Hüseyin Aykol
Şehit, İslami bir sıfat olarak kabul edilse de, başka dinlerde de -hatta laik düzende de- kullanılan bir deyim. Görevi başındayken ölen, özellikle de öldürülen kişiler için kullanılıyor. Bu yüzden, görevi başında, görevini ifa ederken öldürülen gazeteci arkadaşlarımız için bizler de “şehit” sıfatını kullanıyoruz.
Son 33 yılda, Özgür Basın Geleneği olarak 50’den fazla Türkçe, 20’den fazla da Kürtçe haftalık ya da günlük gazete çıkardık. İşte bu dönemde, sadece gazetecilik yaptıkları, sadece gazetemizi dağıttıkları için 50’den fazla arkadaşımız öldürüldü ya da daha doğru deyimle katledildi.
Gazetelerimizi çıkardığımız dönemde Kürt halkı başta olmak üzere ülkemizdeki halklardan hak mücadelesi içinde bulunan pek çok kişi katledildi. Bu dönemde, böylesi katliamdan bizler de nasibimizi aldık. Hem de çok ağır bir şekilde.
Sözünü ettiğimiz gazeteci şehitlerimizden Ayfer Serçe, 1974 yılında Urfa’nın Viranşehir ilçesinde doğdu. Lise yıllarında Karacadağ adlı radyoda sunucu olarak çalıştı. Daha sonra dershane için Adana ve Mersin’e giden Ayfer, dershane sürecinden sonra iki yıllık bir yüksek okula girmeye hak kazandı. Kaydını yapmak için gittiği bu yerde, okumaya müsait bir yer olmadığını düşünerek ve abisiyle bir süre tartıştıktan sonra kayıt yaptırmaktan vazgeçip geri döndü.
Ardından Çukurova Üniversitesi İşletme bölümüne geçti. Ayfer, burada iki yıl okuduktan sonra 1998 yılında, Kürt kadın mücadelesine daha aktif katıldı. Kürt medyasında yer alan Ayfer Serçe, 2000’li yılların başlarında “Şilan Aras” ismini kullanarak Mezopotamya Haber Ajansı’nda çalışmaya başladı.
MHA’nın 2005 yılında kapanmasının ardından aynı yıl yayın hayatına başlayan Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) Ermenistan muhabirliğini yaptı. Ermenistan’da üç yıl kaldıktan sonra Federal Kürdistan Bölgesi’ne geçen Şilan Aras, ardından Rojhilat’ın Urmiye ve Mahabat kentlerinde artan kadın intiharlarını araştırmak amacıyla bölgeye geçti.
Şilan, üç haftalık kadın intiharlarını araştırma çalışmasının ardından 19-23 Temmuz 2006 arasında Türkiye-İran sınırındaki Kelareş bölgesinde İran ordusu tarafından düzenlenen bir pusuda katledildi. Şilan’ın hayatını kaybettiği tarih, merkezi Paris’te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) kayıtlarında 23 Temmuz 2006 olarak geçiyor. Bizim kendi kaynaklarımızda ise Şilan’ın yaşamını yitirdiği tarih 19 Temmuz olarak belirtilmektedir.
Ayfer Serçe’nin cenazesi İran’dan alınarak doğum yeri olan Urfa’nın Viranşehir ilçesine getirilmek istendi; ancak İranlı yetkililer cenazeyi vermediği gibi, bu konuda herhangi bir açıklama yapmayı da reddettiler. Ölümün duyulması ardından Ayfer Serçe’nin Viranşehir’deki ailesine taziye ziyaretleri yapıldı.
Ayfer Serçe ya da son yıllarındaki haberlerinde kullandığı ismiyle Şilan Aras, Kürdistan’ın üç parçasında (Kızıl Kürdistan’ı da sayarsak, dört parçasında) da gazetecilik yapma şansını elde etmiş bir gazeteciydi. Bu yüzden, öncü gazetecilerimizden biri olarak saygın yerini almış bulunuyor.
On yıllardır şehit gazeteci arkadaşlarımızın yaşam öykülerini derlemeye çalışıyoruz. İsteriz ki, onlar hiç ama hiç unutulmasın; çünkü bugün ulaştığımız muazzam medya ortamı en başta onların sayesindedir. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz!..