu çocuk ve kadın olmak üzere sivillerin yaşam haklarının ihlal edildiği vurgulanan açıklamada, Birleşmiş Milletlerin Güvenlik Konseyi’nin 2013-2018 yılları arasında savaş ve çatışmalarda 3 bin 891 çocuğun yaşam hakkının ihlal edildiği, 3 bin 448’nin ise yaralandığına dair raporuna işaret edildi. Açıklamada, Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SOHR) raporlarına göre ise 2011-2018 yılları arasındaki çatışmalı süreçlerde toplamda 28 bin 226 çocuğun yaşam hakkının ihlal edildiği yönündeki bilgisine yer verildi.
Çatışmaların sonlandırılması istenen açıklamada, “Yakın tarihteki savaş ve çatışmanın tahribatı henüz çok tazeyken yeni bir savaş ve çatışma sürecinin derinleşmesinin Suriye halkları yönünden onarılamaz bir tahribat yaratacağını belirterek, bütün uluslararası mekanizmaları Kuzey ve Doğu Suriye’deki çatışmanın sonlandırılması için gereken adımları atmaya çağırıyoruz. Suriye’nin de imzacısı olduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası mevzuatlar gereği çocukların yaşam alanlarındaki çatışmaların sonlandırılmasını ve çocukların haklarına derhal ve eksiksiz bir şekilde erişmeleri için gereken çabanın gösterilmesini talep ediyoruz” denildi.
Colemêrg
DEM Parti Colemêrg il örgütü de saldırılara dair kent merkezinde açıklama gerçekleştirdi. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada sık sık, “Biji berxwedana Rojava”, “Rojava rûmeta me ye” sloganları atıldı. Kitle adına konuşan DEM Parti Colemêrg il Eşbaşkanı Kadir Şahin, onurlu bir yaşam sahibi olan herkesin Rojava’yı koruması gerektiğini belirterek, “Koşullar ne olursa olsun herkesin Rojava’daki saldırılara karşı tepkilerini dile getirmelidir” dedi.
Açıklama ardından partililer, “Bijî berxwedana Rojava” sloganlarıyla parti binasına kadar yürüdü.
Gever
Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesinde de DEM Parti ve DBP ilçe örgütleri öncülüğünde saldırılara ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamadan önce çok sayıda kişi, ilçe binasından çarşı merkezine “Berxwedan Jiyan e”, “Biji berxwedana Rojava” sloganlarıyla yürüdü. Amed iş merkezi önünde yapılan açıklamada konuşan DEM Parti Gever ilçe Eşbaşkanı Ercan Sevmez, saldırıların amacının Kürt halkının kazanımlarının yok etmek olduğunu söyledi.
Açıklama, sloganlarla son buldu.
Îdir
DBP ve DEM Parti Îdir il örgütleri ile TJA, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara ilişkin DBP il binası önünde açıklama gerçekleştirdi. “Savaşlara, işgallere hayır barış hemen şimdi” pankartının açıldığı açıklamaya, çok sayıda kişi katıldı.
TJA üyesi Nazife Çarklı, emperyalist güçlerin sahaya sürdüğü cihatçı örgütlerin Suriye’de hakimiyet savaşına girdiğini belirterek, “Bu saldırıların hedefi, Rojava demokratik yaşam modeli ve kadın devrimidir. Kürt halkı olarak başta Rojava olmak üzere tüm halkları savunmaya devam edeceğiz,” dedi.
Riha
DEM Parti Curnêreş ilçe örgütü, basın açıklaması gerçekleştirdi. İlçe parti binası önünde gerçekleştirilen açıklamaya, DBP, TJA, Riha Barış Anneleri Meclisi, Belediye Meclis üyeleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Açıklamayı yapan DEM Parti Curnêreş İlçe Eşbaşkanı Mehmet Paç, saldırıları kınadıklarını belirtti. Paç, “Rojavanın birçok bölgesinde halkımıza savaş açılmış olup Türk savaş uçakları, SİHA’larla halkımızı bombardımanla katledilmektedir. Hedefi, buradan başlayıp Rojava’ya doğru ilerlemek. AKP ve MHP iktidarının Türkiye de halkımızın iradesine kayyım attığı gibi Rojava’daki kazanımlarımızı yok etmeyi amaçlamaktadır. Rojava’da bütük bir direniş var. Rojava’da tüm dünya halklarına umut olan Demokratik Ulus anlayışının yanında olmayı ve Rojava direnişinin sesini duymaya, duyurmaya çağırıyoruz. Özellikle vurgulamak isteriz ki bu direniş sadece bir şehrin direnişi değildir. Bu direniş insanlığın onurunu koruma direnişidir” diye konuştu.
Açıklama “Bijî berxwedana Rojava” sloganları ve alkışlarla son buldu.
Şirnex
DEM Parti Şirnex İl Örgütü, saldırıları yaptığı basın açıklaması ile kınadı. “Rojava rûmeta me ye” pankartının açıldığı açıklamaya DBP, TJA, Barış Anneleri Meclisi ve çok sayıda kişi katıldı.
Açıklamayı yapan DEM Parti Şirnex İl Eşbaşkanı Abdullah Güngen, Suriye’de yeni bir sürecin başladığını ifade ederek, “27 Kasım’dan bu yana yeni bir savaş anlayışı devreye girdi. Rojava modelinin hedef alındığını biliyoruz. Rojava modeliyle hayata geçirilen demokratik ve özgür yaşama da saldırılıyor. Enternasyonalist mücadele hedef alınıyor. Bu hedeflerin yanı sıra bu saldırıların temel nedeni Rojava’nın statüsüdür. Çünkü Rojava halkın ve kadının kimliği devrimidir.”
Mêrdîn
Artuklu ilçesinde bulunan Karayolları Parkı’nda gerçekleştirilen açıklamaya çok sayıda yurttaş, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı. “Savaşlara, işgallere hayır. Barış hemen şimdi” pankartının açıldığı açıklamada “Bijî berxwedana Rojava”, “Rojava halkı yalnız değildir” sloganları atıldı.
Kitle adına açıklama yapan DEM Parti yöneticisi Nahide Ülger, “Saldırılar karşısında dün susmadık bugün de susmayacağız. En güçlü şekilde Rojava’yı savunmaya devam edeceğiz. Rojava’ya sahip çıkmak savaş ve soykırım poliitkalarının karşısında durmak sadece Kürt halkının değil, Türkiye ve Dünya halklarının sorumluluğundadır” diye vurguladı.
Açıklamanın ardından oturma eylemi ile program sonlandırıldı.
Çewlîg
DBP ve DEM Parti Çewlîg İl Örgütü de açıklama yaptı. DEM Parti Çewlîg İl binası önünde yapılan açıklamada “Yaşasın Rojava kadın devrimi” sloganları atıldı.
Açıklamayı okuyan DBP Çewlîg İl Eşbaşkanı Şevket Kalındamar, “Çok iyi biliyoruz ki bu saldırılarla hedef alan Rojava’nın demokratik yaşam modelidir. Ayrıca saldırılarla hedefinde ulus devlet kodlarına karşı enternasyonalist mücadele ruhu demokratik yaşam modeli ve kadın devrimi yer almaktadır” dedi.
Muğla
DEM Parti Bodrum İlçe Örgütü, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara ilişkin ilçe binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Dün IŞİD bugün ÖSO, Rojava düşmedi, düşmeyecek” pankartı açılan açıklamada basın metnini DEM Parti Bodrum İlçe Eşbaşkanı Hülya Bayar okudu. Esad rejiminin ardından, bütün Suriyelilerin bir arada eşit ve özgür yaşadığı bir Suriye talebini yükselttiğini kaydeden Hülya Bayar, “AKP iktidarı ne yazık ki kaosu ve kargaşayı derinleştiren adımlar atıyor. BM başta olmak üzere uluslararası toplumu, çatışmasızlığı desteklemeye ve Afrin dahil olmak üzere yerinden edilen halkların geri dönüşlerinin sağlanabilmesi çerçevesinde süreci yakından takip etmeye ve sorumluluk almaya çağırıyoruz” diye konuştu.
İstanbul
DEM Parti Bağcılar İlçe Örgütü binası önünde gerçekleştirilen açıklamada “Rojova’da yaşanan insanlık suçuna hayır” pankartı açılırken yurttaşlar, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Bijî berxwedana Rojava” ve “Savaş insanlık suçudur” sloganları attı.
Beşiktaş, Beyoğlu ve Şişli ilçe örgütlerinin Okmeydanı DEM Parti Temsilciliği binasının önünde yaptığı açıklamada ise “Sivil katliamlarına dur de” pankartı açılarak “Bijî berxwedana Rojava”, “Rojava yalnız değildir” ve “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları atıldı.
Buradaki ortak açıklamayı yapan Beyoğlu İlçe Eş Başkanı Arif Yılmaz, Ortadoğu’nun Arap Baharı’yla önemli gelişmelerin yaşandığını belirterek, son gelişmelerle tarihi dönemece gidildiği vurguladı. Yılmaz, “60 yılı aşan bir süreçtir bölgenin otoriter güçlerinden biri olan Baas Rejimi’nin düşmesi, Ortadoğu halklarının tanıklık ettiği tarihi gelişmelerin sonucu olarak dikkat çekiyor. Esad iktidarının düşmesiyle birlikte 2011 yılından bu yana devam eden Suriye iç savaşı için yeni bir sürecin kapısı aralandı. 8 Aralık itibariyle birlikte Suriye ve Rojava halklarının demokrasi ve özgürlük taleplerini yok sayan otoriter bir yönetimin varlığı son buldu” diye kaydetti.
Kaynak: MA