İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı, Gezi Davası’nda hakkında beraatla birlikte tahliye kararı verilmesine rağmen 15 Temmuz darbe soruşturması kapsamında tutuklanan iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması talebiyle İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde açıklama yaptı. Açıklamayı grup adına Hafıza Merkezi’nden Burcu Bingöllü okudu. Yeniden tutuklanan Kavala dosyasında hukuk açısından büyük ihmaller olduğunu belirten Bingöllü, bu kararın kaldırılması gerektiğini söyledi. Bingöllü, “Mevcut yasalara göre, tutukluluk halinin, sanık hakkında bir iddianame hazırlamadan iki yılı aşması mümkün değildir. Osman Kavala hakkında TCK 309 kapsamındaki soruşturma dosyası, 25 Şubat 2020 tarihi itibariyle, iki yılı aşmış bulunmaktadır” dedi. Yaşanan son tutuklamada Kavala’nın emniyette ve savcılıkta tekrar sorgulanmadığını söyleyen Bingöllü, tutuklamanın geçen 28 ayda ortaya çıkan yeni bir delile ya da bilgiye dayanmadığının kanıtı olduğunu belirtti.
Kavala’nın savcı ve hakimlerin inisiyatifine bırakılmadan tahliye edilmesinin kanuni mecburiyet olduğunu dile getiren Bingöllü, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Osman Kavala gözaltındayken yaptığı, ‘Bir manevrayla onu beraat ettirmeye kalktılar’ açıklaması da Kavala’yı yeniden tutuklama gerekçesinin siyasi olduğunun açık bir işaretidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 10 Aralık 2019 kararında İnsan Hakları Sözleşmesinin 18. maddesinin ihlali olarak hükmettiği uygulamanın, ‘Osman Kavala’nın makul şüphe olmadan siyasi sebeplerle’ tutuklanmasının yeniden ve alenen tekrarlanmasıdır” ifadelerini kullandı. İnsan hakları savunucuları olarak, Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını istediklerini sözlerine ekleyen Bingöllü, Türkiye’nin hem kendi iç hukukuna hem de AİHM kararlarına uygun davranması, hukuku bir yıldırma ve intikam alma aracı olmaktan çıkarması gerektiğini söyledi.
İSTANBUL