Riha’lı çiftçiler TMO’nun açıkladığı hububat fiyatlarına, ‘İktidar tarımı bitirmeye çalışıyor. Bu toprakları insansızlaştırmak için yapıyorlar’ sözleriyle tepki gösterdi
Türkiye Mahsulleri Ofisi (TMO), 2024 ürünü ekmeklik buğdayı ton başına 9 bin 250 lira, makarnalık buğdayı ton başına 10 bin lira, arpanın tonunu ise 7 bin 250 liradan alacağını duyurdu. Çiftçiler, son bir yılda yakıt, gübre, tohum ve işçiliğe gelen zamlara işaret ederek, TMO’nun açıkladığı rakamlara tepki gösterdi
‘Böyle tarım politikası olur mu?’
Riha’nın Wêranşar (Viranşehir) ilçesine bağlı Hirrik köyünden çiftçi Eyüp Yavuklu, “Bu mesleği yapmak istemiyorum ancak tarlam boş kalmasın diye mecbur yapıyorum” dedi.
Açıklanan rakamları “çiftçiye darbe” olarak yorumlayan Yavuklu, “Geçen sene biz buğdayın tonunu 10 bin TL’ye sattık. Her şeye zam geldi, her ürün 10 kat arttı, masraflarımız 10 kat arttı; ama buğday 9 bin 250 TL’ye geriledi. Böyle bir tarım politikası olur mu?” diye sordu.
“Böyle devam ederse ihtiyacımız kadar eker geri kalanı boş bırakırız” diyen Yavuklu, Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’ne (DEDAŞ) tepki göstererek, “DEDAŞ bir hizmet kurumu değil, bir eşkıya kurumudur. DEDAŞ’ın sahaya çıkması ile ölmek üzere olan çiftçi son nefesini verdi. Çiftçiler birlik olmazsa kalıcı bir çözüm ortaya çıkmaz. Böyle devam ederse çok kişi ekmeyi bırakacak” ifadelerini kullandı.
‘Topraklarımızı ekmemizi istemiyorlar’
Aynı köyden Nedim Yavuklu da 30 yıldır tarımla uğraştığını ifade ederek, “Eskiden verim azdı; ama kazancımız vardı. Şuan verim fazla; ama kazanç yok. Gelirimiz yaptığımız masraflara gidiyor” dedi.
Bu yıl 55 dönüm buğday ektiği dile getiren Yavuklu, TMO’nun açıkladığı fiyatların masraflarını dahi kurtarmadığını dile getirdi.
Satacakları bir kilogram buğday parası ile ancak fırında bir ekmek alabileceklerini söyleyen, “Bir kilogram buğdaydan 8 ekmek elde ediliyor. Bir kilogram buğday satarsam onun parası ile 170 gram 1 ekmek alabiliyorum. Yetkililer biran önce olumlu adımlar atmalıyken, bizim gördüğümüz kadarı ile bizi bitirmek istiyorlar. Bizim topraklarımızı ekmemizi istemiyorlar. Bu toprakları insansızlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar” diye belirtti.
Yüksek maliyet ve düşük fiyatla satışlardan dolayı ikinci ürün ekmeye dair korkusunu dile getiren Yavuklu, “Normalde şuan ikinci ürünün ekilmiş ve çapasını yapmış olmamız gerekirdi. Ancak korktuğumuz için ekemiyoruz. Eksek DEDAŞ elektriği kesse zarar edeceğiz. Zaten DEDAŞ ‘Boşuna ekmeyin kurutacağım’ mesajı veriyor. Bizde boş tarlaya bakar olduk. Çaresiz kalmış durumdayız” dedi.
‘Zarar ediyoruz’
Çocukluk yıllarından beri tarımla iç içe olan Mehmet Yavuklu da 60 dönüm buğday ektiğini, yaklaşık 150 bin TL masraf yaptığını belirterek “Hasadı yaptık ve mecbur kaldığım için tonunu 9 bin TL’ye sattım. Ancak en az 12 bin TL’ye satmam gerekirdi. TMO fiyat açıklamasa 11-12 TL’ye satardık. Geçen sene mazotun litresi 18 TL’ydi. Bu yıl sezonu kapattığımızda ise mazotun litresi 42 TL’ydi. Daha gübre ve ilaç var. Zarar ediyoruz; ama başka çaremiz yok. Başka iş bilmiyoruz, bu saatten sonra ne iş yapalım?” ifadelerini kullandı
‘Çiftçiyi bitirme üzerin kurulan denge’
Her geçen gün artan tarımsal girdi fiyatlarına değinen Ziraat Mühendisi Serhat Altandağ ise, rakamların masrafları karşılamadığını belirterek, “Çiftçilerimiz ne kadar yüksek verim alırlarsa alsınlar açıklanan rakamlar ile ürünlerini sattıklarında bir kazanç elde edemeyecekler” dedi.
Üretim maliyeti ile TMO tarafından açıklanan rakamların dengeli olmadığının altını çizen Altandağ, “Bir denge varsa o da çiftçiyi bitirme üzerine kurulan bir dengedir. Çiftçilerimizin birçoğu bir sonraki sene ekim yapıp yapma konusunda kararsız. Çiftçiyi bu şekilde mağdur etmenin faturası bütün topluma kesilecek. Tarım ile oynamanın intihar etmek ile eşdeğer olduğu belirtilir” diye kaydetti.
‘DEDAŞ zulmüne son verilmeli’
Birçok üreticinin bu yıl ikinci ürün ekmediğine dikkat çeken Altandağ, şunları söyledi: “İkinci ürün olarak ekilen mısır, su seven bir ürün. DEDAŞ mısırın suya ihtiyaç duyduğu zamanda suyu kestiği için üreticilerimizde zarara uğramama adına kendi arazilerini boş bırakma yoluna gittiler. Mısır üretmezlerse yetkililer dışarıdan ithal edecek, girdi fiyatları yüksek olacak. Mısır hayvan yemi olarak da kullanılıyor. Bu et fiyatlarını da etkileyecek. Biran önce DEDAŞ zulmüne son verilmeli. Çiftçileri destekleyen politikalar izlenmeli. Çiftçilerin yüzünü güldüren politikalar biran önce hayata geçirilmeli.”
Haber: MA / Emrullah Acar