DEM Parti, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’ın memnu haklarına dair Yargıtay’ın verdiği karar için kumpas senaryolarının tekrar devreye koyulduğunu belirterek, ‘Siyasi ayak oyunlarından vazgeçin’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada Zeydan’ın yerel seçimlere katılması için gereken memnu haklarının iadesi kararını veren yerel mahkemenin yanlış hesap yaptığına dair Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin verdiği karara tepki gösterildi.
“Siyasi ayak oyunlarından vazgeçin, Wan halkının iradesine saygı gösterin” başlıklı açıklamada, AKP-MHP iktidarının, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde “Her türlü kirli yönteme başvurmaktan imtina etmediğine” dikkat çekildi.
‘Kumpas senaryoları tekrar devreye sokuluyor’
Wan halkının 13 ilçe belediyesinin yanı sıra Wan Büyükşehir Belediyesinde de tercihini DEM Parti’den yana kullandığı hatırlatılan açıklamada “Partimizin Wan’da yakaladığı bu tarihi başarıyı hazmedemeyen iktidar ortakları, seçimlerin üzerinden henüz 24 saat geçmemişken kumpas arayışlarına girmiştir. Çözümü kumpasta arayan bu akıl, halkın en sert direnişiyle karşılaşmıştır. Halkın direnişi ve iradesine sahip çıkma kararlılığıyla, başvurulmak istenen hukuksuzluktan geri adım atılmış ve o yanlış yoldan dönülmüştü. Bugün geldiğimiz noktada ise kimi çevrelerin bir kez daha aynı senaryoları hayata geçirme uğraşında olduğunu görüyoruz. Kürt düşmanlığıyla ülkede demokrasiyi yok eden bu akla bir kez daha hatırlatıyoruz: Wan Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Abdullah Zeydan, 31 Mart seçimlerinden önce kendisinin seçilme yeterliliğine sahip olduğunu belirten tüm evrakları ilgili kurumlardan temin etmiştir. Zeydan hakkında verilen memnu hakların iadesi kararı da yine bu ülkenin bir yargı kurumu olan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir. Geldiğimiz nokta itibariyle Yargıtay Dairesinin kendi yerleşik içtihatlarına aykırı yeni bir karar alması, bu kararın hangi saikler doğrultusunda alındığının göstergesidir” denildi.
‘Komplocu siyasi aklın yansıması’
Abdullah Zeydan’ın ilk derece mahkemenin verdiği karar doğrultusunda seçimlere girdiği ve kazandığı ifade edilen açıklamada, “Yeni kararlar ile daha önce alınan bu kararı yok saymaya çalışmak komplocu siyasi aklın yansımasıdır. Bizler için esas olan seçilmişlerin ve halkın seçme ve seçilme hakkının korunmasıdır. Seçilmişlerin ve halkın kazanılmış haklarını hedef alacak kararlara başvurmak siyaset-yargı kurnazlığının ve ayak oyunların bir tezahürüdür. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu ve kimsenin suç işleme özgürlüğü olmadığını ifade edenlere aynı sözleri tekrar ediyoruz. Hiç kimse veya kurum, hukuk eliyle suç işleme ve özgürlükleri yok etme hakkına ve özgürlüğüne sahip değildir. Toplumun çıkarını gözetmeyip iktidarın çıkarını gözeten kararlar, halk nezdinde meşru ve kabul edilir değildir. Toplumsal kırılmalara ve gerilimlere neden olacak her türlü karardan uzak durması iktidarın öncelikli sorumluluğu ve mecburiyetidir” diye kaydedildi.
‘Seçimlerde halk cevabını verdi’
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer verildi:
“DEM Parti olarak durduğumuz yer çok nettir. Bizler demokrasiyi, eşitliği ve hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Demokrasinin tanımı ve uygulanma biçimi bir çevreye ve onun çıkarlarına göre tarif edilemez, şekillenemez. Kendilerine göre demokrasiyi şekillendirmek isteyenlere, halk bundan önce olduğu gibi bundan sonra da gereken cevabı vermekten geri durmayacaktır. 31 Mart seçimlerinde de Wan Büyükşehir Belediyesinin yönetimi için halk cevabını verdi ve iradelerinin Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal olduğunu yüzde 55,5 gibi yüksek bir oranla ortaya koydu. Bundan sonra yapılacak tek şey Wan halkının ortaya koyduğu bu irade beyanına saygı duymaktır.”
Kaynak: MA