Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 690. kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.
Eylemde ilk olarak konuşan 15 Şubat 1995’te gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Rıdvan Karakoç’un abisi Hasan Karakoç, 23 yıldır Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldiklerini hatırlatarak, “23 yıldır kayıplarımızın akıbeti bulunsun diye buradan yalvarıyoruz. Ancak bir arpa boyu yol alabilmiş değiliz. Hepimiz burada yüzlerce sefer öykümüzü anlattık. Görevlilere sorumluluk düşüyor, ‘görevinizi yapın, canilerinizi içeri atın’ dedik. ‘Var’ dediğiniz adaletinizi gösterin, anaların gözyaşlarını dindirin dedik. En doğal hakkımız olan sizin canice katlettiğiniz yakınlarımızı defnedelim istedik. Bunu bile bize çok gördüler. Yıllardır anlatıyoruz ama ne vicdan ne de insanlık var. Fakat bizler 40 yıl da geçse mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
21 Mart 1995’te gözaltına alınarak kaybedilen Hasan Ocak’ın abisi Ali Ocak da, kendileri için adalet ararken aynı zamanda yeni insanlık suçları yaşanmasın diye Galatasaray Meydanı’nda olduklarını söyleyerek, “Ama yönetenler üç maymunu oynamayı, görmezlikten ve duymazlıktan gelmeyi hâlâ devam ettiriyor. Hatta yeni suçlar işlemeye devam ediyorlar” diye belirtti.
6 Aralık 1993 tarihinde gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın oğlu Fehim Taşkaya da herkes gibi bayramı kutlamak istediklerini belirterek, “Fakat bulunduğumuz coğrafyada bir bayram yaşamak zor. Bugün iktidar koltuğunu kaybetmemek için her türlü hukuksuzluğa başvuruyor. Gerçekten yorulduk artık. Eskiden insanlar kaybediliyordu. Şimdi öldürülüyor. Ben devletin savcılarına seslenmek istiyorum. Bu manzara sizin eserinizdir” şeklinde konuştu.
‘Öfkemiz ilk günkü gibi’
Bu haftaki açıklamayı ise Cumartesi insanlarından Sebla Arcan yaptı. Hak ve özgürlüğün saldırı altında olduğu toplumlarda huzur ve bayram kutlamasının da olamayacağına belirten Arcan, “Biz gözaltında kaybedilerek akıbetleri karanlıkta bırakılan sevdiklerimizi, ölümle yaşam arasındaki gelgitte arıyoruz. Kayıplarımızın bir gün çıkıp gelme umudunu içimizde taşırken, aynı zamanda onlar için bir mezar düşü kuruyoruz. Bu nedenle acımız, yasımız ilk günkü yakıcılığında. Bu nedenle öfkemiz ve isyanımız ilk günkü sıcaklığında. Bu nedenle bayramlar bize bayram değil” dedi. Bayram olması nedeniyle bu haftaki eylem tüm yakınlarını kaybeden ailelere atfen yapıldı.
İSTANBUL