Seçim bitti. Yapılan ittifaklarda gün tükendi, akşam oldu. Evi olanlar ve bu sırada evlerini yaptıranlar ittifakı terk edip evlerine gitti. Evi olmayanlar bir sundurma altı bulup sığındı. Gün ola harman ola diye beklemede. Şimdi geçim derdi zamanı.
Buğdayda neler oluyor?
Seçim öncesi pekçok kesime bol keseden vaatlerde bulunan iktidar, bol keseden epeyce şeyler dağıttı. Dağıtım esnasında Çukurova’da buğday hasadı başlamıştı. Dönemin Bakanı Vahit Kirişçi buğday hasadının başladığını kamuoyu ile önce paylaştı. Ardından fiyatın açıklanması istendiğinde “hasat başlamadı ki daha” diyerek, çark etti. Ekim alanı ve üretimi yönünde dünyada ve Türkiye’de ilk sırada olan tahıllar konusunda bu boş verme hali buğday üreticileri için iyi şeylerin olmayacağının işaretiydi aslında.
Neden?
Buğday ekiminden sonra havaların kurak gitmesi çiftçinin yüreğini ağzına getirdi. Hükümet ise önlem olarak buğday ithalat bağlantıları kurdu. Türkiye’de buğday ve buğdaydan yapılan gıda maddeleri tüketiminin birinci sırada olmasının yüklediği sorumluluk iktidarı stok yapmaya zorladı. İlkbahar yağmurları mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşince, kurak dönemin düşük verime neden olma olasılığı ortadan kalktı. Bu yağışlar sonrasında verimliliğin geçmiş yılların üzerinde olması beklenmekte şimdi. Ama bu arada kuraklığın neden olacağı verim düşüklüğü endişesi ile daha önce gümrükler sıfırlanmıştı. Dünya buğday fiyatlarının da düşük seyrettiği o dönemde bazı şirketler fırsatı değerlendirdi. İthal buğdayla ihtiyaçlarının önemli bir kısmını karşıladı. Hükümet şimdi gümrükleri % 130 yükseltti. Ancak atı alan Üsküdar’ı geçti. İktidar bu her iki eldeki (kamu-özel) stoklu durumu bildiği için seçim öncesi buğday fiyatını düşük açıklasa oy oranı düşebilir diye açıklamadı. Çiftçi hükümetin uyguladığı bu politikadan dolayı şimdi zorda. Hükümetlerin çiftçisini mağdur etmeme sorumluluğu var ama…
Dünya fiyatı kaosu
Dünya piyasalarında buğdayın fiyatı 5 bin liranın üzerinde 6 bin liraya yakın. Geçen yıl hükümetin açıkladığı fiyat pirim ile birlikte 7 bin liranın üzerindeydi. Geçen sezondan bu sezona üretim girdilerinin yükselmesinin maliyeti daha da arttırdığı bir başka gerçek. Bu yüzden çiftçilerin buğday için beklediği fiyat 10 TL’nin üzerinde. Ancak dünya fiyatları ile aradaki uçurum büyük. Çiftçiler cephesinde şimdi endişeli bekleyiş var, kaygı dorukta. Son anda herhangi bir afet olmazsa verim biraz yüksek olacak ama belirlenecek fiyat düşük olursa çiftçinin eli böğründe kalacak yine. Buğday fiyatı düşük olsa bile artan diğer maliyetler nedeniyle ekmek fiyatlarının arttırılması gündemde. Yani sadece üreticinin değil tüketiciler cephesinde de ekmek kavgası var.
Ne olacak?
Rekabet Kurumu’nun gübrede kartelleşme soruşturması yürüttüğü İbrahim Yumaklı Tarım Bakanı oldu. İbrahim Yumaklı, Marshall Boya, Aljazeera Türk ve Anadolu Ajansı’nda çalışmış, Gübretaş’ta genel müdürlük yapmış biri. 7 Nisan 2022’den beri de Tarım ve Orman Bakan Yardımcısıydı. Şimdi Tarım ve Orman Bakanı. Özel sektörden bakan olanlar bakanlıktan ayrıldıktan sonra genellikle özel sektöre dönüyorlar yeniden. “Döner kapı siyaset” deniyor buna. Döner kapıdan giriyor, devlette bakan oluyor, döner kapıdan çıkıyor, özel sektörde üst düzey yönetici oluyor. İşte neoliberal sistemde şirketler, dünyayı ve Türkiye’yi hükümetler eliyle böyle yönetiyor. Değişmesi gereken bu!