Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar ile kayyımlara karşı yapılan protesto eyleminde konuşan, Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları; Wanlıların teslim edeceği irade ve kurumları olmadığını belirterek, ortaya konan müthiş direnişin devam edeceğini söyledi
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar ile belediyelere kayyım atanmasına dair Wan’da bulunan Kent Meydanı’nda kitlesel açıklama yapıldı. Açıklamaya Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal’ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
‘Karar siyasidir’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan Milletvekili Zülküf Uçar, Miks (Bahçesaray) Belediyesi’ne kayyım atanması sonrası Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının iadesine dair kararının Yargıtay tarafından bozulduğunu söyledi. Uçar, “Yeni bir hukuksuzluk süreci tekrar devreye sokuldu. Eşbaşkanımızın memnu hakları iade edilirken hukuka uygun bir süreç işlenmiştir” dedi.
‘Zulüm bize geri adım attıramaz’
Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan’ın Wan’da yaşayanların iradesi olduğuna dikkati çeken Zülküf Uçar, “Bunu değiştirmeye kimsenin gücü yoktur. Hiçbir zulüm bizi bu noktada geri adım atmaya zorlayamaz. Yargıtay’ın kararı siyasi talimatlar doğrultusunda verilen bir karardır. Bu kararın hiçbir şekilde hukukla, demokrasiyle, adaletle ilgisi yoktur. Mesele Kürt olunca, Kürt belediye eşbaşkanları olunca zulüm ve düşmanlık kendisini gösteriyor. Kürt halkının gözaltılarla ve tutuklamalarla terbiye edebileceğini düşünenler, Kürt halkını yıldıracaklarını sanıyorlar. Sizin bu yüzyıllık kirli siyasetinize karşı Kürt halkı yüzyıldır mücadele ediyor” diye kaydetti.
Saldırılara tepki
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara da tepki gösteren Zülküf Uçar, “Rojava Wan’dır, Batman’dır, Amed’tir, Bahçesaray’dır, Halfeti’dir. Yüzyıl önce çizilmiş olan bir sınır bizi kardeşlerimizden, topraklarımızdan ayıramaz. Bugün savaşan çeteleri çok iyi biliyoruz, DAİŞ’in bir devamıdır. Bu çeteler HTŞ ve Özgür Suriye Ordusu adı altında birleşerek suç işliyorlar. Rojava halkına yönelik saldırılarda elbette Wan ve Amed halkı da sessiz kalmayacaktır. İktidara sesleniyoruz; bu çetecilerin, katliamların yanında mı duracaksınız? Yoksa ‘kardeşimiz’ dediğiniz, el uzattığınız halkın yanında mı olacaksınız? Kürt halkı Kürdistan’ın her yerinde eşit ve özgür bir yaşam için mücadelesini her zaman verdi. Sömürgeci akla karşı her zaman direndi ve direnecektir de” diye konuştu.
‘Direnişten vazgeçmeyeceğiz’
Zülküf Uçar, şöyle devam etti: “Amaç (saldırıların) elbette İmralı’da büyük bir direniş ortaya koyan Sayın Abdullah Öcalan’ı eşit olmayan şartlarda müzakereye dahil edilmesidir. Bütün Kürt halkı ve dostları bunun farkındadır. Nasıl ki 26 yıldır İmralı’da büyük bir direniş varsa, nasıl ki yüzyıldır Kürt halkı bu sömürgeci akla karşı direnişten vazgeçmediyse bugün de vazgeçmeyecektir.”
‘Wanlıların onlara teslim edeceği kurumları yoktur’
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar ile belediyelere kayyım atanmasına dair Wan’da bulunan Kent Meydanı’nda kitlesel olarak yapılan basın açıklamasında, Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan da konuştu.
Neslihan Şedal, sömürgeci ve gaspçıların Kürt halkının değerlerine yine göz diktiğini söyledi. AKP’nin savaş politikalarında ısrar ettiğini ifade eden Neslihan Şedal, “Tekçilik ile kendisini var eden AKP-MHP iktidarı, halkların aydınlık geleceği, kadınların ve gençlerin özgür yaşam isteğini yok edip, savaş iktidarında ısrar etmektedir. Biz, onları Roboski, Zilan, 33 Kurşun, biz onları bedenlerimizi yerlerden sürüklerken tanıyor ve bu hafızayı canlı tutuyoruz. Biz onları, annelerimizin bedenini bir hafta sokak ortasında bekletirken, 80 yaşındaki annelerimizi tutuklarken, öncülerimizi tecrit edip, idam ederken tanıyor ve onlara dair hafızayı aklımızda iyi tutuyoruz. Bunları görerek irademizi ve mücadelemizi büyüttük. Her yerde onların kirli politikalarına karşı müthiş bir direniş sergiledik. İrademizi gasp edenlere karşı halkımız yine direnişlerini büyütecek. Onlar bilsinler ki; Wanlı kadın, gençlerin onlara teslim edeceği irade ve kurumları yoktur. Kim bizim irademize karşı bir duruma yönelirse Kürt halkının, gençlerinin ve ‘jin, jiyan, azadî’nin öncülüğünü yapan kadınların iradesine çarpacaklardır. Sizler, asla halkların özgür yaşama isteğini, Kürt halkının büyük bir emekle ortaya koyduğu iradeyi gasp edemeyeceksiniz. Sizin bu saldırılarınızı bertaraf edince kadar bu sokaklarda direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Neslihan Şedal, “AKP’ye buradan sesleniyoruz; sizin meşruiyetiniz yoktur. Asıl meşru olan bu halktır. Wan halkı onuruna sahip çıkacaktır. Wan halkı vicdanlıdır ve emeğinin çalınmasına izin vermeyecektir. Wanlı gençler, kadınlara sesleniyoruz; sizin emeğiniz olan bu kurumları teslim etmeyeceğiz ve sizi de kurumlarımızın etrafından kenetlenmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
‘Wan halkı onurunu koruyacak’
Ardından konuşan Abdullah Zeydan ise, “AKP adayları tüm imkanlarını kullanmalarına rağmen Wan halkı hem belediyelerini kayyım gaspından kurtardı hem de 14 belediyenin tamamını partisine kazandırdı. Bu duruşu ile Wan halkı her zaman onurunu, iradesini koruyacağını herkese gösterdi. Bizler, iktidarın hırsızlık ve yolsuzluk düzeni olan kayyım düzenine halkın verdiği tepkiden dersler çıkarmasını, bu hırsızlık düzenlerini ortadan kaldırmayı beklerken Wan halkının iradesine yargı kumpası ile çökmeye çalıştı. Wan halkı görkemli bir direnişle iradesini ve demokrasiyi savundu. Halkın iradesine çökmeye çalışan anlayışa halk önemli bir mesaj verdi. Bizler, bu sürecin kapandığı düşünürken, halkın iradesine saygı gösterilmesini beklerken, tüm bu süreçlerden ders almadan Kürt halkının iradesine çökmeye çalışıyorlar. Kayyım düzeninin yolsuzluk, hırsızlık düzeni olduğu söyledik. Eğer halkımız kayyım düzeninin bir hırsızlık ve yolsuzluk düzeni olmadığına inansaydı 14 belediyenin tamamını bize teslim etmezdi” diye konuştu.
‘Kayyım döneminde yaptığınız hırsızlık ortadadır’
Abdullah Zeydan, “Gidelim AKP’nin kazandığı en küçük beldesinde onların iradesini zorla ellerinden alalım. Onlar bunu kabul eder mi? Biz de asla bunu kabul etmeyeceğiz. Halkımız vefalı ve onurlu bir halktır. Nasıl ki Wan halkı bizim irademizi korumuşsa biz de ilk gün söylediğimizin arkasındayız. Halkımızın iradesini ne pahasına olursa olsun koruyacağız. 10 yıllık kayyım döneminde yaptığınız hırsızlık ortadadır. Halkın 5 kuruşuna çökmeye çalışıyor ve halkın buna rıza göstereceğini sanıyorsanız asla rıza göstermeyeceğiz” dedi.
Abdullah Zeydan, “Siz bu halkın onuruna sahip çıkmayacağını mı düşünüyorsunuz. İnsanlar onur ve haysiyeti için yaşar. İrademizi yok sayacaksanız neden sandık kuruyorsunuz? Halkın seçme ve seçilme hakkı yoksa çıkın mertçe söyleyin. Hukuk ve yargı oyunlarıyla bu halkın iradesine çökmeyin. Kayyım düzenini isteyenler, halkın kaynaklarına çökmeye çalışan hırsızlardır. Halkın iradesini bu kayyım şakşakçılarına kurban etmeyin. Herkes adalete, hukuka sahip çıkmalıdır. İktidarı aklıselime davet ediyoruz. Son süreçte söylenen sözler halkın ihtiyacı olan sözlerdir. Diyaloğun olması halkın hayrınadır. Bu savaş hepimize kaybettirdi. Türkiye’nin ihtiyacı toplumsal barışı tesis etmektir. Bu derin yoksulluğu görüyorsunuz? Halkın mahkum edildiği, zorluklarla üniversite okumuş gençlerin mahkum edildiği yoksulluğu görüyorsunuz. Hepsinin temelinde bu çatışmalı süreç ve hukuksuzluk var. Dönem kayyım gaspı dönemi değil, toplumsal barış dönemedir” dedi.
Kaynak: MA