Kürt halkı AKP/MHP iktidarının kabusudur. Kürt halkının zulme biat etmeyen duruşu bu iktidarın kabusudur.
Kürt halkının özgürlük bilinci ve özgürlük uğrundaki emeği, çabası ve mücadeleci tutumu AKP/MHP faşist iktidarının kabusudur.
Kürt halkının Kürt sorununun barışçıl, demokratik temelde çözümündeki ısrarı bu ırkçı iktidarın kabusudur.
HDP’nin ve demokratik siyasetin istikrarlı duruşu ve büyük mücadelesi AKP/MHP iktidarın bitmeyen kabusudur.
Kürt siyasetçilerin cezaevlerinde ilham verici duruşları faşist zihniyetin kabusudur.
AKP/MHP iktidarı içine girdiği çıkmazdan ve kabustan kurtulmak için uyduruk gerekçelerle büyük bir gözaltı furyasını başlattı.
Tiyatrocuların, gazetecilerin, avukatların, insan hakları savunucularının, Yeşil Sol Parti seçim organizasyonunda yer alanların içinde olduğu 150’yi aşkın kişi 25 Nisan sabahında gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 50’yi aşkın kişi uyduruk gerekçelerle tutuklandı. Gözaltı ve tutuklama furyası devam ediyor.
Kaybetme kabusu içinde debelenip duran tek adam rejimi çareyi Kürtlere ve demokratik siyasete ve toplumsal dinamiklere daha fazla saldırıda arıyor.
Amaç halkı ve demokratik kesimleri sindirmek, amaç, Kürt halkının kendi iradesini özgürce ifade etmesini engellemek. Engelleme temelinde iktidar güvenlik aparatını, yargıyı, YSK’yi ve provokasyonları sahaya sürmüştür ve sandık başlarına kadar ortamı baskılamakta.
Kürt halkının ve Türkiye toplumun iradesini, iradesinin temsili olan oylarını hileyle, baskıyla, hırsızlıkla, gasp etme AKP/MHP iktidarının 2015’ten bu yana süre gelen siyasetidir. Tüm genel ve yerel seçimlerde istinasız biçimde bunu böyle sürdüre gelmiştir.
Bu seçimde de geçmiştekilerine benzer bir uygulamayı devreye koyma amacındadır iktidar. 25 Nisan saldırısının amacı, hedefi tamı tamına budur.
İktidarın asgari düzeyde de dahi olsa seçim güvenliğine riayet ettiği yok. İktidarın seçime yönelik, seçim güvenliğine yönelik planı, uygulama prosedürleri ve hedefi Kürt halkının kendini demokratik temelde ifade etme ve tercihini sandığa yansıtmayı engelleme üzerinedir.
Kürt halkı iradesini sandığa yansıtabiliyorsa ve iradesine alan açabiliyorsa bu çok büyük bir dirayetle, çok büyük bir mücadele ile ve büyük bedellerle oluyor. Ve bu seçimde de tüm engelleri, hile ve saldırıları büyük bir dirayetle aşa aşa başaracaktır ve bunun büyük mücadelesi içinde.
25 Nisan operasyonu seçim güvenliğine açık bir saldırıdır. Saldırı furyası birçok kesim tarafından seçime darbe olarak nitelendirildi. Ve öyledir.
25 Nisan saldırısına ve akabinde gelişecek saldırılara karşı tavır almayan hangi mekanizma, kurum, odak ve muhalefet grubu olursa olsun tek adam rejiminin, faşist diktatörlüğün bir uzantısı durumuna düşmekten kendini kurtaramayacaktır.
Yapılan saldırılara karşı caydırıcı bir karşı duruş sergilenmezse, seçim güvenliği diye bir şey kalmaz. Seçim güvenliğinin kalmaması demek tek adam diktatörlüğüne, iktidar yolunun tekrardan açılması demektir.
Herkesin bu gerçeğin farkında olması ve bu temelde tutum sahibi olması gerekiyor.
Ortada bir gerçek varsa, o da tek adam rejiminin kaybetmek üzere olduğu ve tek adam rejiminin meşruiyetini yitirdiğidir.
AKP/MHP iktidarı ve dahili faşist blok bu seçimi halkın onayı ile kazanamayacağının farkında. Bundan dolayı sözcüleri 14 Mayıs seçimini darbe olarak tanımlamaya başladılar. Bu barbar ve darbeci zihniyeti ve yapıyı bu seçimde yenilgiye uğratıp tarihin çöp sepetine atmak en temel ve en vazgeçilmez sorumluluktur.
Evet şimdi sorumluluğu yerine getirme zamanı.
Şimdi faşizmin önünü kesme zamanı.
Şimdi zulmün, talanın ve yalanın önünü kesme zamanı.
Şimdi Yeşil Sol Parti’ye oy verme ve zafere taşıma zamanı.
Şimdi AKP/MHP iktidarını hezimete uğratma zamanı.
Sandıkta bir oy Yeşil Sol Parti’ye, Cumhurbaşkanı seçiminde ise oy Kemal Kılıçdaroğlu’na.
Avrupa’da oy verme işlemi başladı, oy kullanma hakkı olan her bir insanımız sandığa gidip oyunu mutlaka kullanmalıdır.