AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘gerekirse Brezilya’dan et ithal ederiz’ açıklamalarının ardından Tarım ve Orman Bakanlığı Brezilya’dan 520 bin sığır ithalatına başladığını açıkladı
Türkiye’de halkın yoksulluktan kaynaklı gıdaya ulaşımda yaşadığı sorunlar açlık sınırından bir yaşamı ortaya çıkarırken, kırmızı et fiyatlarının yüksek olduğunu iddia eden AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 20 Kasım yaptığı açıklamada, “Vatandaş kırmızı ete beklediği fiyatlarla ulaşabilsin diye gerekirse süratle Uruguay’dan, Brezilya’dan büyükbaş hayvan ithalini yapalım talimatı verdim” sözleri karşılık bulurken, Tarım ve Orman Bakanlığı Brezilya’dan 520 bin sığır ithalatına başladı. İşçiler, memurlar, emekliler, köylüler açlık sınırı altında bir yaşamam mahkum eden iktidarın kırmızı etin fiyatını düşürme adı altından yine ithalatçılara kazandırmaya devam ediyor. Brezilya Devlet Başkanı Lula ile Bakü’de görüşen Erdoğan’ın bu görüşme sonrası halkı düşünmeye başlaması ise dikkat çekici.
İthalatı şirketler yapacak
Bakanlık, Et ve Süt Kurumu tarafından 520 bin sığır ithal edileceği duyururken, şirketlerin ithal edebilecekleri sığır miktarının aynı olması dikkat çekici. Değişikliklerle birlikte besi hayvan ahırı kapasitesi 200 baş ve üzeri olan işletmelere 400 bin baş, besi hayvan ahırı kapasitesi 200 başın altında olan işletmelere ise 120 bin baş besilik ithalat izni verilecek. İşletme kapasitesi 200 baş ve üzeri olanlar başvurularını İl/İlçe tarım ve orman müdürlüklerine, 200 başın altında olan işletme sahipleri de başvurularını Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliğine yapacak.
Meralar şirketlere!
Binlerce dolar ödenerek yapılan hayvan ithalatına yalnızca birkaç şirketin katılması rantı ortaya çıkarırken, yerli üretici devlet tarafından sağlanan yetersiz destek ve meraların amaç dışı kullanıma açılması nedeniyle hayvancılığı bırakıyor. Bu duruma çözüm bulmak yerine halkın ‘düşünüldüğü’ iddiasıyla hayvan ithalatına gidiliyor olması hükümetin ikiyüzlü politikalarını ortaya seriyor. Meraların GES ve RES şirketleri ile maden şirketlerine bedelsiz peşkeş çekilmesi sürerken, şehir yerleşimlerine döndürülmüş olan özellikle Karadeniz yaylarında işgal yasal hale getirilip işgallerin genişletilme adımları atılıyor. Diğer yandan hayvancılık yapan çiftçilerin yaylakları ve meraları ellerinden alındıkça daha çok suni yeme yönelmek zorunda kalırlarken, hayvancılık yapamaz hale getirilip ithalatçılara rant kapıları ardına kadar açılarak yoksullaşan halk daha derin yoksulluğa ve açlığa doğru itiliyor.
EKOLOJİ SERVİSİ