Mêrdîn’de halk buluşmasına katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, Kerboran’da AKP’nin taşımalı oyla belediyeyi kazandığını belirtti. Bakırhan, ’31 Mart’ta iktidarı göndermenin müjdesini Serhat’a, Boran’a vereceğiz’ dedi. Bakırhan, Kerboran’ın ardından Midyad’da halkla selamlaştı. Bakırhan son durak olan Nisêbîn’de halk buluşmasına katıldı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Mêrdîn’in Kerboran (Dargeçit) ilçesinde düzenlenen halk buluşmasına katıldı. Bakırhan ve beraberindekiler, Deywan Mahallesi girişinde partililer tarafından karşılandı. Partililer, daha sonra uzun bir araç konvoyuyla kent merkezinde seçim turu attı. Yurttaşlar, zafer işaretleriyle partilileri karşıladı. Partililer, daha sonra büro açılışının yapıldığı yere geçti. Bakırhan ve beraberindekiler, burada kitlesel bir şekilde karşılandı. Parti bayraklarının dalgalandırıldığı karşılamada coşku dikkat çekti.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kerboran’ın “direniş ve isyan kenti” olduğunu söyledi. “31 Mart’ta Kerboran halkı bu Kürt düşmanlarından hesap soracaktır” diyen Bakırhan, 20 yıl önce kente yaptığı ziyareti hatırlattı. Bakırhan, “O zaman geldiğimizde kadın arkadaşlarımız bizi karşılamıştı. Büyük bir baskı ortamı vardı, şimdi olduğu gibi. Büyük bir zulüm vardı. 20 yıl önce bizi seçen ve karşılayan kadın arkadaşlarımıza bir kez daha sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum. Siz kadın arkadaşlar, ‘jin, jiyan, azadî’ diyerek Rojava’yı özgürleştirdiniz. Kürtlerin en temel direği olduğunuz” diye konuştu.
JİTEM davasını hatırlattı
Orhan Doğan ve Garibe Gezer’i anan Bakırhan, “30 yıl önce Kerboran’da 7 çocuk katledildi. 7 çocuğun katledilmesini vicdanına yedirmeyen ve bilgileri veren uzman çavuşu da yakarak katlettiler. Dargeçit JİTEM Davası olarak devam eden bu dava, Sivas ve Maraş davasında olduğu gibi cezasızlıkla sonuçlandı. Kürt dilini ve iradesini yok sayan bu sistem, Kürt’ü, emekçiyi katledenleri ödüllendirdi. Kerboran failli meçhullere boyun eğmeyerek kendi partisini selamladı. 31 Mart’ta da Kürt halkının iradesini çalmaya çalışanlara gereken cevabı sandıklarda verecektir. Bu katliamların cevabını, yok saymaların cevabını sandıklarda verecektir” dedi. Bakırhan, partinin Belediye Eşbaşkan adayı Asya Gezer’e işaret ederek, “Garibe’nin (Garibe Gezer) anısına saygıdan dolayı da olsa Asya arkadaşımıza onurlu halkımız sahip çıkmalıdır” dedi.
‘Kürt meselesi yoktur’ sözlerine tepki
İktidar yetkililerinin “Kürt meselesi yoktur” yönündeki sözlerine tepki gösteren Bakırhan, “Kürt meselesi, Kerboran’da katledilen 7 candır. Kerboran’da kardeşlerinin kemiklerini kuyularda 40 yıldır arayan halkın yaşadıklarına bakarak nasıl bir sorun olduğunu anlayacaklar. Kerboran’ı kaçak seçmenle elimizden aldılar. Bir önceki seçimi aldılar. Şimdi aynı yöntemi yapıyorlar. Belediye başkanı ne yaptı? Bütün ömrünü Kürt halkının demokratik mücadelesi için veren sizin yoldaşınız olan Orhan Doğan parkının ismini değiştirdi. Bu belediye başkanına Kürt’tür diyebilir miyiz? Bin yıldır bu topraklarda yaşayan Orhan Doğan’ın ismini parktan sökecek, dışarıdan bir isim vereceksin ve ‘ben Kürt’üm diyeceksin. Hadi oradan” ifadelerini kullandı.
‘Yoksulluktan başka ne verdiniz?’
Bakırhan, “Erdoğan ‘oy vermeyene hizmet yok’ diyor. Kerboran halkı iktidarın elinde; yol yok, su yok. Ahmet Türk burada, kaldırımın ve asfaltın ne olduğunu iyi bilir. Seçim için bu göstermelik atılan asfaltın ömrü uzun değil. Seçimi kaybettiklerini bildikleri için bunları rantçılara peşkeş çekmişler. Kerboran halkı AKP ile yönetiliyor. Hangi hizmeti yaptın? Kadınlar, gençler için hangi olanağı yarattın? Kerboran halkına yoksulluktan başka ne verdiniz? Bizi yok sayan, ‘Kürt yoktur’ diyen bir sistem içinde aday olan hiç kimse bizden değildir. Bizden olan buradadır” şeklinde konuştu.
’31 Mart’ta müjdeyi vereceğiz’
Kerboran’daki sağlık sorunlarına dikkati çeken Bakırhan, gelen doktorların başka yerlere gittiğini ifade etti. Bakırhan, “Oyumuzu kendimize vereceğiz. Garibe Gezer’in kardeşine vereceğiz, Ramazan arkadaşa vereceğiz. Ahmet ve Devrim arkadaşa vereceğiz. Bir ulu çınar (Ahmet Türk) buradadır. Bakın siyaseti bırakmıyor niye ‘Kürt sorunu henüz çözülmedi, ben bırakmak istemiyorum’ dedi. Onu size emanet ediyoruz. Ömrünü ve gençliğini Kürt dili, Kürt müziği yaşasın diye veren Devrim arkadaşı size aday getirdik. Bizi Orhan Doğan ismini parktan sökenlerle kimse karıştırmasın. Halkın hizmetindeki adaylarımıza oy vereceğiz. 31 Mart’ta bunları göndermenin müjdesini Serhat’a, Botan’na her yere vereceğiz” dedi.
Midyad’da büro açılışı
Kerboran’daki programın ardından Midyad ilçesine geçen Bakırhan ve beraberindekiler, ilçe girişinde çok sayıda kişi tarafından araçlarla karşılandı. İlçe merkezinde gerçekleştirilen seçim turunun ardından büro açılışının gerçekleştirileceği merkezdeki Dörtyol’a gelindi.
‘Kardeşliği örüyoruz’
Meclis’te, Mêrdîn milletvekilleri George Aslan’ın Süryanice, Beritan Güneş’in Kürtçe Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları’nın Arapça konuştuğu esnada mikrofonların kapatıldığını hatırlatan Bakırhan, “Hem yerelde hem genelde iktidar olduğumuzda yok edilen, asimile edilen bütün dillerin ve inançların bu coğrafyada kardeşçe yaşaması için mücadelemizi ortaya koyacağız. Dilleri ve inançları yok sayanları halkın vicdanına bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.
Gençlere ve kadınlara “İş bulabiliyor musunuz?” diyerek seslenen Bakırhan’a alandakiler hep bir ağızdan “yok” yanıtı verdi. Midyad’daki Kürt, Arap ve Süryanilere toplumcu bir belediye için el ele verme çağrısında bulunan Bakırhan, ilçenin su sorununa değindi. Midyad’ın kanalizasyon ve altyapı sorununun hala çözülmediğini, çok dilli belediyeciliğin hayata geçirilmediğini söyleyen Bakırhan, “DEM Parti olarak kime benziyoruz biliyor musunuz? Gümüşü işleyen telkari esnaflarına. Bizlerde barışı, kardeşliği onlar gibi örüyoruz. Demokratik bir Türkiye’yi örüyoruz” diyerek, adaylarına sahip çıkılması çağrısında bulundu.
Konuşmaların ardından seçim bürosunun açılışı gerçekleştirildi. Bakırhan ve beraberindekiler daha sonra Nîsebîn ilçesine geçti.
Mêrdîn’deki halk buluşması son durak olan Nisêbîn’de devam etti.
Nisêbîn’de kalabalık karşılama
Nisêbîn’de kalabalık bir grup tarafından karşılanan Bakırhan ve beraberindekiler, kent merkezinde araç konvoyuyla tur attı. Bakırhan, beraberindekiler seçim bürosunun olduğu Şirin Sokak’a kadar yürüdü.
Seçim bürosu önünde bekleyenlerin de eşlik ettiği buluşma mitinge döndü. Meşalelerin de yakıldığı buluşmada özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu yapıldı. Ardından aday tanıtımı yapıldı. Burada konuşan ilçe eşbaşkan adayları halkı selamladı. Ardından söz alan Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Ahmet Türk, katılımcıları selamladı.
Ahmet Türk: Onurlu bir barış açın mücadele veriyoruz
Kurdistan tarihinde birçok acı, yas, büyük bedellerin Kürtlerin verdiğini söyleyen Türk, Nîsebîn’inde bu büyük bedelleri veren kentlerden olmasına rağmen halen ayakta olduğunu söyledi. Türk, “Parti yaşamımızda, halkımızın arasında siyaset bizler için çok önemli. Biz sadece belediye için değil onurlu bir barış açın büyük mücadele veriyoruz. Biz eminiz ki gün be gün Kürt halkının kimliği, dili ile özgürce yaşaması için büyük çalışmalar yapılıyor” dedi.
Devletin zulüm ve baskısının Bakur’da, Rojava’da Kürtleri sessiz bırakmak olduğunu söyleyen Türk, “O nedenle bu seçim sadece yerel seçim değildir. Kürt halkının geleceği için çok önemlidir, buna böyle bakmalıyız. Dem dema me ye, dem dema azadiye ye” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Bakırhan: Direnişiyle Nusaybin Kürtlerin kalbidir
Ardından 1992 Nîsebîn Newrozu’nda yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başlayan Bakırhan, “Kalleşçe kurşunlarla katledilmiş Ape Musa’yı saygı ve minnetle anıyorum. Ape Musa şahsında özgürlük ve demokrasi mücadelesi verirken kalleşçe katledilen bütün yoldaşlarımıza saygı ve minnet dileklerimizi iletiyoruz” dedi.
“Sara Kaya ve Ayşe Gökkan emin olsunki 31 Mart’ta Nîsebîn onların mücadelesini yürütecektir” diyerek sözlerine devam eden Bakırhan, “Sara ve Ayşe başkanlar emin olsunlar ki Nusaybin 31 Mart’ta yeniden onların mücadelesini yürüttükleri demokratik, toplumcu, halkçı, şeffaf belediyecilikle kesinlikle buluşacaktır. Sizler Ayşe Gökkanlara, Sara Kayalara söz veriyor musunuz? Bu hırsızları, bu usulsüzlük yapanları bu yolsuzluk yapanları, Kürt halkının iradesini gasp edenleri yollamaya var mısınız? Biz de Nusaybin’i çok iyi biliriz. Direnişiyle Nusaybin Kürtlerin kalbidir. Kürtler için çok önemli bir merkez ve ilçemizdir. Eminim ki 31 Martta Nusaybin halkı geçmişte olduğu gibi yüzde 90’larla Kürdistan’da en fazla oyu alarak birinci çıkacaktır” dedi.
‘Qamişloya bin selam’
Geçtiğimiz günlerde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Teröristan asla kurulmayacak” dediğini hatırlatan Bakırhan, “Teröristan dediği yer bugün hemen 100 metre ilerimizdeki Qamişlodur, Rojava’dır. Orada yaşayan Kürtleri kast ediyor. Onlara göre 4 parçada yaşayan Kürtlerin tamamı teröristtir. Biz bu vesileyle buradan Qamişloya bin selam gönderiyoruz. Qamişlo halkının Rojava halkının 4 parça Kürdistan’da yaşayan halkımızın terörist olmadığını bin yıllardır bu kadim topraklarda yaşadığını ve bütün zulüm politikalarına rağmen yaşayacağını belirtmek istiyorum” diye konuştu.
‘Kandil İttifakı yok ama Kürt düşmanı bir ittifak var’
Erdoğan’ın “Kandil ittifakı kuruldu” dediğini hatırlatan Bakırhan şöyle devam etti: “Kandil ittifakının kurulduğu konusunda söylediği şeyler tamamen yalan. Kandil İttifakı yok ama Kürt düşmanı bir ittifak, Kürt karşıtı bir ittifak var. Kürtlerin dilini geleceğini yaşamını inkar eden bir ittifak var. Kürt halkının iradesine kayyım atayan bir ittifak var. Önümüzdeki seçim Kürt düşmanı ittifaka kaybettirme seçimi olacaktır. Kürt halkıyla emekçilerle yoksullarla Türkiye’deki ezilenlerle birlikte halklar emekçiler karşıtı, kadın ve çevre karşıtı bu ittifaka Kürt halkı gereken cevabı verecektir. Recep Tayip Erdoğan 2002 yılında diyor ki ‘savaşın kazananı adil bir barışın kaybedeni olamaz.’ Burada doğru söylüyor ama Sakarya’da yine aynı Erdoğan şunları söylüyor. ‘Barış ve huzur istiyorsanız savaşa hazır olmalısınız.’ Ukrayna’da ‘barışın kaybedeni olmaz’ diyen, Filistin’de ‘adil barış’ çağrısı yapan Erdoğan sıra Rojava’ya, Kürtlere gelince ‘savaşa hazır olun’ diyor. Biz Nusaybinden bir kez daha sesleniyoruz iktidara. 40 yıllık savaşın çatışmaların Türkiye’nin savaş politikalarının kimseye bir yararı olmamıştır.”
‘Savaş politikanız sonuç almadı’
Bakırhan devamında şöyle konuştu: “Bugün Nusaybin halkı bütün zulüm politikalarına, red ve inkar politikalarınıza rağmen barış anneleriyle gençleriyle kadınlarıyla zılgıtlarıyla bu meydandadır. Demek ki savaş politikanız sonuç almadı. Türkiye’nin bütçesini Kürtler dilini konuşmasın diye Kürtler iradesini seçmesin diye Rojava Suriye’de demokratik bir zeminde Kürtlerin arapların ortak yönettiği Rojava olmasın diye harcamayın. Türkiye’yi uçuruma getirdiniz. Ekonomi desen iflas etmiş. Demokrasi desen yok. Cezaevinde binlerce siyasi tutsak arkadaşımız var. Bu vesileyle cezaevindeki Gültan Kışanaklara, Selahattin Demirtaşlara, Figen Yüksekdağlara, Leyla Güvenlere, Sebahat Tuncellere bin selam olsun.”
‘Dilimizi kültürümüzü söküp atamayacaksın’
İki dönemdir kayyımlar yoluyla halk iradesinin yok sayıldığını hatırlatan Bakırhan şöyle devam etti: “Bunların amacı hizmet etmek değil sizin iradenize dilinize kültürünüze atanmış sömürge mantığındaki insanlardır. Bu hırsızları el birliği ile göndereceğiz. Ne yapmış kayyım efendi Nusaybin’de daha önce belediyelerimizin yapmış olduğu Newroz anıtını ortadan kalmıştır. Kayyım efendi Newroz anıtını kaldırabilirsin ama o bizim kalbimizde abideleşti. Geçici olarak kaldırabilirsin ama yüreklerden asla bu Newroz anıtını dilimizi kültürümüzü söküp atamayacaksın. Bunu 31 Martta bu halk size gösterecek. Bu kayyım efendilerin Kürt illerindeki yaptıkları yolsuzluk asla ve asla unutulmayacaktır bir gün mutlaka ama mutlaka yönetime geldiğimiz zaman yönetim değiştiği zaman bunların sizden çaldığı çarçur ettiği her kuruşun hesabını soracağız. Sizlere söz veriyoruz.
Valiliğin kitap fuarı
Mardin valiliği burada kitap fuarı açmış bin yıllardır bu topraklarda yaşayan Süryanilerin, Arapların ve Kürtlerin kendi dilinde yazmış olduğu kitapların fuara girmesini yasaklamış. Kayyım efendi burada Kürt, Arap, Süryani var eğer bunların dilinde yazılmış kitapları yasaklayacaksan kitap fuarının ne anlamı var. Tek anlamı o organizasyondan yine birileri rant elde edecek. İnşallah 31 Marttan sonra size söz veriyorum Belediye Eş Başkanlarımız bu toprakların kadim halklarının diliyle yazılmış bütün kitapların sergilendiği bir kitap festivali yapacaktır. O festivalde bu toprakların bütün renklerini bir arada göreceğimize söz veriyoruz.
DEDAŞ zulmü
DEDAŞ diye başbelası bir elektrik kurumu var, işi gücü Kürt illerinde kaçak elektrik var diye elektrik kesiyor. İşi gücü buraya yoğunlaşmaktır aslında o da sömürge mantığı ile hareket ediyor. Yahu enerjiyi Kürt illerinden elde edeceksin, en büyük barajları Kürt coğrafyasında kuracaksın yanı başımızda barajlar santraller olacak ama elektriğimizi keseceksin. Bunlara hesap soracağımız günler uzak değil. Kendi coğrafyamızda kendi enerjimizi elektriğimize kavuşacağımız DEDAŞ gibi yancı iktidarcı iktidarın direktifleriyle hareket eden onların mantığı ile bize davranan kurumlardan da bir gün yargı önünde hesap soracağız.
Sandıklara sahip çıkın
Kayyımıyla DEDAŞ’ıyla yer yer bürokrasisiyle birlikte bunların tamamı Ape Musaların, Orhan Doğanların mücadelesine bizim kültürümüze düşman. Dolayısıyla bu topraklarda tekrar kendi köklerimizden yeşermemiz için kendi dilimizi kültürümüzü yaşatmak için rica ediyorum. Birlik olalım beraber olalım güçlü olalım. Birbirimizle dayanışalım, uyuşturucu belasını Kürt illerinden def edin, dilinize sahip çıkın, gençlerinize doğanıza sahip çıkın. Bizler burada birlikte oldukça onların ne zulmü ne kayyımı ne de uyguladıkları politikalar bu topraklarda asla karşılık bulamayacaktır. Belki Nusaybin’e güçleri yetmez ama kimi Kürt illerine kaçak seçmen taşıyorlar. Seçmenlerin tamamı batıdan getirilmiş kolluk güçleridir. Kayyımlarla güçleri yetmedi şimdi haram ve kaçak seçmenlerle irademizi gasp etmeye çalışıyorlar. Rica ediyorum sandıklarınıza sahip çıkın eşinizi dostunuzu arayarak seçmen olanların oy kullanmaları için gelmelerini teşvik edin. Emin olun bu başı seccadede eli semada olan ama akıl ve beyinleri haramda olan insanlara kesinlikle bu sandıklarda bir cevap vermemiz lazım. Ahmet başkan söyledi cezaevindeki binler sürgündeki kardeşlerimiz yoldaşlarımız bu sorunun demokratik yollarla çözülmesini isteyen Kürt halkının gözleri 31 Marttadır. 31 Mart’ta en büyük zaferi kazanacağımıza olan inançla hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu coşkunuz bize güç verdi hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum. Selahattin arkadaşımızın şekeri düştü. sizin coşkunuzu görünce belki heyecanlandı ama Gülbin arkadaş yanımızdadır. Gülbin arkadaşımızı, Selahattin arkadaşımızı size emanet ediyoruz. Onlar size Apê Musa’nın, Sara’nın, Ayşe Gökkan’ın emanetleridir.”
Kaynak: MA