Mayıs’ta Rusya ve Ukrayna’dan gelen mısır ve kanola sahte belge düzenlenerek ülkeye sokulmuş ve Ekim’de 50 kişi gözaltına alınıp serbest bırakılmıştı. Yapılan incelemede ürünlerin GDO’lu olduğu ortaya çıktı
AKP iktidarının en temel gıda ürünlerini çiftçiyi batırıp ithalata bağlayan politikaları sürerken, mısır üretim politikaları dikkat çekiyor. 2022 yılından bu yana çiftçiyi üretimden uzaklaştıran alım fiyatlarına bir de kuraklığı gerekçe gösterip üretimi 11 ilde yasaklaması ithalatın önünü tamamen açmakta. İthalatların ise normal mısır ithalatı ile GDO’lu mısır ithalatı arasındaki fiyat farkı ise özellikle früktoz şeker üretimi yapanların çıkarına işaret ederken, bundan en çok Cargill şirketi ile meşrubat ve şekerleme üretimlerini yapan şirketler yararlanmakta. Gümrüklerde tesadüfen ortaya çıkan GDO’lu ürün ithalatı gerçekleri ise halk sağlığının hiçe sayıldığını ortaya koymakta.
11 gemide GDO’lu mısır
Rusya ve Ukrayna’dan ithal edilen ve 11 gemiyle Tekirdağ Limanı’ndan ülkeye sokulan ve piyasaya sürülen mısır, kanola ve kolza gibi ürünlerin GDO’lu olduğu ortaya çıktı. Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde çalışan mühendis ile Tarım ve Orman Bakanlığı sistem görevlisi, diğer çalışanların bilgisini kullanarak yurt dışından gelen 11 gemideki ürünler hakkında sahte analiz ve uygunluk belgesi düzenlenmişti. Soruşturma kapsamında yeniden yapılan analizlerde, 11 geminin 7’sinde gelen 40 bin 511 ton 541 kilo mısır, kolza ve tohumu, kanola küspesi gibi ürünlerin numunelerinde GDO ve zararlı toksinler tespit edildi.
15 kişi gözaltına alınmıştı!
Tarım ve Orman Bakanlığı çalışanları, gümrük müşavirleri ve ithalatçı firmaların eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ettiklerini belirlendi. Şüpheliler arasında eski AKP İl Başkan Yardımcısı da bulunduğu ithalatla ilgili olarak geçtiğimiz ekim ayında yapılan operasyonda 50 kişi gözaltına alınmış ve ardından serbest bırakılmıştı. T24’ten Cengiz Anıl Bölükbaş’ın aktardığına göre Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, ekim ayında soruşturmayı tamamladı. Hazırlanan iddianame Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
8 aracı şirket
İddianamede, Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Tekirdağ Gümrük Müdürlüğü suçtan zarar görenler olarak yer alırken; Agro Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi, Ak Nişasta Sanayi ve Ticaret A.Ş., Bereket Agro Tarım ve Hayvancılık Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi, Candarlar Tarım Ürünleri Madencilik Nakliyat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, CK Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi, Değirmenci Tekstil Tarım Ürünleri Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Soylu Yem Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Taban Gıda, Dış Ticaret A.Ş. malen sorumlular olarak yer aldı. Söz konusu gıdalara ilişkin numune alınmadığının ortaya çıkmasıyla skandal tespit edilirken, savcılık analiz edilmeden ülkeye sokulan gıdaların izinin sürülmesi talimatını verdi.
40,5 bin ton GDO’lu ürün
Depolardan alınan numuneler laboratuvarlara gönderildi ve İstanbul ile Tekirdağ Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü’nde yapılan analizlerde, 11 geminin 7’sinde gelen 40 bin 511 ton 541 kilo mısır, kolza ve tohumu, kanola küspesi gibi ürünlerde GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ve tehlikeli toksinler olan Okratoksin A, Aflatoksin ve Zearalenon gibi maddelerin pozitif çıktığı raporlandı. Ankara Ulusal Gıda Referans Laboratuvarı tarafından yapılan ikinci analizler de sonuçları doğruladı. Yapılan soruşturmada, ürünlerin bazı şirketlere satıldığı, yem, nişasta, margarin ve glikoz üretiminde kullanıldığı tespit edildi.
Dava açıldı
Soruşturma kapsamında, GDO’lu mısır ve kolza ile GDO’suz mısır ve kolza arasında fiyat farkı olup olmadığına yönelik Tekirdağ Ticaret Borsası’ndan rapor istendi. Hazırlanan raporda, GDO’suz mısırların GDO’lu mısırlara göre ton başına 20 dolar avantaj sağladığı, kanola ithalatına yönelik ise bilgilerinin olmadığı belirtildi. Başsavcılık iddianamesinde şüphelilerin ‘’özel kanunları gereğince gümrük vergilerinden kısmen veya tamamen muaf olarak ithal edilen eşyayı, amacı dışında başka bir kullanıma tahsis etmek’’, ‘’ithali kanun gereği yasak olan eşyayı ülkeye sokmak’’, ‘’biyogüvenlik kanununa muhalefet’’, ‘’resmi belgede sahtecilik’’, ‘’kişilerin hayatını tehlikeye sokacak gıdalar üretmek’’ ve ‘’dolandırıcılık’’ suçlarından cezalandırılmasını talep etti.
Mısır üründe dönen dolaplar!
TMO’nun 2022 yılında 5700 TL olan mısır alım fiyatını yüzde 100’leri aşan enflasyona ve girdi fiyatlarındaki artışa karşın 2023 yılı için 6 bin lira olarak açıkladı. 2024 yılında da benzer durum sürdürülürken, 2024 yılı alım fiyatı 7 bin 250 lira olarak belirlendi. Diğer yandan Tarım ve Orman Bakanlığı; Ankara, Aksaray, Eskişehir, Hatay, Kırşehir, Karaman, Konya, Nevşehir, Niğde, RÎha (Urfa) ve Mêrdîn (Mardin) illerine bağlı 50 ilçede 2025 yılından başlamak üzere kuraklık iddiasıyla mısır ekimini yasakladı. Tüm bunlar mısır üretiminde düşüşe yol açarak mısır ithalatına verilen izinlere gerekçe olarak kullanılırken, GDO’lu ürünler soframıza taşınmakta.
Cargill hem ithalatçı hem kullanıcı!
AKP iktidarının uzun süredir Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) olarak nitelenen hayvan genleri eklenmiş frankeyştayn ürünleri hayvan yemi olarak kullanılmasına izinl verilirken, diğer yandan Cargill gibi fruktoz şurubu üreten şirketler ise GDO’lu mısır ithalatı yapıldığı ortaya çıkmakta. Mısır alım fiyatında artışların yapılmamış olması ise Cargill gibi şirketlerin mısırı ithal etmek istemesinden kaynaklı. Bandırma limanında GDO’lu olduğu tespit edilen binlerce gros ton mısır taşıyan bir gemi yakalandığı zaman Cargill’in ismi gündeme gelmesine karşın GDO’lu mısır depolardan kaybolmuştu. Tekirdağ limanından yapılan GDO’lu ürün ithalatının Rusya’dan yapılmış olması dikkat çekerken, Cargill’in Rusya’da kurulu bulunan şirketi Cargill Yug, Rusya’dan uzun yıllardır ‘vergisiz’ hububat ithalatını yapıyor.
EKOLOJİ SERVİSİ