İzmir’de tutuklu yakınlarının sürdürdüğü Adalet Nöbeti’ne Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz da katıldı
Hasta ve infazı yakılan tutukluların serbest bırakılması için ailelerin, İzmir Barosu’nda başlattığı Adalet Nöbeti 7’inci gününde sürüyor. Tutuklu anneleri baro önünde başlattıkları eylemi 21 Şubat’ta baro binasının içinde devam ettirdi. Aileler “Hasta tutsaklara özgürlük” ve “Tecrit insanlık suçudur” yazılı dövizleri taşırken, nöbet eylemine HDP İzmir il binasında katledilen Deniz Poyraz’in annesi Fehime Poyraz da katıldı. Tutuklu yakınları, cezaevlerinden tabutların çıkmasını istemediklerini belirterek, tecridin sona ermesi çağrısı yaptı.
Nöbet eylemindeki tutuklu yakınlarını Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir İl Meclisi üyeleri ziyaret etti.
Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz, oğlu Süleyman Poyraz’ın infazının yakıldığını ifade ederek, bundan sonra kendisinin de nöbette yer alacağını söyledi.
İnfazı yakılan tutukluların serbest bırakılmasını isteyen Poyraz, “Aysel Tuğluk ve binlerce hasta tutuklunun dışarıda olmasını istiyoruz. Cezaevinde tedavi olamıyorlar, kötü oluyorlar. Biz cezaevinden cenazeler çıksın istemiyoruz” dedi.
Adalet nöbeti eylemcilerinden Hanife Gümüş, oğlunun 25 yıldır cezaevinde olduğunu söyleyerek, “Tutsakların cenazesi gelmesin. Çocuklarımızın hapishaneden çıkması için eyleme destek verilsin. Özellikle yaşlı tutuklular zor durumda. Kendilerine bakacak durumda değiller. Ama tek kişilik hücrede kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
Ameliyatlı ancak ilaç tedavisi aksatılıyor
Cezaevlerindeki tecridin son bulmasını isteyen Hanım Sever, çocukları için ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi. Kronik akciğer hastası oğlu Medet Sever’in ameliyat olduğunu, ancak ilaç tedavisinin aksatıldığını kaydeden Sever, “Aileler de baskı altına alınıyor. Evlerinde bile rahat oturamıyorlar. Kürtler huzur bulsun istemiyorlar. Yeter artık biz barış istiyoruz. İmralı Cezaevinde yaşanan tecrit son bulsun” diye konuştu.
Barış Annesi Medine Kaymaz ise, şunları söyledi: “Türkiye’de adalet yok, saygı yok. Kürdüm demek, teröristim demek oluyor. Tutukluların ne suçu var? Kürt olmak mı? Milletvekillerimiz belediye başkanlarımız tutuklu. Devlet bu mudur? Hırsızlara, katillere tecavüzcülere ses çıkarmıyorlar ama siyasi düşünceyi suç görüyorlar. Ayıp değil mi bu zulmü yapıyorlar?” diye seslendi.
Ertuğrul Barka ve Mehmet Sabri Gül özgürlüklerini istedi
Aileleri ziyarette bulunan HDK üyesi Ertuğrul Barka, hasta tutuklu Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesine yapılanlara işaret ederek, “Anadolu topraklarında yöneticiler yapılan zulümden utanmadılar. Aysel Tuğluk yoldaşımız büyük acılar yaşamasına rağmen cezaevinde tutuluyor. Bütün tutukluların özgürlüklerine kavuşmasını istiyoruz” diye konuştu.
HDK İzmir Meclisi Eş Sözcüsü Mehmet Sabri Gül de, ana dil gününü kutlayarak konuşmasına başladı. Anadolu ve Mezopotamya’daki anadillerin zor zamanlar yaşadığını dile getiren Gül, “Her alanda tecrit gerçekleştiriliyor. Hem ana dil üzerinde hem cezaevindeki tutsaklar üzerinde. Cezaevlerinden cenazeler çıkıyor. Amed’te ve Türkiye’nin birçok yerinde devam eden bu Adalet Nöbeti eylemleri kutsaldır ve devrimcidir. Bizim de bu devrimci eyleme karşı destek vermemiz ve annelerin bu eylemine destek vermeliyiz. Dört parçada yaşayan Kürtlerin ana dil hakkını destekliyor ve günlerini kutluyoruz” diye belirtti.
İZMİR