‘Umut etmek ve barış ihtimalini büyütmek istiyoruz’ metninin imzacılarından yazar Hayko Bağdat, mücadeleye devam edeceklerini belirterek, ‘Tecrit politikası barış zeminine dair umudu kırmayı hedefliyor’ dedi
Kürt sorunun bağlamında yürütülen tartışmalarla “Yeni süreç mi başlıyor?” sorusu belirsizliğini korurken, Avrupa Özgürlük ve Barış Forumu (EFFP), Kürt sorununda demokratik çözüm arayışına dönük “Umut etmek ve barış ihtimalini büyütmek istiyoruz” başlıklı bir metin yayınladı. Aralarında siyasetçi, sanatçı, akademisyen, sendikacı, hukukçu, insan hakları savunucularının da bulunduğu 300’e yakın ismin imzaladığı metinde, 2015 yılından bu yana devam eden yoğun çatışmaların son bulması ve barış dilinin topluma hakim olması çağrısında bulunuldu.
Barış için ses yükseltmek
Metin imzacılarından yazar ve tiyatrocu Hayko Bağdat, hem umudu büyütme hem de mücadeleye ortak olma çağrısında bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çıkışlarına atıfta bulunan Bağdat, “Yaşananları barış ya da çözüm süreci diyebileceğimiz bir durum değil. Biz bu süreci barışa evirtmeye çalışıyoruz. Ancak mevcut iktidar ortaklarının planlarının ciddiyeti kötülüğe hizmet ediyor. Kürt halkının haklı mücadelesine karşı asimilasyon politikalarının artırılması, kayyımlarla yerel yönetimlerin gasp edilmesi, tutuklamalar ve günlük baskılar bunun açık göstergesi. Dolayısıyla, tam da şimdi barış için bir ses yükseltme zamanı” ifadelerini kullandı.
‘Umudu kırmayı hedefliyorlar’
İmralı’da tutulan Abdullah Öcalan’a yönelik yeni bir avukat yasağı kararı verilmesine dikkat çeken Bağdat, “Milyonlarca insanı ilgilendiren bir sürece dair hiçbir bilgi verilmezken, bu tecrit politikası barış zeminine dair umudu kırmayı hedefliyor. Muhatap olarak kabul edilen bir lidere yönelik bu tecrit, sürecin ne kadar samimiyetsiz bir zeminde yürütüldüğünü gösteriyor” diye konuştu.
Barışa ortak olmak
Türkiye’deki mevcut atmosferin barış zemininden uzak olduğunu kaydeden Bağdat, “Bugün ülkemizde kadına yönelik şiddet, toplumdaki mutsuzluk ve ırkçılık zirve yapmış durumda. Kutuplaştırıcı dilin hâkim olduğu bu ortam, barış değil, mafya ve şiddet zemini yaratıyor. Hatip Dicle gibi barışa ömrünü adamış isimlerin, gazetecilerin ve akademisyenlerin konuşması gereken bir dönemdeyiz. ‘Bu suça ortak olmuyoruz’ diyen akademisyenler gibi biz de barışa ortak olmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
‘CHP etkin olmalı’
Bir yandan barış tartışmaları devam ederken sürecin önemli aktörlerinden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’ne (DEM Parti) yönelik baskılara işaret eden Bağdat, DEM Parti’nin üretecek gücünün önemli bir kısmı cezaevinde olduğunu vurguladı. Bağdat, “Geri kalan kısmı ise her gün polis baskınlarıyla karşı karşıyadır. Buna rağmen büyük bir direniş ve emekle mücadelelerini sürdürüyorlar. CHP ise geçmişe kıyasla daha yapıcı bir rol üstleniyor. Sorunun Meclis’e taşınması yönündeki çağrıları önemlidir. Ancak şiddet gündeminin bu kadar aktif olduğu bir dönemde, daha etkin bir tutum sergilemelerini bekliyoruz” diye belirtti.
Henüz somut bir adım atılmadığını ancak geçmiş deneyimlerden önemli bir birikim olduğunun altını çizen Bağdat, “Akil insanların çalışmalarını hatırlamalıyız ve bu süreçte yapılabilecekleri konuşmalıyız. Barış için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Biz, suça değil, barışa ortak olmak istiyoruz. Bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Haber: Delal Akyüz / MA