İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik savaş suçlarını resimleriyle belgeleyen ressam Yasmine Al-Madhoun, ‘Gün gelecek Gazze’deki kadın ve çocukların trajedileri ortadan kalkacak. Resimlerim siyah ve gri yerine parlak renklere dönüş yapacak’ dedi
İsrail 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını aralıksız bir şekilde sürdürürken, Gazze’deki Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan son açıklamaya göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlenen saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısı 44 bin 382, yaralı sayısı da 105 bin 142’ye yükseldi. Saldırılar nedeniyle okullar, sağlık merkezleri, altyapılar ve evlerin çoğunluğu tahrip edilirken, binlerce kişi çadırlarda yaşam mücadelesini sürdürüyor. Kış mevsiminin gelmesiyle çadırlardaki yaşam şartları zorlaşırken, bu durum özellikle kadınları ve çocukları önemli ölçüde etkiliyor.
Resim sanatçısı Yasmine Al-Madhoun, çalışmalarının büyük bir bölümünü işgal altındaki Gazze Şeridi’nde sürdürüyor. İlham kaynağının kadınlar olduğunu kaydeden Al-Madhoun, “Kadınlar saygıdan, insanlıktan, adaletten yoksun bir ortamda çocuklarını bambaşka şekillerde yetiştirmek zorunda kalıyorlar. Kadın ve çocuklara dayatılan en önemli konuların yer aldığı bir sergiye hazırlanıyorum. Eskizlerle birçok detayı aktarmakla yetiniyorum. Bir yılı aşkın süredir devam eden savaştan ben de bir sanatçı olarak etkilendim. Tanık olduğum katliamlar nedeniyle içimi sürekli bir umutsuzluk kaplıyor. Bu durum çoğu zaman resim yapmamı engelliyor” dedi.
‘Belgelememiz engelleniyor’
Öte yandan hammadde fiyatlarının arttığını dile getiren Al-Madhoun, sözlerine şöyle devam etti:
“Fiyat artışları da resim yapmamı etkiliyor. Tabloların fiyatı beş kat arttı, pastel ve tebeşir gibi iyi renkli malzemeler artık piyasada bulunmuyor, satılanların çoğu kötü sulu boyalar. Yaşananları belgelemek istiyorum. Sanat yaşananları aktarmanın en iyi rolüdür. Soykırım dediğimizde ülkelere ulaşabilmesi için bu kelimeyi binlerce dile çevirmemiz gerekebilir. Ancak barınak merkezlerine de binlerce ton ağırlığında füzeler atılıyor. Cesetler ve vücut parçaları etrafa saçılıyor. Sürekli devam eden saldırılar yaşananları belgelememizi ve ülkelere soykırımı farklı dillerde ulaştırmamızı engelliyor.”
Odun yakan bir kadını, bakımevindeki küçük kızı, yakındaki bir patlamanın yarattığı panikten dolayı çığlık atanları, bininci kez çocuğunun ayakkabısını dikmeye çalışan bir kadını çizdiğini kaydeden Al-Madhoun, barınma merkezlerinde yaşanan sorunlara da dikkat çekti.
‘Çocuklar mezar çiziyor’
Al-Madhoun, dijital medyayı dış dünyaya açılan bir pencere olarak gördüğünü belirterek, “Bir sanatçı olarak doğmadım, ancak üniversite bölümünü seçerken sanat alanında kendimi geliştirmek istedim. Çünkü sanat tüm insanlığın sorunlarına hizmet ediyor ve bugün bu noktada duruyorum. Çizimler sayesinde kadınların yaşadığı sorunları anlatmadan öğreniyoruz. Örneğin işgal altındaki kadınların çizimlerinden şiddet görüp görmediklerini anlayabiliyoruz. Bir kadın yaptığı bir çizimde erkeğin el çizgilerini koyulaştırmışsa bunun bir şiddet mesajı içerdiğini biliyoruz. Çocuklar ise çok sayıda mezar çiziyor. Savaşta ölen ya da esaret altında kalan aile fertlerini çiziyorlar. Bu onların o hayattan tiksindiklerinin ve onu terk etme arzularının bir göstergesidir. Ayrıca yakınlarına olan özlemlerini dile getiriyorlar” diye kaydetti.
Al-Madhoun, sözlerini şöyle tamamladı:
“Beni en çok üzen şey ise İsrail saldırıları nedeniyle kaybettiğim tabloların bir kısmının fotoğrafını çekememem oldu. Ancak çoğu hafızamda hala canlı duruyor. Gün gelecek Gazze’deki kadın ve çocukların trajedileri ortadan kalkacak. Resimlerim siyah ve gri yerine, parlak renklere dönüş yapacak.”
Haber: Rafif Esleem/NûJINHA