Yeraltı suyu kuruyan, karsularından su yerine atık akan Trakya’da ortaya çıkan kirli hava sonucu başta çocuklar olmak üzere yaşam tehdit altına girdi. Hava kalitesi endeksi yüzde 55 olarak ölçüldü
Tekirdağ’ın 2 ilçesinde sanayi ve yerleşim yerlerinin bir arada olduğu bölgelerde hava kirliliğinin yüzde 55’e çıktığını söyledi. Bu durumun çocuk ve hastalar için ciddi sorunlar oluşabileceği uyarısı yapıldı. Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, bölge halkını dikkatli olması için uyardı. Tecer, özellikle çocuk ve hastaların hava kirliliğinden olumsuz etkileneceğini belirtti.
Yüzlerce sanayi tesisi
Trakya’da sanayinin de yoğun olduğu Muratlı ve Çerkezköy’de, sanayi atıklarından dolayı sular tükenip kirlenirken, hava kirliliği sorunu da ortaya çıkmaya başladı. Bu 2 ilçede son haftalarda hava kalitesi indeksi yüzde 55 seviyesine çıktı. Prof. Dr. Tecer, “Burada yüzlerce tekstil ve diğer sektörlerde kömüre dayalı bir yakıt tüketimi söz konusu” diye konuştu. Ergene Nehri’nin su yerine zehirli atık akmasına neden olan bölgede sanayi, suyu tüketirken, Meriç Nehri’nin sularının bölgeye taşınması için iktidardan destek istenmesi ise dikkat çekmişti.
‘Meriç Nehri bölgeye aktarılmalı’
Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çetin, “Yaklaşık 30 yıl önce 80 metreden çıkan su, bugün 500-550 metre seviyelerinden çıkıyor. Yönetim olarak göreve geldiğimizde konu hakkında görüştük. Meriç Nehri’nin bize ait olan kısmından suların bölgemize aktarılması lazım” sözleri dikkat çekiciydi.
Sanayi barajı da istedi
Bölgenin en önemli sorununun susuzluk olduğunu ifade eden Çetin, “Göreve başladığımız ilk günden itibaren bölgemizdeki en büyük sorunlardan bir tanesinin su sorunu olduğunu, oldukça yaşlı bir suyu kullandığımızı ifade ettik. Meriç Nehri’nin bize ait olan kısmından suların bölgemize aktarılması lazım. Ayvacık Barajı’nın bir an önce faaliyete geçmesi lazım” ifadeleri bölgede ortaya çıkan tüm sorunların özetini ortaya sererken, bölgede tarım üretiminin susuzluk ve kuraklıktan dolayı yapılamaz hale gelmesi ise tartışma dışında kalmakta.
AKP ve CHP’li Belediyeler elele
İstanbul Metropolitan Planları (İMP) ile tüm Marmara bölgesini içeren bir yaklaşımla Kocaeli, Yalova, Bursa, Çanakkale ve özellikle Trakya’ya yeni bir rol biçildi. Trakya ve Namık Kemal Üniversitelerince hazırlanan ve AKP hükümetince 2005 yılında kabul edilen Trakya’nın 1/100.000’lik çevre düzeni planı, Trakya Kalkınma Ajansı tarafından revize edilmesine karar verildi ve bu iş İMP’yi hazırlayan şirkete ihale edilerek üniversitelerce planda yer verilen koruma bölgeleri kaldırıldı. Üniversitelerin hazırladığı planın CHP’li belediyelerce yok sayılması sonrası, İMP’nin şirketinin hazırladığı planları kabul etmesiyle bölge yaşanmaz yer haline dönüştürüldü. Belediyelerin hazırlığı alt planlarla Trakya’da sanayi havzaları ortaya çıkarıldı ve Tekirdağ tekstil ve diğer sanayi işletmeleriyle adeta işgale uğratıldı.
Tekirdağ’da 14 OSB
O günden bu yana süren işgal sonucu Ergene Nehri zehirli atık taşıyan bir nehre dönüşürken, tarım arazileri katledilip nitelikli sular sanayiye bağlandı. Son 15 yıl içinde ise kaya gazı sondajları ve üretimleriyle birlikte yeraltı suları tükenip zehirlendi. Yeraltı suları bazı bölgelerde 600 metre derinlere kadar gerilerken, daha önce görülmemiş boyutta yaşanmamış olan kuraklık ve susuzluk baş gösterdi. Trakya’yı Trakya yapan Ergene havzasında 2037 adet sanayi tesisi kuruldu. Trakya’da ortaya çıkan sanayi tesislerinin yüzde 82’si Tekirdağ’da, yüzde 10’u Kırklareli’nde, yüzde 8’i ise Edirne’de yer alırken, sadece Tekirdağ ili genelinde 14 adet OSB bulunmakta.
EKOLOJİ SERVİSİ