Dünyaca ünlü Burger King, dünya kupası için hazırladığı tanıtım kampanyasında Rus kadınlarına yönelik cinsiyetçi ve hakaret niteliği taşıyan bir reklam filmi yayınladı. Gelen yoğun tepkiler üzerine özür dileyen firma, reklamı çekmek zorunda kaldı
Burger King’in Rusya şirketi, dünya kupası için hazırladığı tanıtım kampanyası çerçevesinde Rus kadınlarını hedef alan cinsiyetçi bir reklam filmi yayınladı. Reklam filminde, futbolculardan hamile kalan kadınlara 3 milyon Ruble ve ömür boyu ücretsiz Whopper teklif edildi. Kadınların ve çeşitli çevrelerin tepkisiyle karşılaşan markanın cinsel saldırıyı meşrulaştıran, cinsiyetçi ve kadına yönelik hakaret niteliği taşıyan reklam kampanyası dünya medyasında da gündem oldu. Bu yıl Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan Rusya halkı da reklama öfkelendi ve feminist bir grup “Bu toplumumuzun kadınlara bakış açısının doğrudan yansımasıdır” açıklamasında bulundu.
Reklamı çekip özür diledi
Cinsiyetçi reklama hem Rus halkı ve kadınlarından hem de feministler ve çeşitli çevrelerden gelen tepkiler üzerine, marka yetkilileri konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Rusya’daki ekibimizin başlattığı kırıcı reklam kampanyası için üzgünüz” ifadeleri kullanılarak, söz konusu reklam kampanyasının markalarını ya da şirketin değerlerini yansıtmadığını ve benzer şeylerin yaşanmaması için gereken adımların atılacağı söylendi. Marka, özür dileyerek söz konusu reklam kampanyasını geri çektiğini duyurdu. Diğer yandan, bu fast-food markasının cinsiyetçilik içeren ilk reklam filmi değil. Geçen yıl da bir hamburger alana ikinci hamburgerin bedava verileceğine ilişkin bir reklamında, cinsel istismara maruz bırakılan 16 yaşındaki Diana Şurıgina’ya benzeyen bir modeli kullanmış, tepkiler üzerine reklamı geri çekmek ve özür dilemek zorunda kalmıştı.
İlkel ve kaba erkek figürü
Dünyadaki firmaların reklam filmleri değerlendirildiğinde, Burger King’in Rus kadınlarını hedef alan cinsiyetçi ve aşağılayıcı reklam filmine ne ilk ne de son denebilir. Cinsiyetçi reklam filmi yapan birkaç firma ve sonuçlarını örnek vermek gerekirse, şu şekilde sıralanabilir. Geçtiğimiz yıl Şölen firması, yeni markası olan Wapps’ın lokum bar, kek ve çikolatalı gofretini “Erkek gibi ye, erkek gibi yaşa” sloganıyla tanıttı piyasaya. Tüm ürünlerin ambalajında “Erkek gibi ye” sloganı yer alıyordu. Reklam filminde saldırgan, ilkel ve kaba olarak betimlenen erkekler, Wapps ürünlerini yiyerek “erkek gibi” yaşıyorlar. Türkiye’deki feministlerin ve aktivistlerin büyük tepkisiyle karşılaşan bu reklam filmi, markanın söz konusu sloganın ambalajlardan kaldırıldığını duyurmasıyla değiştirildi.
Kadına ‘erkek kurtarıcı’
Reklamlarda, özellikle de temizlik ürünleri reklamlarında kadınlara yönelik cinsiyetçi söylemler sıkça kullanılıyor. Fakat P&G Türkiye’ye ait Alo markasının 2017 yılındaki reklam filmi bu cinsiyetçiliği yepyeni bir seviyeye taşıdı. Çamaşırları bembeyaz yapmanın kadının şahsi sorumluluğu; bir eş sahibi olmanınsa ana gayesi olarak yansıtıldığı reklam filminde, “çamaşırlar parlak beyaz olmadan evden çıkamayan” ve bu nedeniyle “evde kalan” bir kadının hikâyesi neşeli bir Tarkan şarkısı eşliğinde sunuluyor. Çamaşırlarla uğraşırken bir yandan da mahallelinin tacizine maruz kalan kadın, “erkek kurtarıcı” nın elinde deterjanla çıkıp gelmesiyle “ferahlıyor.” P&G Türkiye, özür dilemeye yanaşmasa da 11 bini aşkın toplanan imzayla birlikte, gelen tepkiler üzerine bu reklam filminin yayınını kesmek zorunda kaldı.
Oyuncakçıdan tecavüz iması
Oyuncak firması Hasbro 2017 yılında yayınladığı yılbaşı reklamında “Alabildiğimiz kadar alıyoruz”, “Üstündekileri verince sen de gevşeyeceksin”, “Korkma sen de zevk alacaksın”, “Mecbur sen de seveceksin”, gibi ifadelerle tecavüz ve cinsiyetçi imalarda bulundu. Sosyal medyada da gündem olan ve büyük tepki çeken reklam filmi için firma bir açıklama yaparak, “Oluşan hassasiyeti dikkate alarak videoyu yayından kaldırdığımızı ve gelinen noktadan büyük üzüntü duyduğumuzu belirtmek isteriz. Rahatsızlık verdiğimiz herkesten özür dileriz” dedi.
Türkiye’de cezai yaptırım yok
Avrupa’nın birçok ülkesinde, cinsiyetçi reklamlara karşı tamamen olmasa da kısıtlayıcı maddeler bulunuyor. Hatta, İngiltere’de reklam sektörünü denetleyen Reklam Standartları Kurumu (ASA) 2017 yılında cinsiyetçi önyargılara yer veren ve geleneksel kadın-erkek rollerini ön plana çıkartan tanıtımlarla ilgili daha sıkı düzenlemeler getirilmesini istemişti. Türkiye’de ise konuyla ilgili özel bir yasa yok. Buna karşılık, feministlerin ve aktivistlerin yıllardır yaptığı eylem ve çalışmalar eskiye oranla toplumda daha fazla karşılık buluyor. Özellikle son yıllarda, birçok cinsiyetçi reklam gelişen tepkiler nedeniyle kaldırılmak zorunda kalıyor.
HABER MERKEZİ