Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına karşı Kürtlerin birlik içinde hareket etmesi gerektiğini belirten Amedli yurttaşlar, Ortadoğu’da kalıcı barışın Kürt sorununun çözümü ile mümkün olabileceğini söyedi
Türkiye ve güdümündeki Suriye Milli Ordusu (SMO), Suriye’de yaşanan yeni gelişmeleri fırsat bilerek Kuzey ve Doğu Suriye kentlerini hedef almaya başladı. 26 Kasım sonrası başlayan saldırılarda şu ana kadar aralarında çocukların da olduğu onlarca kişi hayatını kaybetti. Onbinlerce kişi de Tel Riraf ve Şehba’dan göç etmek zorunda kaldı. Amed’de saldırılara ilişkin Mezopotamya Ajansı’na konuşan yurttaşlar, yaşanan saldırılara tepki gösterdi.
‘Sessiz kalmayacağız’
Ülke ekonomisinin her geçen gün daha da kötüye gittiğine dikkati çeken Kemal Fidan, “Savaş olunca bütçe çok. Bütün bütçeyi askeriyeye veriyorlar. Halka bir şey yaptıkları yok. İktidar keyfi savaş çıkarıyor” dedi. “Rojava’ya neden saldırıyorlar?” diye soran Kemal Fidan, “Rojava ile ne gibi bir sorunun var? Senin kendi toprağın değil, bir şey değil. Tamamen devlet hırsıyla saldırıyor. Biz de bu saldırıya sesiz mi kalalım? Valla sesiz kalmayacağız” tepkisinde bulundu.
‘Amaçları halkı sömürmek’
Halkın geçim derdi yaşamasının başlıca nedeninin savaş politikaları olduğunu vurgulayan Fesih Deniz, “Her sıkılan kurşun halkın bütçesine yansıyor. Devletin amacı halka fayda sağlamak değil, halkı sömürmek” dedi.
“Bugün kalkan sadece bir uçağın maliyetiyle bir ilçenin ihtiyacı karşılanır” diyen Feymi Akdoğan, “Halk artık evine yemek bile götürmez kadar mağdur durumda. Rojava da aynı bizim gibi sürekli zulüm altında. Oradada amaçladıkları yine Kürtleri yok etmek. Nerede bir Kürt varsa orada baskı var. Kürtler bu zulümlerle başa çıkmak için el ele vermeleri ve birlik olmaları gerekir” diye konuştu.
‘Kürtlerin hakkını vermek zorunda’
Savaş için kalkan her bir uçağın maliyetinin kendilerine zam olarak döndüğünü söyleyen Edip Tekin, son saldırılarla da sonuç alınamayacağını vurguladı. Edip Tekin, “Türkiye’nin artık vadesi doldu. Kürtler çok bedel ödedi ve artık kandırılamaz. Bu saatten sonra artık Türkiye düşünsün. Türkiye artık Kürtlerin hakkını vermek zorunda. Ortadoğu’da bir barış olacaksa bu ancak Kürtlerle yapılabilir ve Kürt sorunu çözülerek olur. Başka yolu yok” şeklinde konuştu.
Faik Bozkuş, “Başlattıkları savaşla Kürtlerin ilerlemesini ve bir yere gelmesini istemiyorlar. Rojava’da yürütülen savaş da Türkiye eliyle yapılan bir savaştır. Rojava’ya dönük savaşı kabul etmiyoruz. Savaşı açanı da destek vereni de kınıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Saddam’ın sonun ne oldu?’
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları yanlış bulan Nedim Türkel, “Buna benzer saldırıyı daha önce DAİŞ Kobanê’ye karşı yaptı. DAİŞ sonuç alamadı ve bitti. Şimdi de SMO Kürtlere saldırmaya çalışıyorlar. Bu saldırılar da sonuç vermeyecek. Kürtler, 4 ayrı ülkede kendini yönetiyor. Geçmişe dönüp bakacak olursak; Saddam da Kürtlere saldırmaya çalıştı ama Saddam’ın sonu ne oldu hatırlayalım. Yani zulüm hiçbir zaman kimseye fayda getirmez” dedi.
Kürtlere dönük saldırıların Türkiye’ye zarar verdiğine dikkati çeken Nedim Türkel, “Türkiye’nin her yerinde milyonlarca Kürt var. Türkiye bugün Rojava’ya saldırıyorsa Amed’i, Wan’ı, Mêrdîn’i düşünmesi lazım. Hadi diyelim Rojava’da Kürtleri bitirdi, Amed’i ne yapacak, İstanbul’u ne yapacak? Bunları da bitirebilecek mi? Bitiremez. Yıllarca yok etmeye çalıştılar ve yok edemediler. Yani yaptıklarıyla ancak ekonomiyi batırıp, insanları açlığa ve sefilliğe sürüklerler” diye konuştu.
‘Birlik ve beraberlik sağlansın’
Kuzey ve Doğu Suriye’de sivillerin hedef alındığını dile getiren Mehmet Dündar, “Bu yaklaşım yanlış bir yaklaşımdı. Türkiye şuan kendi çıkarı peşinde ama savaşarak bir şey yapamaz. Bu soruna bir çözüm bulunmalı” dedi.
Aydın Erdinç ise, “Onlar (iktidar) da biliyor Kürtler artık uyanmış. Rojava’ya yönelik saldırıları kınıyoruz, birliğin ve beraberliğin sağlanmasını talep ediyoruz” dedi.
AMED