KCK’nin eylemsizlik kararını değerlendiren HDP Hewlêr Temsilciliğinden Nahide Ermiş, ‘Bölgedeki demokrasi güçleri ortak paydalarda bir araya gelebilirlerse, barışçıl ortamın sağlanmasında önemli bir rol oynayabilirler’ dedi
Mereş (Maraş) merkezli 6 Şubat’ta peş peşe yaşanan depremlerin ardından Kurdistan Topluluklar Birliği’nin (KCK) Türkiye’nin tüm saldırılarına rağme eylemsizlik kararı aldı. Ardından KCK ikinci bir açıklamayla eylemsizlik kararını 14 Mayıs seçimlerine kadar uzatmasına rağmen Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik saldırıları devam ediyor.
KCK’nin eylemsizlik kararını ve saldırıları değerlendiren Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) yöneticilerinden Mecid Hiso ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hewlêr Temsilciliğinden Nahide Ermiş, eylemsizlik kararının ciddi bir fırsat olduğunu belirterek demokratik güçleri sorumluluk almaya çağırdı.
Top eylemsizliği talep edenlerde
Bu sürecin Ortadoğu halklarının barışı için bir fırsat olduğunu ifade eden Ermiş, “Türkiye Kürt sorunu başta olmak üzere cumhuriyetin demokratikleşmesi bakımından tarihi önemde bir seçime gidiyor. KCK bu yönüyle Türkiye, Kurdistan ve Ortadoğu’da gerçek bir demokrasiden yana olduğunu çok net bir şekilde göstermiş oldu. Bilindiği gibi uluslararası alandan bazı kesimler de daha önce KCK’ye bu yönlü talepte bulunmuşlardı. Bunu KCK yetkilileri değişik zamanlarda kamuoyuyla paylaşmışlardı. Bu eylemsizlik kararı bu taleplere de cevap olmuş oldu. Şimdi top gerçekten bu taleplerde bulunanların elindedir. Ancak bu diktatörlük varlığını tamamen Kürt soykırımı üzerine kurguladı. Dolayısıyla suça bulaşmış bir iktidarla karşı karşıyayız. Devletin tüm imkanlarını her tarafta Kürtleri tasfiye etmek içim kullandı ama başarılı olamadı” dedi.
Demokrasi güçleri rol almalı
Ermiş, bölgede bulunan güçlerin bu süreçte oynayacağı rolün önemli olacağını değinerek, Kürtlerin ulusal birliğinin de bu sürece katkı sağlayacağını belirtti. Ermiş Özerk Yönetim’in rolüne de değinerek, “Bölgedeki demokrasi güçleri ortak paydalarda bir araya gelebilirlerse, barışçıl ortamın sağlanmasında önemli bir rol oynayabilirler. Dolayısıyla iki taraflı ateşkes demek, yüzlerce yıldır Ortadoğu’nun kanayan yarası konumundaki Kürt sorununun demokratik çözüm yoluna girmesi demektir” diye belirtti.
Kürtler birliklerini sağlamalı
Eylemsizlik kararının amacına ulaşması için Kürt partilerinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğinin altını çizen Ermiş, “Öncelikle Güney Kurdistan güçlerinin Kurdistani bir siyaset izlemeleri gerekir. Kürtlerin tutumu, saldırılar nereden gelirse gelsin ortak tavır temelinde olmalıdır. Eğer Kürtler gerçekten bir yüzyıl daha sömürge konumunda kalmak istemiyorlarsa, birliklerini sağlamak zorundadırlar” diye belirtti.
Seçimler AKP’yi sıkıştırdı
Hiso da, KCK’nin tarihi bir karar aldığını belirterek, “AKP iktidarı da Türkiye halklarının rahat bir şekilde sandık başına gidip korkusuz ve özgür bir şekilde oy kullanmasına izin vermek istemiyor. Aslında AKP kendi sonunu görüyor. Bu savaş binlerce yıl sürse de mutlaka bir gün o masada bir araya gelip, sorunları diyalogla çözmek zorundalar. Bunun olması için de değişim esastır. Seçimler AKP’yi iyice köşeye sıkıştırdı ve Erdoğan rejimi gideceğini biliyor. Erdoğan bu seçimi bir varlık ve yokluk savaşı olarak yorumladı” diye konuştu.
Ateşkes kalıcı bir barışı sağlayabilir
Hiso, bu süreçte demokratik güçlerin barış mevzilerinde yerini alması gerektiği çağrısında bulunarak, “İşgale karşı siyasi, diplomatik, toplumsal ve ekonomik bir ittifak kurulmalıdır. Bu vahşi rejimin zayıflaması bize güç vermelidir. Halkın ve ülkenin çıkarlarından çok kendi çıkarlarını düşünen bazı Kürt partileri var. Ama önemli olan sivil toplum kuruluşlarının aydınlarla bir araya gelerek düşmanlarla işbirliğine karşı cephe oluşturmasıdır. Ateşkes beraberinde kalıcı barışı getirecektir” dedi.
KDP çıkarlarına odaklanmış
KDP’nin Türkiye ile işbirliğine dikkat çeken Hiso, “Ne yazık ki Güney Kurdistan’da kişisel ve ailevi çıkarlar bu kazanımları olumsuz etkiliyor. Halk bir Kürdistan partisinin ihanetini istemiyor. KDP işgalcilerle işbirliği yapmaya devam ederse, halk bunu kabul etmeyecek ve çok yakın bir zamanda hesap soracaktır. KDP, KCK’nin bu kararını hiçbir şey yapmadan izliyor ve bir olay olursa ‘suçu PKK’ye atayım’ diye bekliyor” diye yorumladı.
Kaynak: MA