Şemdinli’de bir üs bölgesinde yaşanan patlamanın yankıları sürüyor. Patlamanın üzerinden beş gün geçti, kafalardaki soru işaretleri ise giderilmedi. Patlama anından şu ana kadar resmi ağızlardan yapılan açıklamalar “istikrarlı” açıklamalar olarak yansısa da, çelişkiler ve açıklamaların içeriğindeki ilginç “nedenler” soru işaretlerini aydınlığa değil karanlığa itiyor.
Resmi açıklamalara göre, patlama 9 Kasım günü akşam saatlerinde 17.00’de yaşandı. Haberler ve açıklamalar saatler sonra geldi. İlk açıklama Hakkari Valiliğinden geldi: “09.11.2018 günü İlimiz Şemdinli İlçesi Ortaklar Süngü Tepe Üs Bölgesinde top atışı yapıldığı esnada arızalı mühimmatın infilak etmesi sonucu askeri personellerimiz yaralanmıştır.”
Hemen ardından Savunma Bakanlığı da, “25 asker yaralandı, 7 asker kayıp” açıklaması yaptı. Patlama yerine giden Savunma Bakanı Hulusi Akar, Şemdinli’de “26 asker yaralandı, 7 asker aranıyor” dedi. Bakan ile bakanlık arasındaki açıklamada tek fark; bir yaralı artmıştı.
Akar’dan bu açıklama gelirken; patlama anına ait görüntüler olayın “büyüklüğünü” gözler önüne seriyordu. Ancak kamuoyu hala “aydınlatıcı” bilgiden yoksundu. Ta ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan konuşuncaya kadar. Patlama bilançosunu bu kez bakanlık veya valilik değil, bizzat Erdoğan açıklıyordu.
10 Kasım anma programında konuşan Erdoğan, “4 askerin yaşamını yitirdiğini, 20 civarında askerin de yaralandığını” açıkladı. Erdoğan’ın açıkladığı rakamlar, bakanlığın verdiği rakamlarla uyuşmuyordu.
Erdoğan, aynı gün birkaç saat sonra Fransa’ya uçmadan önce patlamayla ilgili yeni bilgiler verdi: “Mühimmat patlamasından 7 şehidimiz, 25 yaralımız var.” Bu rakam da önceki rakamları tekzip ediyordu. Sadece hayatını kaybedenlerin değil yaralananların da sayısı artmıştı. Böylesi olaylarda ters orantılı olması gereken rakamlar doğru orantılı olmuştu; her ikisi de artmıştı.
Patlamayla ilgili en ilginç açıklama iki gün sonra Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan geldi. Akar, patlamayla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Namlu gerisinde meydana gelen yüksek basınçtan dolayı geriye doğru bir alev çıktığını, bu alevin de bu patlamaları tetiklediğini, ilk bulgu olarak söyleyebilirim. Bu kazada kesinlikle hiçbir dış etki söz konusu değildir.”
Akar hiç şüphesiz “Hiçbir dış etki söz konusu değildir” derken, PKK’yi kast ediyordu. Ancak PKK’nin askeri kanadı HPG bir gün önce 11 Kasım’da, patlamayı üstlenerek, “Şemdinli’de 17 askerin yaşamını yitirdiğini, 37 askerin yaralı ve 9 askerin de kayıp olduğunu” duyurdu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün partisinin grup toplantısında “Süngü Tepe’deki patlamanın makul ve mantıklı izahatını sabırla bekliyoruz” açıklaması yaptı. Demek ki şu ana kadar yapılan hiçbir açıklama Bahçeli’ye “makul” ve “mantıklı” gelmemişti.
Devletin bu konuda oldukça sicili kabarıkken; “gerçek” yerine “makul” ve “mantıklı” bilgi beklemek, “gerçeğin” her gün öldürüldüğü çağımızda oldukça “makul” bir talep…
Eski değil çok yakın tarihimizden birkaç hatırlatma:
* 13 Mayıs 2016’da Hakkari’nin Çukurca ilçesinde Kobra helikopter vuruldu. Genelkurmay, “helikopterin teknik bir arıza” nedeniyle düştüğünü açıkladı; HPG iki gün sonra vurulma anına ait görüntüleri yayınladı. Genelkurmay Başkanlığı, bir hafta sonra “Kobra tipi helikopterin PKK’lıların açtığı ateş sonucu düşürülmüş olabileceği kanaatine varılmıştır” açıklaması yaptı.
* 12 Aralık 2016’da Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü’nden havalanan F-16 savaş uçağı kenttin Çarıklı Mevkii’ne düştü. TSK, uçağın piste yaklaşırken düştüğünü açıkladı. İhlas Haber Ajansı’nın (İHA), önce “Düşürüldü” dedi, sonra haberini çekti. Hükümet “Teknik arıza” dedi; HPG iki gün sonra üstlendi. TSK’nin “Kaza nedeninin belirlenmesi maksadıyla inceleme başlatılmıştır” açıklamasının üzerinden iki yıl geçti, “inceleme” sonuçları açıklanmış değil.
* 11 Nisan 2017’de Diyarbakır Çevik Kuvvet Müdürlüğü ve TEM Şubesi’nde büyük bir patlama meydana geldi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Araç tamiri sırasında oldu” dedi. Ancak patlamadan birkaç saat sonra sosyal medya hesaplarından paylaşılan fotoğraf kareleriyle saldırının kazılan tünelden yapıldığı ortaya çıktı. HPG bir gün sonra saldırıyı üstlendi.
* 31 Mayıs 2017’de Şırnak Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın’ın da aralarında bulunduğu 13 üst düzey askeri taşıyan helikopter düştü/düşürüldü. Yetkililer, nedenini “elektrik tellerine” bağladı; HPG iki gün sonra “Düşürdük” açıklaması yaptı.