İmralı tecridinin tüm cezaevlerine yayıldığını kaydeden İHD Wan Şube Eşbaşkanı Salih Coşkun, tutsaklara para gönderenlere dönük yargılamaların hukuki zemini olmadığını kaydetti
Cezaevlerindeki tutsaklara para yatıran aileleri, vasileri, avukat ve yakınlarına dönük yargı baskısı devam ediyor. Para yatıran kişiler “örgüte finans sağlama” iddiasıyla ya gözaltına alınıyor ya haklarında dava açılıyor ya da tutuklanıyor.
Var olan hukuksuzluğa karşı Amed Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) öncülüğünde 21 Kasım’da “Tutsaklara para göndermek suç değildir” şiarıyla kampanya başlatıldı. Kampanyaya birçok kurum ve kuruluş da destek verdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şube Eşbaşkanı avukat Mehmet Salih Coşkun, uygulamaya ve kampanyaya dair konuştu.
‘Tecrit son bulmalı’
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecride tepki gösteren Salih Coşkun, “Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit, tüm topluma ve cezaevlerine sirayet etmiş durumda. Abdullah Öcalan’ın Kürt meselesine yönelik söylediği şeyler önem arz etmektedir. Bu meselenin çözüme kavuşmasında söyleyecekleri önemlidir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tecritten söz etti. Abdullah Öcalan’ın Meclis’te konuşması gerektiğini vurguluyorlar. Bizler de İHD olarak her zaman bu şekilde düşünüyoruz. Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüşmesi gerektiğini, diğer tüm mahpuslar gibi hukuk zemininde görüşmeleri gerçekleştirmesi gerektiğini belirtiyoruz” dedi.
‘Bu politikalardan vazgeçin’
Cezaevlerine para göndermenin “suç” olmadığının altını çizen Salih Coşkun, “Mahpuslar, cezaevindeki görevlilerin denetiminde isimlerine açılmış bir hesapla, yine cezaevi denetiminde bu paraları kullanabiliyor. Daha önce bu dosyalara verilen cezalar beratla sonuçlanmıştı. Ne yazık ki son dönemlerde bir değişikliğe gidilerek, para yatıran kişilere ceza verilmektedir. Bu yargılamaların hukuki bir zemini yoktur. Bir an önce bu yanlış uygulamadan vazgeçilsin. Mahpusların sosyal ve ekonomik haklarını kullanılması engellenmesine yönelik politikalardan vazgeçilmesi gerekiyor” diye belirtti.
Duyarlılık çağrısı
Kampanyanın son dönemlerde yargı eliyle arttırılan baskılara tepki olarak başlatıldığını söyleyen Salih Coşkun, şöyle devam etti: “Bu yargılamaların hukuki hiçbir temeli yoktur. İçerdeki mahpusların bütün hakları hapishane yönetiminin gözetimi ve denetimi altındadır. Bizler bu sürecin de takipçisi olacağız. Bu yargılamalar hukuki bir zeminde beraatla sonuçlanır. Sivil toplum örgütü ve yurttaşların da bu konuda duyarlı olması gerekiyor.”
Kaynak: MA