‘Ortadoğu’da bölgesel gelişmeler, savaş riski ve ezilenlerin durumu’ sempozyumuna katılanlar, Kuzey ve Doğu Suriye’deki direnişi selamladı. PYD Eşbaşkanı Xerîb Hiso, sempozyuma gönderdiği mesajda, ‘Türkiye toplumu ve halkları da büyük bir tehlike altındadır. Çözümün yolu ise Önder Apo ile görüşmeden geçiyor,’ dedi
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Amed İl Örgütü, Atılım gazetesinin 30’uncu yıl dönümü dolayısıyla Çand Amed Konferasn Salonu’nda “Ortadoğu’da bölgesel gelişmeler, savaş riski ve ezilenlerin durumu” sempozyumu düzenledi. Sempozyuma, ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş, Eşbaşkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, Barış Anneleri, ESP üyeleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticileri, üyeleri ile belediye eşbaşkanları, milletvekilleri ve çok sayıda kişi katıldı.
“Faşizmi yıkmak için şimdi atılım zamanı” pankartının asıldığı sempozyum, saygı duruşuyla başladı.
‘Atılım 30 yıldır sürüyor’
Ardından sempozyumda ilk olarak konuşan ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, “Özgürlük için atılım zamanı” diyerek, katılımcıları selamladı. Faşizme karşı atılımın yükseltilmesi gerektiğini belirten Beycan Taşkıran, yürüyüşlerinin tereddütsüz adımlarla sürdüğünü söyledi. Beycan Taşkıran, Atılım gazetesinin 30’uncu yaşında olduğunu kaydetti.
Rojava Devrimi
ESP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Orhan Çelebi, Atılım gazetesinin Mustafa Suphilerden bugüne 100 yılık bir süreç geçtiğini söyledi. Türkiye, Kürdistan ve dünyada siyasi dengelerin hızlıca değiştiğini dile getiren Çelebi, “Suriye ve Ortadoğu’daki denklemin bir haftada nasıl değiştiğini gördük. 10 yıl önce DAİŞ’in katliamlarına karşı başta Rojava halkları olmak üzere kendi topraklarını çetelere teslim etmemek için büyük bedellerle yürüdüler ve Rojava Devrimi’ni gerçekleştirdiler. Bu devrim 10 yıldır güçlenerek sürüyor. Bugün çeteler eliyle boğulmak istenen Rojava Devrimi özgürleşerek büyümeye devam edecektir. Komünist ve sosyalistlerde orada bedeller ödediler ve bu devrimin bir parçası oldular. Onları da burada saygıyla anıyoruz” dedi.
Ardından Barış Annesi Havva Kıran, yaptığı konuşmada şunları belirtti: “Ortadoğu’da bugün büyük bir savaş var. Rojava’nın özgürlüğü için enternasyonalist binlerce kişi yaşamını yitirdi. Bugün Kobanê dünyanın şeref yeri olmuştur. Rojava için bütün devletler gözlerini kapatmıştır. Biz de Barış Anneleri olarak insanlığa çağrıda bulunuyoruz; Rojava elden giderse insanlık, şeref, haysiyet elden gider. Bugün Kürdistan dağlarında, Rojava’da Kürtlere ateş yağıyor. Halkın çocukları katlediliyor. Bütün dünya devletlerini barışa çağırıyoruz. Bu savaş durdurulmalıdır. Onurlu bir barış isteniyorsa Başur, Bakur ve Rojava’da savaş sonlandırılmalıdır.”
‘Basın şehitleri’ unutulmadı
DEM Parti İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, Özgür Basın’a dönük bakılara dikkat çekerek, basın şehitlerini andı. Gülşen Özer, “Atılım’ın 30’uncu yılını kutluyoruz. Tüm baskılara rağmen bugünlere geldiler, kutlu olsun” dedi.
DBP İl Eşbaşkanı Mehmet Şirin Gürbüz de Kürt özgürlük mücadelesinin yol yürürken kolektif dayanışmayı esas aldığını söyledi. Basın şehitlerini anan Gürbüz, “Dünyanın her yerinde savaş, sömürü ve yok oluştur. Bu yok oluşa karşı direnenlerin yanında olacağız” diye belirtti.
Ardından sinevizyon gösterimi yapıldı.
‘Bahçeli tasfiye eli uzatıyor’
Açılış konuşmalarının ardından sempozyumda, “Ortadoğu’da bölgesel gelişmeler, savaş riski ve ezilenlerin durumu” konulu ilk oturum gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Beycan Taşkıran’ın yaptığı oturumda, DBP PM üyesi Barış Ekinci ve ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş konuşmacı yer aldı.
İlk olarak söz alan DBP PM üyesi Barış Ekinci, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıları hatırlatarak, uzatılan elin barış değil, tasfiye eli olduğunu söyledi. Ekinci, şöyle devam etti: “Bizim için çözüm süreci Kürtlerin salt, garantisiz birtakım haklarının verilmesinden ibaret değildir. Bizim için çözüm süreci kadınların özgürce yürüyebileceği bir yaşamı inşa etmektir. İşçilerin sermaye karşısında ezilmemesi, doğa tahribatına ‘dur’ demektir. Bizim için barış Kürtlere 3-5 hak verme meselesi değildir. Tecrit kaldırılmayana, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan fiziki özgürlüğüne kavuşturulmayana kadar bu görüşme bizim için faal değildir. Kobanê nasıl düşmediyse Rojava’da düşmeyecektir. Savaş sermayesi ve küresel hegemonların büyük çıkarları var. Bölgeyi yeniden dizayn etme, istikrarsızlaştırma emelleri var. HTŞ, DAİŞ gibi çete örgütlerinden, parça parça olmuş oluşumların birden güçlenmesinden bu emelleri görüyoruz. Kalıcı barışın yolu Rojava’da inşa edilen ortak yaşamdır.”
‘Teslimiyet dayatması var’
Ardından konuşan ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş ise, Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri hatırlatarak, sınırların yeniden çizildiğini söyledi. Deniz Aktaş, “Son yüz yıllık süreç bakımından Ortadoğu coğrafyası savaşla karakterize olmuştur. Buradaki savaşın temel sebebi petrol, fosfat ve doğalgaz yataklarının olmasıdır. Emperyalistler varlıklarını sürdürmek için hammaddeye ihtiyaç duyuyorlar bu yüzden Ortadoğu’da önemli” dedi. Ortadoğu’da “emperyalistlerin terörü” olduğunu dile getiren Deniz Aktaş, Kürdistan ve Filistin’in bölge açısından önemli bir yerde durduğunu vurguladı.
HTŞ’nin Suriye’deki ilerleyişinin ABD, NATO ve İsrail’in iş birliğiyle olduğunu belirten Deniz Aktaş, Rusya’nın sessizliğinin ise Ukrayna ve kırım nedeniyle yapılan anlaşmalardan kaynaklı olabileceğini söyledi. Türkiye’nin bölgedeki politikalarına da değinen Deniz Aktaş, Türkiye’nin hedefinin Minbic ve Rojava olduğunu dile getirdi. Deniz Aktaş, “Bahçeli üzerinden gerçekleşen planın tasfiye planı olduğunu söylemek isterim. Rojava’da bir teslimiyet dayatması var. Doğrudan Kandil ve İmralı’ya dönük bir teslimiyet dayatması yapıyor. İmralı ile Sayın Abdullah Öcalan arasında ayrılık varmış gibi göstermek istedikleri bir durum var. Ancak Kürt özgürlük hareketinin tüm bu baskılara karşı duruşu ve direnişi Türkiye’yi zorluyor. Silahlı Kürt güçlerinin tümden tasfiye etme planı var” ifadelerini kullandı.
PYD Eşbaşkanından mesaj
Ardından Demokratik Birlik Partisi (PYD), Eşbaşkanı Xerîb Hiso’nun, sempozyuma gönderdiği mesajı okundu. İlk olarak katılımcıları selamlayan Hiso’nun mesajı şöyle: “Ortadoğu’daki son gelişmeler tehlikeli bir gündemi açığa çıkarmıştır. Bütün bedeli toplum ödüyor. Çocuklar bedel ödüyor, gençler bedel ödüyor. Bu tarz bir savaş bizleri Üçüncü Dünya Savaşı’na doğru çekiyor ve eğer bir çözüm bulunmazsa savaş etkisini daha da attıracaktır. Savaş sadece iki taraf arasında ya da iki devlet arasında yaşanmıyor. Bu savaş birçok devleti de içine çekecek, büyüyüp genişleyecek. Bu, en büyük tehlikedir. Bugüne kadar hiçbir devlet savaş karşısında demokratik, barışçıl bir çözüm bulmadı, arabuluculuk yapmadı. Bu güç ve imkan maalesef açığa çıkmıyor. Var olan devletler ve egemenler, kendi aralarında büyük rekabet içerisine girmiş, bu savaştan nasıl pay alacağına bakıyor. Bundan dolayı bu savaş genişliyor, büyük katliamlar yapılıyor, göçler oluyor, acı ve mağduriyet artıyor. Bu da toplumun gündelik yaşamını etkiliyor.
Bu savaşın önünü alabiliriz. Barışı getirebiliriz. Barışın yolu ve yöntemi de bellidir. Önder Apo, 25 yıldır ağır bir tecrit altında yaşıyor ve disiplin cezalarıyla tecrit derinleştiriliyor. Türkiye’nin yasalarına göre avukatlar, aileler gidip görebilir. Neden Önder Apo gündeme geldiğinde bütün bunlar yasaklanıyor. Bir ülkede hukuksal haklar ayaklar altına alınıyorsa o ülke demokratik değildir. Kürt sorununu halen ‘terör’ sorunu olarak görülüyor. Zihniyet bu olduğu sürece Türkiye toplumu da halkları da büyük bir tehlike altındadır. Sebebi Türkiye’nin içinden geçtiği krizdir. Bunun yolu ise Önder Apo ile görüşmeden geçer. Önder Apo muhatap alınmalıdır. Bu savaşı sizde sonlandırabilirsiniz. Türkiye’de de aydın yazarlar, bir kampanya başlatabilir. Artık zaman toplum zamanıdır. İnsanlar el ele verirse en büyük gücü elde edebilir. Ellerinde silah olan devletin nasıl yok olduğunu gördük. Bunu Türkiye’de gördü. Hep birlikte bu barışta rol oynayabilmemiz gerekiyor. Barışçıl diyaloğu destekleye bilmemiz için Önder Apo’ya ses vermemiz lazım ki özgürleşsin. Önder Apo’yu bu çözümün muhatabı, barış ve demokrasinin muhatabı olarak görüyoruz.”
FHKC: Zaferi birlikte kutlayacağız
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden Ebu Arap da sempozyuma videolu mesaj gönderdi. Mesajda, şu ifadeler yer aldı: “Filistin halkının kararlılığı tüm bu Siyonist ve Amerikan planlarını boşa düşürecektir. Zaferimizi hep birlikte kutlayacağız. Bunun için işgale karşı ulusal kurtuluş hareketlerini destekleyeceğiz. Ortadoğu’nun geleceği İsrail ve ABD’nin öngördüğü gibi olmayacak; halkların iradesi yansıyacaktır. Kudüs’te buluşmak dileğiyle.”
Sempozyum, ikinci oturumla devam ediyor.
Kaynak: MA