Yönetmen Atiqa Al-Aql’in, suç olmasına rağmen hala yaygın olan çocuk yaşta evlilikler olgusunu ele alan ‘Kadın 18’ adlı kısa film Fas’ta gösterildi
Her yıl 25 Kasım ile 10 Aralık arasında, dünya genelinde Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 günlük aktivizm kampanyası gerçekleştiriliyor. Kampanya, kadınlar ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddeti sona erdirmek için farkındalık yaratmayı ve harekete geçirmeyi amaçlıyor. Bu amaçla Faslı yönetmen Atiqa Al-Aql, Faslı Kadınlar Demokratik Derneği ve Naama Kalkınma Derneği ortaklığıyla “Kadınlar 18” adlı kısa filmin gösterimi yapıldı. Film, Fas toplumunda çocukların evlendirilmelerine dikkat çekiyor.
Filmin ilk sahneleri hikayenin kahramanı kız çocuğunun yaşlı bir erkekle evlendirilmesiyle başlıyor. Filmin devamında kız çocuğunun eğitimden, geleceğinden mahrum bırakılması ve hamile kalarak çektiği doğum sancıları anlatılıyor. “Kadın 18” filminin yönetmeni Atiqa Al-Aql, filmle çocuk yaşta evlendirmelere dikkat çektiğini belirterek, “Çocuk yaşta evlendirmelerin toplumsal tehlikelerini anlatıyorum ve bu konuda amacım bir farkındalık yaratmak. Çocuk yaşta evlendirme olgusuyla mücadele edilmeli ve toplumsal bakış açısı değiştirilmeli” dedi. Atiqa Al-Aql, kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele edilmesi çağrısında bulundu.
Filmle mesajını veriyor
Al-Aql, sinemanın kadın sorunlarına hizmet etmedeki rolüne ilişkin ise, görsel-işitsel alanda sinemasal imgenin önemli olduğunu söyleyerek, bu sayede pek çok mesajın akıcı bir şekilde aktarılabileceğini kaydetti. Sanat aracılığıyla kadınların yaşadığı sorunları dile getirebildiklerini kaydeden Al-Aql, “Fez şehrinde düzenlenen Uluslararası İnsan Hakları Film Festivali’nde ‘Kadın 18’ filmi ödüle layık görüldü. İnsan hakları ve kadının insan hakları konularını ele alan başlıklar üzerinde çalışmak da mücadelenin bir parçasıdır” şeklinde konuştu.
‘Sinema hak savunuculuğunda etkili’
İnsan hakları aktivisti ve Naama Kalkınma Derneği Başkanı Hafida Ben Saleh ise, “Kadın 18” filminin Fas toplumunda suç olmasına rağmen devam eden çocuk yaşta evlendirmeleri anlattığını söyleyerek, “Çocuk yaşta evlendirmeler engellenmelidir. Kız çocuklarının yeri evlilik değil, okuldur, oyun alanlarıdır. Reşit olmayan kızların evlenmesi toplumun kalkınmasını ve ilerlemesini etkiliyor. Faslı film yapımcılar reşit olmayan evlilik, okulu bırakma ve cinsiyete dayalı şiddet gibi kadınlar ve kız çocuklarına yönelik temel konuları savunmaya kararlılar. Günümüzde sinema, kadın haklarını savunan bir mekanizma haline geldi. Şiddet ve ayrımcılıkla mücadelede, davranışların değiştirilmesinde, erk zihniyetle mücadelede, siyasi, sosyal ve kültürel düzeyde değişimin sağlanmasında etkili bir araç haline geldi” ifadelerinde bulundu.
Haber: Hanan Harite/NûJINHA