İstanbul Esenyurt’ta düzenlenen ‘Özgürlük ve Demokrasi’ mitingine binlerce kişi akın etti. DBP Eş Genel Başkanı Bayındır ‘Esas muhatap Abdullah Öcalan’dır’ dedi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları ise tecridin sonlanması gerektiğini vurgulayarak ‘İmralı Cezaevi kapatılmalıdır’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Örgütü, 25 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 36 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü talepleriyle başlatılan “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nü destek amacıyla Esenyurt Meydanı’nda miting düzenliyor. “Özgürlük ve Demokrasi” mitingi için on binlerce kişi toplandı.
Coşkunun hakim olduğu buluşmada alkış ve zılgıtlar eksik olmadı. Yurttaşlardan birçoğu yöresel kıyafetlerle mitinge katıldı. Yurttaşlar, iki ayrı polis kontrol noktasından geçerek, alana giriş yaptı. Miting alanından sık sık “Jin, jiyan, azadî” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları yükseldi.
Büyük bir coşkunun hakim olduğu meydanı dolduran yurttaşlar, DEM Parti’nin seçim şarkıları ve Kürtçe stranlar eşliğinde halaya durdu.
Öte yandan İstanbul’un 39 ilçesinden miting için araçlar yola çıkarak miting meydanına geldi.
Bayındır: Esas muhatap Öcalan’dır
Coşkunun hakim olduğu mitingde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır konuştu. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyüş gerçekleştirdiklerini belirten Bayındır, “Kürdistan’da il il, ilçe ilçe, köy ve köy, kahraman ve direnişçi halkımızla bir araya geldik. Bugün bu özgürlük yürüyüşüne İstanbul ses veriyor. Kürdistan ve Türkiye, Kürtler ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için ‘özgürlük’ diyor” diye kaydetti.
Meclis’te Kürtçenin “bilinmeyen bir dil” olarak kabul edildiğini hatırlatan Bayındır, “Bugün İstanbul’da meydanlara dilimizle konuşuyoruz. Diyorlar ki “konuşun ama evde konuşun.’ Bugün burada dilimizi konuşuyoruz. Biz Kürt’üz, Kürdistanlıyız” dedi.
Kürtlerin tüm dünyada özgürlük mücadelesi için ayakta olduğunu vurgulayan Bayındır, “Bugün özgürlük ve kazanma günüdür. Bugün ayağa kalma günüdür. Gün bizim günümüz. Devran bizim devranımız. Zindanlarda 3 aydır açlık grevi var. Bizim özgürlüğümüz için. Onlarca zindanda binlerce yoldaşımız açlık grevinde. Onlar zindanda, biz sokaklarda direniyoruz. Zindanlarda direnenlere selam gönderiyoruz. Zulme karşı direniyoruz. 100 yıldır baş eğmedik. Bugün de eğmeyiz. Bu duruş kesinlikle hedefine ulaşacak. Yanlış hesap yapanlar, Kürtlere boyun eğdireceklerini sananlar bu meydana baksınlar” ifadelerini kullandı.
Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun çözümünde muhatap olduğunu vurgulayan Bayındır, “Çok uzak değil. İmralı’da. Bu İmralı kapısını kıracağız ve çözümü sağlayacağız. Bu tecridi kabul etmiyoruz. Savaş ve düşmanlık istemiyorsanız bu tecridi kaldırın. Kürt halkının muhatabı bellidir. O da Sayın Öcalan’dır. Buradan İmralı’ya selam gönderiyoruz. Kurdistan’daki mücadelemiz başarıya ulaşacaktır. Yanlış hesaplar yapmayın. Kürtler kendi haklarını istiyor. Kürtler, muhataplarıyla sonunun çözümünü istiyor” diye konuştu.
Bayındır’ın konuşmasının ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuşma yapıyor.
‘Özgürlük Yürüyüşçüleri’ de miting meydanında
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü talepleriyle Kurdistan’da 1 Şubat’ta “Büyük Özgürlük Yürüyüşü” başlatan siyasetçi ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de mitinge katıldı. Büyük Özgürlük Yürüyüşçüleri, benzer taleplerle Adalet Nöbeti tutan annelerle birlikte sahne alarak, kitleyi selamladı. Bu sırada alandan “Bijî Serok Apo” sloganı atıldı.
Esenyurt mitinginde Abdullah Öcalan posteri
Her kesimden on binlerce kişinin katıldığı alanda sık sık “Bijî Serok Apo” sloganı atıldı. Ayrıca PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın posteri açıldı.
‘İmralı tecridi kadınların yaşamına sirayet ediyor’
Tülay Hatimoğlu’nun ardından, mitingte DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuşma yaptı. Kitleyi büyük bir coşku ile selamlayan Hatimoğulları, partilerinin Esenyurt ilçe eşbaşkanlarının geçtiğimiz günlerde tutuklanmasına tepki gösterdi. İmralı tecridinin kadınların yaşamlarını tecrit ettiğini vurgulayan Hatimoğulları, ‘Tecridi kaldırmak sadece Kürt halkının sorunu değildir. Türkiye’deki bütün halkların sorunudur. İşçilerin emekçilerin sorunudur, kadınların gençlerin sorunudur. Bu meydandan Türkiye’deki bütün halklara ezilen ve sömürülenlere çağrı yapıyoruz. Gelin tecrit sistemini hep beraber ortadan kaldıralım. Değerli halklarımız tecrit demek hukuksuzluk demektir, hukuksuzluğun en karanlık dehlizlerini yaşamak demektir. Tecrit demek Kürt sorunundaki çözümsüzlüğün adıdır. Bu çözümsüzlüğün devam etmesine izin verecek miyiz” şeklinde konuştu.
Kürt sorununu demokratik yöntemlerle çözelim
Hatimoğulları, sözlerinin Ankara’da ülkeyi yönetenlere de olduğunu belirterek, Kürt sorununda 40 yıldır yaşanan ölümlerin çözüm olmadığını belirtti. Hatimoğulları, “Biz çağrılarımız çok yaptık. Gelin Türkiye’de barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözelim Suriye’ye Irak’a da İran’a da bir model teşkil edelim. Gelin Kürt sorununu bu ülkede barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözelim, halkların birliğini sağlayalım. Ama ne gezer.
Halklar köprüsünü hep beraber kuracağız
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü Sakarya konuşmasında “Barış için savaşa hazır olmalıyız” sözlerini eleştiren Hatimoğulları, “Bu meydanda binlerce insanla birlikte Erdoğan’a söylüyoruz. Kürt sorunu adil bir barışı kaybeden olmaz ey Erdoğan, olmaz olmaz. İktidarlar egemenler, halklar arasına nifak tohumları sokmaya çalışanlara diyoruz ki biz halklar olarak halklar köprüsünü hep beraber kuracağız. Karadeniz’den Kurdistan’a Ege’den İç Anadolu’ya, Çukurova’ya bizler ülkemizi bir cennet bahçesine bir barış bahçesine hep beraber çevirecek miyiz” diye sordu.
İmralı Cezaevi kapatılmalıdır
İmralı Cezaevi’nin kapatılması gerektiğini söyleyen Hatimoğulları, “Tecrit sistemi yaşamın her alanında son bulmalıdır. Eşit ve ortak bir yaşamı bizler hep beraber kurabiliriz, kuracağız da. Toplumsal sorunların reçetesi diyolog, demokrasi ve özgür siyasetle, insan hakları evrensel değerlerini yaşama geçirmekle mümkündür. Bizler bütün somut taleplerimizi, Kürt sorunu başta olmak üzere bütün halkların ve inançların sorunlarının demokratik bir zeminde çözülmesi için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bizler demokratik cumhuriyette iki yüzyılda kurmak üzere sözümü vermiş, yolumuza buradan devam ediyoruz. Demokratik Cumhuriyette Kürt’ü iki insan görmek yoktur, Alevi’yi dışlamak yoktur. Anadilde eğitim hakkı vardır. Herkes kendini özgürce ifade edilebilir. Bizler böyle özgür yarınları hep beraber kurabiliriz” ifadelerini kullandı.
Barışı tesis edeceğiz
Halkların “barış” demekten vazgeçmediğini belirten Hatimoğulları, “Kürt anaları, çocuklarının cenazeleri kargo kutularıyla gönderildiği halde barış demekten vazgeçmedi. Sevgili yazarın dediği gibi dağlar taşlar savaşa ve çatışmaya doydu. Biz barışı kuracağız, barışı tesis edeceğiz. Bunun için çalışacağız, mücadele edeceğiz. Yolumuz açık olsun. Serkeftin.”
Miting, Mezopotamya Kültür Merkezi (NÇM) sanatçısı Arhat’ın sahne alması ile son buldu.
Kaynak: MA / JİNNEWS