Panzer Davası’nın 5’inci duruşmasında savunma yapan avukatlar, panzeri “asli”, sanık 2 polisi ise “tali” kusurlu gösteren bilirkişi raporuna tepki göstererek, “Panzeri yargılayamayız” dedi. Duruşmada ifade veren polisler ise, olaydan İlçe Emniyet Müdürü ile Başpolis Memuru’nun sorumlu olduğuna işaret etti.
Şırnak’ın Silopi ilçesinde, 3 Mayıs 2017 tarihinde evlerine giren panzerin altında ezilerek hayatını kaybeden Muhammed (7) ve Furkan Yıldırım (6) kardeşlerin ölümüne neden olan zırhlı araç sürücüsü polis Ömer Yeğit ve onu görevlendiren amiri Murat Maden hakkında açılan davanın 5’inci duruşması görüldü. Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasında, Yıldırım kardeşlerin babası Mesut Yıldırım, sanık polisler ile çok sayıda avukat hazır bulundu.
Hafıza Merkezi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, çeşitli barolara bağlı avukatlar ve Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Nuran İmir’in de izlediği duruşmaya çok sayıda kişi katıldı.
Sertifikasız görevlendirme talimatı
Yapılan kimlik tespitlerinin ardından, bir süre önce mahkemeye sunulan “olay yeri keşfi”nin dosyaya eklenmesiyle duruşma başladı. İlk olarak, Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis Ahmet Karaaslan ifade verdi.
Olayın meydana geldiği ay içerisinde kentte bulunan TOKİ polis lojmanlarında bulunduğunu söyleyen Karaaslan, bulunduğu yerde bir panzer aracının bulunduğunu ve o dönem muayene döneminin geldiğini aktardı. Olayın yaşandığı gün İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan’ın geldiğini belirten Karaaslan, panzerler içerisinde iki kişinin görev alması noktasında kızdığını dile getirdi. Karaaslan, dönemin Başpolis Memuru Tuncay Taşdemir’in daha sonra yanlarına gelerek personelin olmadığı şeklinde sözler sarf ettiğini kaydetti. Karaaslan, 10 gün sonra ise polis amiri Taşdemir’in, Emniyet Müdürü Erdoğan’ın eğitim ve sertifikasına bakılmaksızın personel görevlendirilmesi noktasında talimat verdiğini kendisine aktardığını söyledi.
Ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan tanık Osman Fatih Buğra Tutar’ın ifadesi alındı. İfadesinde İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan’ın koruma memuru olduğunu kaydeden Tutar, sertifikasız personel çalıştırılıp çalıştırılmadığı noktasında herhangi bir bilgiye sahip olmadığını ileri sürdü.
‘Panzeri yargılayamayız’
Tanık ifadelerinin ardından avukatlara söz verildi. İlk olarak konuşan Av. Nuşirevan Elçi, önceki duruşmalarda verdikleri beyanları tekrarlayarak, olay yerine ilişkin yapılan keşif sonucu bilirkişiler tarafından hazırlanan rapora tepki gösterdi. Raporun sanıkları cezadan kurtarılması yönünde, zorlama bir şekilde hazırlandığına dikkat çeken Elçi, “Böylesi bir raporu ilk kez görüyorum. Panzeri sanık olarak yargılayamayız. Bu insanların aklıyla alay etmektir” dedi.
Ehliyetsiz araç kullanmanın kusurunu arttırdığını vurgulayan Elçi, “Olağan bir trafik kazasında ehliyetsiz araç kullanmak kusur artırım sebebidir. Yasalar önünde kimse imtiyaz sahibi değildir. Uzman heyetten yeniden rapor alınmasını talep ediyoruz” dedi.
‘Delilleri tartışmak bilirkişinin işi değil’
Daha sonra söz alan Av. Rojhat Dilsiz ise, bilirkişilerin hazırladığı rapordaki bazı ibareleri okuyarak, dosya içerisindeki delillerin tartışılmasının bilirkişilerin işi olmadığının altını çizdi. 2 sanık hakkında verilecek cezanın kendilerini tatmin etmeyeceğini kaydeden Dilsiz, birçok tanığın ifadesinde emri aldıkları İlçe Emniyet Müdürü Erdoğan ile Başpolis Memuru Taşdemir hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Av. Dilsiz, ehliyetsiz araç kullanmanın bilinçli taksir olduğunu belirterek, sanıkların tutuklanmasını istedi.
Avukat savunmalarının ardından söz verilen iddia makamı da, eksik hususların giderilerek, sanıkların tutuklanma yönündeki taleplerin ret edilmesini talep etti.
Sanıklar ilçe İlçe Emniyet Müdürü’nü sorumlu tuttu
Son olarak, sanık polisler Yeğit ve Maden’e söz verildi. Sanık Yeğit, olayın yaşandığı tarihte ilk defa panzer sürdüğünü belirtirken, sanık Maden ise, olayın sorumlusunun İlçe Emniyet Müdür Selçuk Erdoğan olduğunu kaydetti.
3 bilirkişi kusur durumları için rapor istendi
Sanık avukatlarının savunmalarından sonra duruşmaya kısa bir ara verildi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutuklama talebini ret etti. Heyet, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden seçilecek iş sağlığı ve güvenliği konusunda uzman makine, elektrik ve karayolları konusunda uzmanlıkları bulunan 3 kişilik bilirkişi heyetinin, sorumluların kusur durumlarının tespiti konusunda rapor tazmini istenmesine karar verdi.
Müşteki vekillerinin suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin istemin, raporun tamamlandıktan sonra değerlendirileceğini belirten heyet, bir sonraki duruşmayı 25 Aralık tarihine erteledi.
Kararın ardından adliye önünde bir araya gelen avukatlar, duruşmanın içeri hakkında kısa bir değerlendirme yaptı.
Kaynak: MA