İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya ‘Habur süreci’ üzerinden eleştiride bulunan DEM Partili Kamuran Tanhan, ‘O gün ben de siz de oradaydınız. Bu iklimde İçişleri Bakanı olmanız bir şans. Barışa katkı sunmak için rolünüzü oynamanız gerekiyor’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn Milletvekili Kamuran Tanhan, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen İçişleri Bakanlığı bütçe teklifi sırasında Bakan Ali Yerlikaya’ya “Habur” üzerinden tepki gösterdi.
Kamuran Tanhan, konuşmasına çatışma süreçlerinden geçen ülkelerin çözüm pratiklerini hatırlattı. Türkiye’de yaşanan süreçlere de işaret eden KamuranTanhan, benzer pratiklerin yaşanmadığını söyledi. Barışın toplumsallaşması gerektiğini belirten Kamuran Tanhan, “Barışın topluma mal edilmesi gerekir. Barışın toplumsallaşmasının önündeki en büyük sorun geçmişin ağırlığıdır. Her barış süreci önce umutları yükseltir, başarısız her süreç ise toplumda büyük bir güvensizlik, umutsuzluk ve çaresizlik yaratır. Olası barış sürecinin en büyük sorunlarından biri bu toplumsal güvensizliktir” dedi.
‘Soru işaretleri giderilmeli’
Kamuran Tanhan, farklı kesimlerin de soru işaretlerinin giderilmesi ve “Altta yatan bir neden var mı, asıl amaç nedir?” şeklindeki soruların da cevaplanması ve bertaraf edilmesi gerektiğini belirterek, “Bu, hayati bir önemdedir. Maddi, siyasi, manevi yüküyle kırk yıllık bir savaş var, barışın kazanımlarının anlatılması için seferber olmak gerekiyor; işte, bunu yapmak gerekiyor. Yine, liderlerin bazı sembolik jestlerinin barışa dair samimiyetinin daha az sorgulanmasına neden olduğu bilinmektedir. Kürt meselesinde özellikle kültürel hakların tanınması barış konusunda atılabilecek ilk ve en kolay adımdır. Diğer hususlar da hasta tutsakların serbest bırakılması. Yine, idare ve gözlem kurullarının feshedilmesi ve infaz yakmalar” ifadelerini kullandı.
‘Rolünüzü oynamanız gerekiyor’
Kamuran Tanhan, Yerlikaya’nın 2009’da Şırnax Valisi olduğunu anımsatarak, bu süreçte Türkiye’ye gelen “İkinci Barış Grubu”na dikkat çekti. Kamuran Tanhan, grubun geldiği sırada Yerlikaya’nın yanı sıra kendisinin de Habur Sınır Kapısı’nda olduğunu ifade ederek, “O gün yaşananlara hepimiz tanık olduk, ben de tanık oldum sizin gibi. O gün, orada toplumun barışa sahip çıkma sürecini hep beraber tecrübe ettik, deneyimledik. Dolayısıyla o günkü konumunuz itibarıyla bir uygulamacı, bir icracı olmanız ve bugün barışın konuşulduğu bu atmosferde, bu iklimde İçişleri Bakanı olmanız bir şans çünkü daha önceki tecrübeleriniz bunu gerektiriyor; barışa katkı sunmak için rolünüzü oynamanız gerekiyor ama ne yazık ki rolünüzü yanlış oynadığınızı ifade etmem gerekiyor” diye belirtti.
‘Barışa zarar veriyor’
Kamuran Tanhan, Yerlikaya’ya kayyımlar eleştirisinde de bulundu. Tanhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İçişleri Bakanı olarak Batman’a, Mardin’e, Hakkâri’ye, Dersim’e, diğer illere kayyum atarsanız ve o dönem, 2009 yılında, barış grubunda her türlü iyi niyeti gösterirseniz aradaki çelişkiyi sormak gerekir, neden kaynaklanıyor? Kararı siz vermiyor musunuz? Yoksa barışa olan güveniniz, inancınız az mı? İşte, bu fark, barış umuduna ve barış iklimine zarar vermiyor mu Sayın Başkan, Sayın Bakan?
İnsanoğlu kuşlar gibi uçmayı öğrendi, balıklar gibi yüzmeyi öğrendi ancak bu arada çok basit bir sanatı unuttu, neyi biliyor musunuz? Birlikte, eşit ve özgürce yaşamayı unuttu. İşte, biz buna sahip çıkmalıyız, bunu öğrenmeliyiz. Yine, sözlerime son verirken 14 Aralıkta Cizre bodrumlarında yaşanan vahşet nedeniyle Bedrettin gibi toprağa defnedilmesi yasaklananları, kabristanı meçhulde olanları, ölü bedenleri günlerce yerlerde ya da dondurucuda bekletilenleri bir kez daha saygıyla ve rahmetle anıyorum.”
Kaynak: MA