İnternet Haber, TV ve gazeteler dışında AKP iktidarının sanal yüzü. Peker tarafından ıskartaya çıkarılan iki kardeş “gazetecinin” marifeti. Her manşetinden sakillik akıyor. Bu sakillik muhtemelen Saray’ın “Göbbelsinin” çapsızlığını da yansıtıyor.
O nedenle ben buradaki manşetlere bakıp da “neymiş acaba” demem.
Ama iki gün önce dayanamadım ve “neymiş acaba” deyiverdim.
Önce manşeti aktarayım:
“Mevlüt Çavuşoğlu açıkladı! ABD Başkanı Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ne dedi?”
Kim olsa Biden’ın Erdoğan’a “ne dediğini” merak eder. Hele bunu devletin Dışişleri Bakanı “açıklamışsa” merak katlanarak büyür.
Benim merakım da katlanarak büyüdü. Bu sanal haber kanalının alt manşetlerini okumaya gerek duymadığım halde, bu defa dayanamadım ve alt manşeti okudum. Onu da aktarayım:
“Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan son dakika flaş açıklamalar. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmenin hiç gündeme gelmeyen bir yönünü açıkladı.”
“Vay canına” demişim. Ortada bir Dışişleri Bakanı var. Açıklamaları “son dakika flaş”. Hem de “görüşmenin hiç gündeme gelmeyen bir yönü”… Ne yalan söyleyeyim birkaç saniye içinde şöyle düşündüm: Sakın Biden Erdoğan’a S-400’ler sende kalsın, ben üstüne Patriot’u bonus olarak vereceğim, şahsınıza hediye olarak on adet de F-35 ikramım olsun demiş olmasın? Olur mu olur! “Son dakika flaş açıklama ve şimdiye kadar hiç gündeme gelmeyen yön” nasıl bir şey olabilir? Mesela Biden KKTC’yi tanıyacağız da demiş olabilir. “Dostum Recep, senin gül hatırın için soykırım laflarımı geri alacağım” müjdesini de vermiş olabilir. Hatta Fethullah Gülen’i yarın paketleyip şahsınıza ikram edeceğim de demiş olabilir. Belki de YPG ve YPJ’yi Rojava’dan çıkaracağım, sakın şaşırma diye de uyarmış olabilir. Aklıma bir de şu geldi: “Akdeniz Palikarya’nın değil Barbaros’un çocuklarınındır” diye bir slogan da atmış olabilir.
Abartıyor muyum?
Ne münasebet. Biden Erdoğan’la konuşmuş; Dışişleri Bakanı “son dakika ve de flaş açıklamalar” yapmış. Erdoğan-Biden görüşmesinin hiç, tekrar ediyorum hiç gündeme gelmeyen yönünü açıklamış.
Siz olsanız ne düşünürdünüz?
Siz düşüne durun, ben bu “son dakika, flaş açıklama ve hiç gündeme gelmeyen yön” hakkındaki haberi kelimesi kelimesine bilginize sunayım:
“Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptığı son dakika açıklamasında ‘Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “yakın çalışma arzumuz var” dedi” ifadelerini kullandı.”
“Yakın”… “Çalışma”…”Arzu”…
“Son dakika”…”Flaş”…”Hiç gündeme gelmeyen yön…”
Büyük diplomatik zafer.
Şimdi biraz ciddi olalım. Bu okuduğunuz haber, size ve bana ne kadar gülünç ve ne kadar aptalca, ne kadar komik ve ne kadar dangalakça gelirse gelsin, Türkiye’nin içine düşürüldüğü durumun tarihi bir resmidir. Türk devleti vaktiyle “beş cent’e muhtaç hale gelmişti”, şimdi Biden’ın “hello” demesine muhtaç haldedir.
Bu aynı zamanda Türk faşizminin, ne ölçüde zavallı, yüzsüz, ne kadar çürük ve utanmaz bir faşizm olduğunun da ilanıdır. Türkiye’ye ilk defa gelen Misseouri Zırhlısı’nın erleri için umumhaneleri beyaz badanayla parlatan devlet geleneği Türk faşizminin hücrelerine işlemiştir.
Biden’ın “yakın çalışma arzumuz var” lafına, bayram çocuğu taklidi yapan kartalozlar, gençlerin tabiriyle söylersem “sevindirik” oluyorlar. Bu sevinç Türk faşizminin “lümpen milliyetçi” bir faşizm olduğunu çok güzel ifade ediyor.
Okuduğunuz bu haberin altındaki aktüel gerçek ise şudur: Türk halkı “ikinci Enver ihaneti”ni yaşıyor. Osmanlı’yı Enver’in Napolyon olma kompleksi Birinci Dünya Savaşı’na sürükledi ve yok etti. Erdoğan’ın “sultanlık ve halifelik merakı ”Türkiye Cumhuriyeti’ni Ortadoğu’ya sıkıştırılmış Üçüncü Dünya Savaşı’nda mahva sürükledi. Türkiye yenildi. Pazarlarını kaybetti. Ekonomi çöktü. Ve şimdi Sedat Peker’in videolarının salvosu altında yerlerde sürünüyor.”
Savaşta her yenilen devlet gibi Türk devleti de galiplerden birine teslim olma süreci yaşıyor. 2.Dünya Savaşı’nın son günlerinde de böyle bir durumla yüz yüze gelindi. Stalingrad zaferine kadar Hitler’le işbirliği yapan, o nedenle neredeyse “yenilen devletler” arasına konulacak olan TC ya Sovyetlerin Boğazlar ile Kars-Ardahan taleplerine teslim olacaktı ya da ABD’ye sığınacaktı. ABD’ye sığındı.
İşte yukarıdaki haber bize, Türkiye’yi savaşta yenilgiye sürükleyen Erdoğan rejiminin can havliyle ABD’ye sığınma hamlelerini anlatıyor. Yaltaklanıyorlar.
Atatürk mezarında ne diyor bilemem ama, Hitlerin şöyle mırıldandığından eminim: “Alaturka faşizm Cermen faşizminin içine etti.”
Bu pazar sabahı 7.30’da “Recep Abi videosunu” izlemek üzere, hoşça kalın “eylemsiz kardeşlerim”…