PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridi ‘işkence sistemi’ olarak niteleyen ÖHD’li avukat Sarıoğlu, ‘Bozuk koster bahanesinin yerini disiplin cezalarına bıraktığına’ dikkati çekti
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), 3 Ekim’de yaptığı açıklamayla 20-29 Eylül tarihleri arasında Türkiye’yi ziyaret ettiğini açıkladı. CPT’nin ziyaret ettiği yerler arasında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yirmi yılı aşkın bir süredir ağır tecrit altında tutulduğu İmralı cezaevi de var. Ancak CPT yapılan ziyaret ile ilgili kamuoyuna her hangi bir detay açıklamadı.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şube Sekreteri Özcan Sarıoğlu, Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Delal Akyüz’e İmralı tecridini değerlendirdi.
‘Barış kapısı engelleniyor’
“Bir insanın 24 saatlik bir gözaltı sürecinde bile ailesine ya da avukatına danışma hakkı var” diye hatırlatmada bulunan Sarıoğlu, İmralı’daki sistemi “Sayın Abdullah Öcalan’ının haklarının gasp edilmesi sistematik işkence anlamına geliyor” sözleri ile yorumladı.
Türkiye’nin yürüttüğü savaş politikaları nedeniyle “barış kapısının açılmasının” engellendiğini söyleyen Sarıoğlu, “Devlet savaşı tırmandırıp, tüm diyalog yollarını tıkatıyor. Bu yüzden tecrit uygulanıyor. Yaklaşık 2 yıldan bu yana amaçlanan şey aslında tüm diyalog kanalların kapatılması ve sadece savaşın yoğunlaştırılmasıdır” diye konuştu.
Bozuk koster yerini ‘disiplin cezalarına’ bıraktı
Öcalan’la avukatlarının görüşme taleplerinin önceki yıllarda “Koster bozuk” ve “Hava muhalefeti” gibi dayanağı olmayan gerekçelerle engellendiğini anımsatan Sarıoğlu, şimdi “Disiplin cezaları” gerekçe gösterildiğini söyledi. Sarıoğlu, “Sayın Abdullah Öcalan’la 24 yıldır cezaevinde. 24 yıldır bu engellemelerle karşılaşıyoruz. Son 2 yıldır hiç bir şekilde hiç kimseyle görüştürülmüyor. Görüşmelerin engellenmesinin hiçbir hukuki dayanağı yok. Üst üste sürekli bir mahpusa bu şekilde disiplin cezalarının verilmesinin bir mantığı yok. Dolayısıyla bunlar tamamen o görüşmelerin engellenmesi için hukuki kılıf uydurmaya çalışılan gerekçeler, bahanelerdir. Bu kararların hukuka aykırı olduğunu, siyasi nedenlerle ve siyasi kararlarla olduğunu artık herkes biliyor” diye konuştu.
CPT’nin açıklama yapmaması komployu doğruluyor
Sarıoğlu, CPT’nin kamuoyu baskısı ve kaygılarını üst noktaya çıktığı bir dönemde İmralı’ya ziyaret gerçekleştirdiğini belirterek, “İmralı’daki tecrit sistemi, diğer mahpusların yaşadığı durumları aktaran hiçbir açıklama yapılmadı. CPT uluslararası bir hukuk kurumudur. Açıklama yapmaması da yıllardır tecridin uluslararası bir komplo ile yapıldığı söylemini doğruluyor” dedi.
‘Bir açıklama sürecin seyrini değiştirir’
Öcalan’ın her zaman barış yolunda adımlar attığını söyleyen Sarıoğlu, yapacağı herhangi bir açıklamanın sürecin seyrini değiştireceğini vurguladı. Sarıoğlu, tecridin son bulması için halkların birlikte ses çıkarması ve mücadele etmesi gerektiğini dile getirdi.
Öcalan’ın kimseyle görüştürülmemesinin başta Kürt halkı olmak üzere toplumun duyarlı kesimleri ve barış isteyen herkeste büyük bir kaygıya neden olduğunu işaret eden Sarıoğlu, buna karşı toplumda ciddi tepkilerin yükseldiğini kaydetti. Sarıoğlu, “Gemlik yürüyüşünde gördük. Kürdistan’dan, Türkiye’den yürüyüşe çıkan halk kitleleri yine devlet tarafından engellenmeye çalışıldı. Halk, Öcalan’ının avukatları, ailesi ile görüştürülmesini istiyor. Onun bu savaş politikalarına dair tavrını ve düşünlerini, çağrılarını kamuoyuyla paylaşılmasını istiyor” diye kaydetti.
İSTANBUL