İnfazını tamamlamasına rağmen kurul tarafından tahliye edilmeyen 56 yaşındaki hasta tutsak Nazime Avras’ın kızı Mizgin Avras, ‘Annem pişman olmadığını belirttiği için tahliyesi keyfi bir şekilde engelleniyor. Hakim tahliyesine karar veriyor ama kurul reddediyor’ dedi
Elazığ Sivrice Kadın Açık Cezaevi yaklaşık 3 aydır tutuklu bulunan 56 yaşındaki siyasi tutsak Nazime Avras, stresten kaynaklı panik atak ve kalp sıkışması yaşıyor. Bunun yanı sıra Nazime Avras tansiyon, gizli şeker gibi hastalıklarla da mücadele ediyor. Türkiye’de cezaevlerinde bulunan sayısız hasta tutsaktan biri olan Nazime Avras, verilen hapis cezasının infazını tamamlamasına rağmen Elazığ Sivrice Kadın Açık Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı tarafından sağlık sorunlarına rağmen tahliye edilmiyor.
Tahliyesi engellenen hasta tutsak Nazime Avras’ın kızı Mizgin Avras, annesinin bulunduğu durumu ve sağlık koşullarını anlattı.
‘Keyfi uygulamalarla annemin tahliyesi erteleniyor’
Annesi Nazime Avras’ın 2016 yılında Gebze Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunduğunu ifade eden Mizgin Avras, annesinin 5 yıl sonra tahliye olduğunu ve tahliye olduktan 2 yıl sonra “örgüt propagandası” yapmak iddiasıyla 2 yıl 1 ay ceza aldığını belirtti. Mizgin Avras, “Annemin cezası onaylandıktan sonra 10 gün içinde teslim olmazsa yakalama kararının olduğu bize bildirildi. Bunun üzerine annem gidip teslim oldu. Annemin kısa süre içerisinde çıkacağını söylediler ama her defasında ‘kurul’ denilen bir mülakata tabi tuttular ve keyfi uygulamalarla her defasında annemin tahliyesi erteleniyor” dedi.
‘Bu durum tutsaklara nasıl yaklaşıldığının göstergesi’
Annesinin stresten kaynaklı panik atak ve kalp sıkışması gibi rahatsızlıkları olduğunu anlatan Mizgin Avras, “Annem hem tansiyon hastası hem de gizli şekeri var. Yaşı gereği de zaten strese, sıkıntıya, kötü ortamlara maruz kalmaması gerekiyor. Biz bunları her defasında dilekçelerimizde yazmamıza rağmen ret kararı ile karşılaşıyoruz. Bu da bizim için ciddi bir sorundur. Bu durum aslında ülkemizdeki tutsaklara nasıl yaklaşıldığının bir göstergesidir. Annem 19 Mart’tan beri cezaevinde. Önce Van T Tipi Kapalı Cezaevinde yaklaşık 5 ay kaldı. Ardından açık cezaevine sevk ettiler. İki aydan fazladır da Elazığ Açık Cezaevinde. Orada kurula çıktıktan sonra tahliyesini 3 ay daha uzattılar” şeklinde konuştu.
‘Hakim tahliyesine karar veriyor ama kurul reddediyor’
Annesinin tahliyesinin ertelenmesinin politik olduğunu dile getiren Mizgin Avras, kurulda annesine geçmiş dosyalarını sorduklarından söz ederek, “Kurul anneme ‘bu suçları işlediniz, pişman mısınız’ diye soruyor. Ve her defasında annem pişman olmadığını belirttiği için, onlara istediği cevabı vermediği için annemin keyfi bir şekilde tahliyesi erteleniyor. Kurul kesinlikle keyfi yaklaşıyor ve ahlaki olmayan bir kuruldur. Biz verilen 3 aylık cezaya itiraz ettik. İtirazımız hakim tarafından kabul edildi ama kurul tarafından yine reddedildi. Yani hakim tahliyesine karar veriyor ama kurul reddediyor” ifadelerine yer verdi.
‘Cezaevinin yemeklerinden bir süre kurt çıkıyordu’
Annesinin kaldığı cezaevi koşullarından bahseden Mizgin Avras, o cezaevinde bulunan her tutsağın bir iş yapması gerektiğini söyledi. Annesinin yaşı gereği iş yapacak bir durumda olmadığını kaydeden Mizgin Avras, “Annemin bulunduğu cezaevinde yaz aylarında sabah 06.00’da tutsaklar dışarı çıkarılıyor ve odaların kapıları kapatılıyor. Akşama kadar tutsaklar dışarıda kalıyor. Cezaevinin bir bahçesi var, bahçede de birkaç tane bank var. Oradaki çok sayıda tutsak ya ayakta duracak ya da oturabilmek için bank sırası bekleyecek. Bu konuda tutuklu bulunan kadın arkadaşların hepsi çok zorlanıyor. Sağlık açısından baktığımızda orada uzun bir süre yemeklerde kurt çıktı. Bu durum dijital medyaya yansıdı ve bunun üzerine bir süre bazı vakıflar yemek götürdü. Zaten genellikle tutuklular kantinden yiyecek alıyorlar. Annem de buna dahil. Kantinde de sadece tost ve abur cubur var. Başka bir şekilde karınlarını doyuramıyorlar” şeklinde kaydetti.
‘Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok’
29 Aralık 2020’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İdare ve Gözlem Kurullarının kaldırılması gerektiğini ifade eden Mizgin Avras, infazını tamamlayan tutsakların tahliye edilmeleri gerektiğini vurguladı. Mizgin Avras, “Cezaevinde 30 yıl kalan bir insan nasıl kurula tabi tutulabilir? Zaten ömrünün çoğu orada geçmiş. Ama sistem öyle bir noktaya getiriyor ki kurul ne diyorsa onu söylemelerini istiyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok. Yani buradan yetkililere çağrım, bir an önce düzenleme yapılması ve haktan, adaletten yana durmalarıdır” sözlerini kaydetti.
Haber: Neslihan Kardaş / JINNEWS