Dumlu 2 No’lu Cezaevi yönetimi ‘tellere zarar verilmiş’ gerekçesiyle 5 tutsağa 5 günlük hücre ve 4 bin TL para cezası verdi. Hak ihlallerine tepki gösteren tutsaklar, dayanışma çağrısında bulundu
Cezaevlerinde tutsaklara dönük baskı ve hak ihlalleri her geçen gün artarak devam ediyor. Erzurum Dumlu 2 No’lu Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutsak Cihan Gökalp, telefon aracılığıyla yaşadıkları hak ihlallerini ailesine aktardı. Gökalp, can güvenliklerinin olmadığını ifade ederek, seslerinin duyulması çağrısında bulundu.
Erzurum Dumlu Cezaevi’nin mimarisinin başlı başına tecrit koşullarına uygun bir şekilde tasarlandığını belirten Cihan Gökalp, “Bu cezaevi siyasi tutsaklar için özel yapılmış. Mimarisi dışında da cezaevi yönetiminin içeride tutsaklar üzerinde yürüttüğü politikalar var. Burada bulunan bütün arkadaşlar cezaevi yönetimi ile sorunlar yaşıyor. Cezaevi yönetimiyle şartların düzeltilmesi, yumuşaması ve insani şartlara indirgenmesi noktasında görüşmeler yapıldı. Ancak cezaevi yönetimi herhangi bir adım atmadı” dedi.
Baskı politikalarının giderek arttığını aktaran Cihan Gökalp, “Diğer cezaevlerinde uygulanan baskılar burada da yaşanıyor. Buranın bize olan dezavantajı mimarisinin tecride ve baskılara uygun olmasıdır. Burada bulunan pencereler gözlerimizi bozacak ve baş ağrısı yapacak şekilde düzenlenmiş. Bu yüzden birçok arkadaşın gözleri bozuldu. Bu muamelenin anlamı ‘burada insani şartlarla yaşayamazsın’ demektir. Yani ‘burası bir kafes ise sizin de yeriniz o kafesin içidir, yaşam alanınız bu çerçeve ile sınırlıdır’ deniliyor. Yaşamı bize dar ediyorlar” diye belirtti.
Kitaplara el konuluyor
Kitaplarına türlü bahanelerle el konulduğunu ve yasak kararı konduğunu ifade eden Cihan Gökalp, “Burada kendilerince küçük bir mahkeme kurup kitaplarımıza el koyuyorlar. Ailelerimizin bize gönderdiği saat, bağlama gibi kargolarımıza ve kitaplarımıza el koyuyorlar. Bulunduğumuz koğuşlar 5-6 metre aralığında ve bu aralıkta hem yemek yiyeceğimizi hem oturacağımızı hem de çamaşırlarımızı asacağımızı söylüyorlar” ifadelerini kullandı.
Tutsaklara hücre cezası
Hastane sevklerinin yapılmadığını ve yapılan sevk durumlarında da kelepçeli muayene dayatmasından kaynaklı tedaviyi reddedip geri döndüklerini aktaran Cihan Gökalp, “Kelepçeli tedavi dayatıldığı için arkadaşlarımız çaresiz kalıp tedavi olmadan geri dönüyorlar. Hastalıkları gün geçtikçe ağırlaşıyor. Bunun yanı sıra Adalet Bakanlığı’nın bütün cezaevlerinde uygulanması gereken 1,5 saatlik açık görüş kararına rağmen bu karar burada uygulanmıyor. Şikâyetlerimiz türlü bahanelerle cevapsız bırakılıyor ya da güvenlik gerekçeleri bahane gösteriliyor. Cezaevi yönetimi ‘tellere zarar verilmiş’ bahanesiyle benim de dahil olduğum, Ramazan Kaya, Metin Yılmaz, Hüseyin Atak ve Hikmet adlı tutsaklar hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma sonucunda cezaevi idaresi tarafından bizlere 5 gün hücre cezasının yanı sıra 4 bin TL para cezası verildi. Bu şekilde tecrit koşullarında yaşıyoruz. Kimliğimizden kaynaklı bu soruşturmalar açılıyor. Korku politikaları yürütülüyor ve bu politikaları sürdürmeleri onlara büyük zevk veriyor” şeklinde konuştu.
Cezaevi sorumlu
Uygulanan baskı politikalarının son bulması çağrısında bulunan Cihan Gökalp, “İnsan hakları derneklerine barolara ve özgür basına sesleniyorum; burada bulunan tecrit koşullarının son bulması ve insani yaşam koşullarına sahip olmak için sesimizi duyurmaları gerekiyor. Eğer burada bir arkadaşımızın başına bir şey gelirse bunun sorumlusu cezaevi yönetimidir ve birinci dereceden sorumlusu cezaevi müdürü Mustafa Akay’dır. Bunu tüm kamuoyuna bildiriyoruz” uyarısında bulundu.
İddialara ilişkin Mezopotamya Ajansı’nın aradığı Erzurum Dumlu Cezaevi idaresi, “Cevap veremeyiz. Bir şikayetiniz varsa adliye ya da savcılıklara başvurun” yanıtını vermekle yetindi.
Kaynak: MA