FilmAmed Belgesel Film Festivali’nin 8.’si 27 Eylül’de başlıyor. Festival Tertip Komitesi’nden Mehmet Emin İsi, FilmAmed’in bir karşı duruş olduğunu, hafızaya yönelik saldırılara karşı hafızayı yeniden canlandıracaklarını söyledi
Selman Çiçek
Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği tarafından ilk kez 2011 yılında “Diyarbakır Belgesel Günleri” adıyla seyirci ile buluşan FilmAmed Belgesel Film Festivali, salgın nedeniyle verilen aranın ardından 27 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında yeniden düzenleniyor. 3 Temmuz’da başlayan festival başvuru süresi 31 Temmuz’da sona erdi.
4 mekanda 30 film
Festival, Amed’in dört mekanında 30 filmin gösterimi ile gerçekleşecek. Festival kapsamında, Nanê Piroz, Mehla Qore, Sidik û Panter, Lêger, Jiyane Rewşenbîrekî Kurd: Casimê Celîl, Hêza, 13’ê Gulanê, Denge Radyoya Rewanê li ku ye, Hatay, Cihane di Serê Min de, Koçer, Hîwa, Anqa, Ez Dayika min û Toz, Harmoniya ji bo Piştî Şer, Dartaş, Wegera Malê, Dîwarên dê Bên Hilweşandin, Zimana Dayika, Tamî Aw, Pişt Baxceyê Zeytûnan, Darîstanên Bakur, Di Walahiyê de, Wergerandina Ulyssesê, Heft Senfoniyên Zagrosê, Hevokên Nivco, Ciya, bi Nêrîna Jinan, Ma Qey ev ji Nebû, Bedengîya Nepen a İraqe ve Jimareya Laboratuarê 2 belge filmleri gösterilecek.
Kadın yönetmenler
Festival kapsamında çok sayıda kadın yönetmenin filmi de gösterimde olacak. Hêlîn Çelik’in “Sîmir” (Anka), Çağla Gillise’nin “Ez, dayika min û toz” (Ben, Annem ve Toz), Dîlan Engin’in “Vegera Malê” (Eve Dönüş), Fatma Çelik’in Mehla Qorê ve Derya Deniz’in “Hêza” filmleri bu kapsamda gösterilecek filmler olacak.
Festivalin tertip komitesinden sinemacı Mehmet Emin İsi ile festivalin amacı ve içeriğine dair konuştuk.
Hafızaya yönelen bir festival
İsi, 2011 yılından bu yana düzenlenen FilmAmed Belgesel Film Festivali’nin kurulduğu günden bu yana belgeselciliği Kurdistan’da ilerletmek adına önemli yol kat ettiğini ve festivalin, Kurdistan’daki tek belgesel film festivali olduğunu söyledi. Belgesel filmin, hafıza ile çok ilintili bir mesele, hafızayı kazan, hafızaya yönelen bir olgu olduğunu belirten İsi, “Hafızanın Kurdistan’daki yeri de ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü sömürge toplumlarında hafızayı yok etmek ana hedeflerinden bir tanesidir. FilmAmed, buna karşı direnen bir festival. FilmAmed, birçok temayı içeriyor, sadece bir tema çerçevesinde gerçekleşmiyor. Festival bu yıl da hafıza olabilecek birçok belgesel ile karşımıza çıkıyor. Cezaevi, kadın, doğa katliamı, işçi hakları, insan hakları, anadil gibi birçok temayı konu alan belgesel seçkisi oldu” diye konuştu.
Sanata müdahale var
Yaklaşık üç yıldır festivali gerçekleştiremediklerini söyleyen İsi, film etkinliklerini düzenlemek için belirli mekanlara ihtiyaç olduğunu, izleyici ile yönetmenlerin buluşabildiği, filmlerin sergilenebildiği mekanlara ihtiyaç olduğunu, ancak bu mekanların kayyumlar ile işgal edildiğini söyledi. Daha önceki festivalleri, halkın seçtiği belediyeler ve STK’ler ile ortaklaşa, dayanışarak gerçekleştirdiklerini hatırlatan İsi, “2019 yılında gerçekleştirdiğimiz son festivalimizi de STK’lerle beraber gerçekleştirdik. FilmAmed’i gerçekleştirdiğimiz günden bu yana çalışanları ve gönüllüleriyle gerçekleştiriyorduk ve FilmAmed’in belli bir kitlesi de oluştu. Kayyumlardan dolayı salon sorunumuz ortaya çıktı. Daha geniş ele alırsak, aslında sanatın her alanına bir müdahale var. Festivaller, konserler, etkinlikler yasaklandı, engellendi, sansürlendi ve dejenere etmeye çalıştılar. Kendilerine göre festivaller gerçekleştirmek istediler. Kurdistan’da Kürt halkıyla hiç ilgisi olmayan sözde sanatçıları getirip kendilerince festivaller yapıp Kürt halkının hafızasıyla, kültürüyle, sanatıyla oynamaya çalıştılar. Bu tür şeylerden FilmAmed de etkilendi ve uzun süre gerçekleşemedi. Bir diğer etken de pandemi süreciydi. Şimdi dayanışarak, dostlarımızla ve STK’lerle festivalimizi tekrar gerçekleştiriyoruz” dedi.
Hafıza yeniden canlanacak
İsi, bu yıl otuzun üzerinde belgesel film gösterileceğini, festivali bir tema ile sınırlamadıklarını, festivalin birçok teması olduğunu söyledi. Belgeselciliğin hafızaya dayalı bir mesele olduğunu ve Kurdistan’da talan edilmek istenen bir hafıza olduğuna dikkat çeken İsi, “Yani bunun için kadına yönelik baskılar, sanata yönelik baskılar, dil meselesi, doğa talanı, işçi hakları bu tür meseleleri kendi bünyesinde barındıran bir festival olmuştur FilmAmed. Dünden bugüne her zaman alternatif olmaya çalışmıştır FilmAmed. Biz de seçkiyi belirlerken bunlara dikkat ederek belirledik. Festival bir yönüyle hafızayı yeniden canlandıran, bize bazı şeyleri tekrar hatırlatan bir festival olacak” dedi.
FilmAmed bir karşı duruştur
FilmAmed’in her zaman alternatif bir festival olduğuna vurgu yapan İsi, özellikle sansüre uğrayan filmlerin kendilerine yer bulduğu bir alan olduğunu söyledi.
Belgesellerin çok fazla sansüre uğradığına dikkat çeken İsi, ana akım festivallerde kendilerine yer bulamadıklarını, birçok festivalin kaygı ve korkularından dolayı bazı meselelere değinmediği için bazı filmlere yer vermediğini, bundan dolayı FilmAmed’in buna karşı bir duruş olduğunu söyledi.
Belgesel sinemanın geleceği tartışılacak
Dört farklı mekanda gösterimler olacağını söyleyen Mehmet Emin İsi, “Amed Şehir Tiyatrosu, Bezgin Bekir Sinema Salonu, Zarok Ma ve Dicle Kültür Sanat Derneği bahçesinde gösterimler olacak. Bu şekilde festivali şehrin değişik yerlerine dağıtmak istedik. Gösterimlerde yönetmenlerle söyleşiler gerçekleşecek. Festival kapsamında bir panel ve bir de forum olacak. Forumda, belgesel sinemanın üretim meseleleri üzerine, üretim krizi ne aşamada, bu kadar sorun yaşanırken belgesel sinemacılık buna nasıl cevap olabilecek, bunları nasıl kayıt altına alabilir gibi başlıklar içeren bir forum gerçekleşecek. Panelde, belgesel sinemadaki etik meseleler üzerine, karaktere yaklaşım, filmdeki etik değerler nasıl korunmalı gibi meseleler olacak. Otuzun üzerinde filmin gösterimi olacak” sözleri ile festival hakkında bilgiler verdi.