Çocuk yaşta evlendirilme ve erken yaşta doğum oranları ürkütücü bir noktaya ulaştı. Konuyla ilgili çalışma yürüten SAMER’den Yüksel Genç, ‘Türkiye’de alarm zilleri çalıyor’ dedi
Siyasal ve Sosyal Araştırma Merkezi (SAMER), geçtiğimiz günlerde bölge kentlerinin en önemli sorunlarından biri olan çocuk yaşta evlendirilme ve erken yaşta doğum oranlarını ve yoğunluklarını görünür kılmak için yaptığı çalışmayı kamuoyu ile paylaştı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2015-2018 yıllarına ait verileri incelenerek yürütülen çalışmada, bölgenin 20 ilinde 15-17 yaş arası evlendirilen çocukların sayısı 35 bin 258 olarak tespit edilirken 15 yaş altı 349 çocuğun gebe kaldığı belirtildi. SAMER koordinatörü Yüksel Genç yürüttükleri çalışmaya ilişkin Jinnews’ten Rengin Azizoğlu’na değerlendirmelerde bulundu.
‘Acil eylem planı gerekli’
İstismarın önemli bir boyutu olan çocuk yaşta evlendirilmenin Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olduğuna dikkat çeken Genç, “Türkiye’de çocuk evlendirmelere karşı acil eylem planı gerektiğini anlıyoruz. Çocuk evlendirme yaşı 11’lere düştüğü verilerle karşı karşıyayız. Türkiye’de çocuk evlendirmelerinin çok önemli bir kısmının imam nikahı adı altında gerçekleştirilen istismarlar biçiminde sürdürüldüğünü hepimiz biliyoruz. Buna rağmen resmi kayıtlara düşmüş rakamların ne olduğunu merak ettik ve o rakamlar bile oldukça ürkütücü geldi” diye konuştu.
‘Çatışmalı dönemde arttı’ TÜİK’in 2015 ve 2018 verilerini incelemeye karar verdiklerini belirten Genç, 2015’in Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük skalasının en çok sarsıldığı, toplumsal cinsiyete ilişkin kazanımların da riske girdiği bir dönem olduğu vurgusunu yaptı. “Bölgede yaşanan çatışmalı dönemle beraber çatışmalı alanların önemli bir kısmında çocuk evlendirmelerin yeniden canlandığına tanıklık ettik” diyerek sözlerini sürdüren Genç, “Doğum oranlarını incelediğimizde 15 yaş altı toplam 349 çocuğun doğum yaptığını öğrendik. 16- 19 yaş arasında 20 bölge kentinde evlendirilen çocuk oranlarının oldukça büyük bir kısmı Serhat illeri olan Ağrı, Muş ve Kars’ta olduğunu gördük” diye belirtti.
‘Türkiye’de de farklı değil’
Tüm bu verilerin bir bütün olarak düşünülmesi kanaatinde olduklarını dile getiren Genç, “Resmi kayıtlar ancak 16 yaş ve sonrasını evlilik kaydı olarak alıyor. 16 yaş öncesi pek çok evlilik ve istismar vakalarının olduğunu doğum oranlarından biliyoruz. Bu bir bölge incelemesiydi. Türkiye’yi incelediğimizde de TÜİK verilerine bakıldığında bütün illerde de çocuk evlendirmelerinin sanıldığından çok daha yaygın olduğu ile karşılaştık” dedi.
‘Hemen harekete geçilmeli’
Kadın örgütleri başta olmak üzere sivil toplum örgütlerinin el ele vererek bu sorunu çözebileceğine dikkat çeken Yüksel Genç, hükümetin ilgili yasal düzenlemeler ve kontrol mekanizmalarını oluşturması konusunda baskılayıcı olunması gerektiğini vurguladı. Genç, “Türkiye’de sistem sadece merkezileşmiyor, aynı zamanda da çok erkekleşiyor. Kadın örgütleri başta olmak üzere sivil toplum örgütleri mücadele etme konusunda temkinli olmayı bırakmazsa çocukların erken yaşta evlendirilmesi, kadınların ev hayatına hapsedilmesi ile daha fazla karşılaşacağız. Türkiye’de alarm zilleri çalıyor. Veriler de bu konuya dair korkunç bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu söylüyor” diye konuştu.
DİYARBAKIR