Cûdî Dağı eteklerindeki Sorbitnê köyünde ormanlık alandaki ağaçlar korucular eliyle kesiliyor. Köy sakinlerinden İlyas Yagan ‘Eskiden ağaçlarımızı ateşe veriyorlardı. Şimdi de bu ağaçları kesip satıyorlar. Doğamız ve topraklarımız tahrip ediliyor’ dedi
Şirnex’in Besta bölgesi ile Cûdî, Gabar ve Cilênimêja dağlarının korucuların asker gözetiminde gerçekleştirdiği ağaç kesimi 3 yıldır aralıksız bir şekilde devam ediyor. Cûdî Dağı’nın eteklerinde bulunan ve Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesine bağlı Biliga, Girêçolya, Sorbitnê, Hesena ve Gera Mihetnê köylerinde de ağaç kesimi yapıldığı öğrenildi. Kesim, Qileban (Uludere) ilçesinin Sêgirkê (Şenoba) Beldesi’nden getirilen korucular tarafından yapılıyor.
Bölgede ağaç kesiminin yanı sıra, dağın eteklerinde bulunan birçok bölgenin askerler tarafından “güvenlik” gerekçesiyle ateşe veriliyor. En son 26 Temmuz’da askeri karakolların yakınında bulunan Sorbitnê köyü ile Gera Mihetnê bölgesi arasında bulanan alanda, ormanlık alan ateş verildi. İki gün boyunca müdahale edilmeyen yangın, kendiliğinden söndüğü belirtildi.
Sorbitnê köyünde yaşayan 70 yaşındaki İlyas Yagan, köylerinin 90’lı yıllarda devlet tarafından boşaltıldığını ve göçe zorlandıklarını belirterek, bugün de ormanlarının yakıldığını ve köylerinde fiili bir yasağın uygulandığını söyledi.
Ağaç kıyımı korucular eliyle yapılıyor
Yağan, köylerinde belli bir sınır içerisinde ekin yapabildiklerini ifade ederek, köyün üst kısımlarının “güvenlik” adı altında yasakladığını aktardı. Yasaklı bölgelerde 3 yıldan fazla bir süredir Sêgirgê beldesinden getirilen korucular tarafından ağaç kıyımının yapıldığını aktaran Yagan, “Korucular tarafından binlerce ton ağaç kesildi ve hala kesmeye devam ediyorlar. Aynı zamanda köyümüze komşu olan Girêçolya ve birçok noktada ağaç kesimi aralıksız sürüyor” diye anlattı.
‘Eskiden yakıyorlardı şimdi kesiyorlar’
Köylerinde ağaç kıyımı yapılırken kimseye danışılmadığını ifade eden Yagan, “Buna ne hakları var. Ağaçlarımızı keserek bize hakaret ediyorlar. Eskiden köyümüzde bıttım, fıstık, badem, ceviz ağaçları gibi birçok meyve ağacı vardı ve bize bir gelir sağlıyordu. Eskiden ağaçlarımızı ateşe veriyorlardı. Şimdi de bu ağaçları kesip satıyorlar. Doğamız ve topraklarımız tahrip ediliyor” diye konuştu. Ağaçların kesildiği bölgenin “çatışmalı” bölge gerekçesiyle girişlerine yasaklandığını kaydeden Yagan, “Bizler ne çatışma çıkmasını ne de kimsenin ölmesini istemiyoruz. Artık barış sağlansın ve bu çatışmalı süreç de son bulsun. Ağaçlar kesilmesin ve doğamız daha fazla tahrip edilmesin. Bir ağaç aynı zamanda bir yaşamdır. Hiç kimse bir ağacın bile kesilmesine razı değildir” diye konuştu.
Yangılar arasında bile ayrımcılık var
Türkiye kentlerinde çıkan yangınlarda gösterilen hassasiyetin Kurdistan bölgesinde çıkan yangınlarda gösterilmediğinin altını çizen Yagan, “Batıda yangın çıktığında askeriyle, helikopteri ve siviliyle bir olup ateşin söndürülmesi için tüm gayretler sarf ediliyor. Burada çıkan bırakın yangını söndürmeyi, müdahale etmek isteyen insanları bile engelliyorlar. Neden yangınlar arasında fark oluşturuyorlar? Doğalar arasında bir fark olmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Haber: Mehmet Güleş/MA